Bir başka deyişle muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı trafik sicil kaydının iptali ve tescil isteğinde bulunulması mümkün değildir.Ancak; Türk Borçlar Kanununun 19. maddesinde genel muvazaa “…..tarafların yanlışlıkla veya gerçek amaçlarını gizlemek için kullandıkları sözcüklere bakılmaksızın, gerçek ve ortak iradeleri esas alınır” şeklinde düzenlenmiş olup, sözleşmenin bu biçimde yapıldığı iddiası her türlü delille kanıtlanma olanağına sahiptir. Özellikle, resmi sicillere bağlı tutulan malların muvazaalı devrinde Türk Borçlar Kanunu'nun 19. maddesinin (mülga Borçlar Kanunu'nun 18. maddesi) uygulanabileceği ve muvazaa iddiasının araştırılacağı yasal ve yargısal uygulama gereğidir....
Kabulü ile hükmün açıklanan nedenden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 14.11.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
(TBK m. 614 (BK) m. 514)). Hemen belirtmek gerekir ki, bakıp gözetme koşulu ile yapılan temliki işlemin geçerliliği için sözleşmenin düzenlendiği tarihte bakım alacaklısının özel bakım gereksinimi içerisinde bulunması zorunlu değildir. Bu gereksinmenin sözleşmeden sonra doğması ya da alacaklının ölümüne kadar çok kısa bir süre sürmüş bulunması da sözleşmenin geçerliliğine etkili olamaz. Kural olarak, bu tür sözleşmeye dayalı bir temlikin de muvazaa ile illetli olduğunun ileri sürülmesi her zaman mümkündür. En sade anlatımla muvazaa, irade ile beyan arasında kasten yaratılan aykırılık olarak tanımlanabilir. Böyle bir iddia karşısında, asıl olan tarafların akitteki gerçek ve müşterek amaçlarının saptanmasıdır. (TBK m. 19 (BK m. 18))....
(Borçlar Kanunu'nun (BK) 213.) ve Tapu Kanunu'nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler. Kural olarak, ölünceye kadar bakım sözleşmesine dayalı bir temlikin de muvazaa ile illetli olduğunun ileri sürülmesi her zaman mümkündür. En sade anlatımla muvazaa, irade ile beyan arasında kasten yaratılan aykırılık olarak tanımlanabilir. Böyle bir iddia karşısında, asıl olan tarafların akitteki gerçek ve müşterek amaçlarının saptanmasıdır. (TBK m. 19 (BK m. 18))....
Sıra cetveline itiraz davalarında davalının alacağının gerçek olduğunu ispat etmek zorunda olmasına rağmen, maaş hacizlerinde üst sıralarda bulunan alacaklar aleyhine açılan davalar genel muvazaa mahiyetinde olup bu davalarda genel ispat kuralları geçerlidir. Bu durumda mahkemece yapılan bu sıralamanın İİK'nın 140/1. maddesi uyarıca İcra Müdürlüğü'nce düzenlenen sıra