WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

BK'nun 19. maddesine göre muvazaa nedeniyle açılan iptal davalarında hak düşürücü zamanaşımı süresi uygulanmaz ve İİK'nın 277 vd.maddelerine göre açılan iptal davalarında aranılan aciz belgesi muvazaaya dayanan iptal davalarında aranmaz. Davacı vekili dava dilekçesinde açıkça muvazaa hukuksal nedenine dayandığından ve hak düşürücü süre eldeki davada uygulanmayacağından, davanın TBK'nin 19.maddesi gereğince değerlendirilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken davanın tasarrufun iptali davası olarak nitelendirilerek hak düşürücü süre nedeniyle davanın red edilmesi isabetli görülmemiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 26/02/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Açıklanan bu yasal düzenlemelerden de anlaşılacağı üzere, gerek İİK.m.277 ve devamı madde hükümleri uyarınca açılmış tasarrufun iptali davalarında gerekse TBK.m.19'da düzenlenen muvazaa hukuksal nedenine dayanılarak açılan iptal davalarında, davanın görülebilirlik şartlarından birisi alacağın varlığı, bir diğeri de alacağın iptal isteğine konu tasarruftan önce doğmuş olması gereğidir. Bilindiği üzere; gerek TBK'nın 19.maddesi kapsamında açılan muvazaa hukuksal nedenine dayalı tasarrufun iptali davaları, gerekse İİK'nın 277 ve devamı maddeleri kapsamında açılan iptal davaları, tasarruf konusu malların aynı ile ilgili olmayıp, alacaklıya alacağının temini imkanı sağlayan nispi nitelikteki bir dava türü olup, ihtiyati haciz İİK'nın 281/2 maddesinde ayrıca ve açıkça düzenlenmiştir. Bu gibi davalarda, ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için davanın tam olarak kanıtlanması beklenemez....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : MURİS MUVAZAASI HUKUKSAL NEDENİNE DAYALI İPTAL, TESCİL Taraflar arasındaki davadan dolayı Urla Asliye Hukuk Hakimliğinden verilen 22.5.2005 gün ve 240-264 sayılı hükmün Onanmasına ilişkin olan 26.1.2010 gün ve 10243-586 sayılı kararın düzeltilmesi süresinde davacılar vekili tarafından istenilmiş olmakla, dosya incelendi gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Karar düzeltme dilekçesinde yazılı nedenler HUMK’nun 440. maddesinde gösterilen dört halden hiçbirine uymamaktadır. Bu nedenle karar düzeltme isteğinin REDDİNE, davacılardan usulün 442/3. maddesi ve 4421 Sayılı Yasa gereğince takdiren 172.00.' er-TL. para cezası ile 35.50.-TL. red harcının alınarak Hazineye gelir kaydına, 26.04.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. ......

      Dava, Borçlar Kanunu'nun 19.maddesinde düzenlenen dava konusu işlemin danışıklı (muvazaalı) yapıldığı iddiasına dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Olayların hukuksal açıdan değerlendirilmesi ve nitelendirilmesi hakime aittir. Bir uyuşmazlıkta maddi olayın taraflarca yanlış nitelendirilmesi kendilerini ve hakimi bağlamaz hakim tarafların ileri sürdükleri maddi olay ve netice talepleri ile bağlı olup onların hukuki nitelendirmesi ile bağlı değildir. Dava dilekçesindeki ileri sürüşe ve açıklamalara göre davanın niteliği itibarıyla TBK 19. maddesinde tanımını bulan muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal davası olduğu anlaşılmaktadır. Yüzeysel bakıldığında iptal davaları ile muvazaa davaları arasında bir benzerlik görülmekte ise de bu benzerlik her iki davanın güttüğü amaçtan öte gitmemektedir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ :MURİS MUVAZAASI HUKUKSAL NEDENİNE DAYALI İPTAL-TESCİL Taraflar arasındaki davadan dolayıTrabzon 3. Asliye Hukuk Hakimliğinden verilen 29/03/2011gün ve 2010/154 esas 2011/76 karar sayılı hükmün onanmasına ilişkin olan 06.10.2011gün ve 8015-9932 sayılı kararın düzeltilmesi süresinde davalı tarafından istenilmiş olmakla, dosya incelendi gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Karar düzeltme dilekçesinde yazılı nedenler HUMK’nun 440. maddesinde (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi uyarınca) gösterilen dört halden hiçbirine uymamaktadır. Bu nedenle karar düzeltme isteğinin REDDİNE, davalıdan usulün 442/3. maddesi ve 4421 Sayılı Yasa gereğince takdiren 203.00.-TL. para cezası ile 41.00.-TL. red harcının alınarak Hazineye gelir kaydına, 06.02.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ -KARAR- 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 40. ve Yargıtay İç Yönetmeliği’nin 18. maddeleri uyarınca yapılan ön incelemede; dava konusu uyuşmazlığın niteliği ve temyizin kapsamının, TBK 19 maddesinde düzenlenen muvaaza hukuksal nedenine dayalı iptal istemi olduğu ve temyize konu kararın Yargıtay (Kapatılan) 17. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak verildiği istemine ilişkin olduğu anlaşılmıştır. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun dairelerin iş bölümüne ilişkin 26/01/2022 tarihli ve 2022/1 sayılı kararı uyarınca dosyayı inceleme görevi Yargıtay 4. Hukuk Dairesine ait olduğundan, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 60. maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca gerekli inceleme yapılmak üzere dosyanın ilgili daireye gönderilmesine karar vermek gerekir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle, dosyanın Yargıtay 4. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 20/10/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

            E)DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, Türk Borçlar Kanunu' nun 19. maddesinde düzenlenen dava konusu işlemin danışıklı (muvazaalı) yapıldığı iddiasına dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince ihtiyati tedbir kararı verilmiş, itiraz üzerine ihtiyati haczin kaldırılması talebinin reddine karar verilmiş, karar bir kısım davalılar vekili tarafından istinaf edilmiştir. Dava dilekçesindeki iddianın ileri sürülüş biçimi ve açıklamalara göre, davanın niteliği itibari ile TBK'nun 19. maddesinde tanımını bulan muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal davası olduğu anlaşılmaktadır. Uygulamada anılan sözleşmeler gerek özü, gerekse işleyişi açısından, genelde muvazaa, özelde ise nam-ı müstear olarak nitelendirilmektedir. Yüzeysel bakıldığında iptal davaları ile muvazaa davaları arasında bir benzerlik görülmekte ise de, bu benzerlik her iki davanın güttüğü amaçtan öte gitmemektedir....

              Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere göre icra takibinin kambiyo senedine dayandığı,kambiyo senetlerinde içerdikleri hak, temeldeki borç ilişkisinden bağımsız nitelikte olup senet iptal edilmedikçe buna dayanan icra takibinin iptaline karar verilemeyeceği, senet muvazaalı bir borç ilişkisine dayanıyor olsa bile iptal edilmedikçe geçerliliğini sürdürdüğü, bu bakımdan davacı senet iptal edilmedikçe senede dayalı takibin iptalini isteyemeyeceği bu nedenle davacının icra takibinin iptaline yönelik açtığı davada hukuki yarı bulunmadığı gerekçesiyle davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava TBK'nun 19.maddesinde düzenlenen muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal istemine ilişkindir. Bir dava da öne sürülen maddi olguların hukuki nitelendirilmesini yapmak, uygulanacak yasa maddelerini bulmak ve uygulamak hakimin doğrudan görevidir....

                Mahkemece asıl ve birleşen davanın hukuki nitelendirmesi İİK 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali olarak nitelendirilmiş, Bölge Adliye Mahkemesince ise hem TBK m.19 hukuksal nedeni hem de İİK 277 ve devamı maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali hukuksal nedeni değerlendirilerek karar verilmiştir. Yüzeysel bakıldığında iptal davaları ile muvazaa davaları arasında bir benzerlik görülmekte ise de bu benzerlik her iki davanın güttüğü amaçtan öte gitmemektedir. İİK 277. maddesinde sözü edilen iptal davaları borçlu tarafından geçerli olarak yapılmış bazı tasarrufların hükümsüz kılınması için açılır. Oysa muvazaa davası borçlunun yaptığı tasarrufi işlemlerin gerçekte hiç yapılmamış olduğunu tespit ettirmeyi amaçlar. Kural olarak muvazaa nedeniyle hakları ihlal olunan ve zarar gören 3.kişiler tek taraflı veya çok taraflı hukuki işlemlerin geçersizliğini ileri sürebilirler....

                  Tarafların bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının kabulüyle, hükmün açıklanan nedenlerle (6100 sayılı yasanın geçici 3. maddesi aracılığı ile) 1086 sayılı HUMK.nun 428 maddesi gereğince BOZULMASINA,bozma nedenine göre sair hususların incelenmesine şimdilik yer olmadığına, 29.12.2012 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz eden taraflardan davalı vekili için 990.00.-TL. duruşma avukatlık parasının diğer temyiz edenden alınmasına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 2.12.2013 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi. -KARŞI OY- Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali isteğine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu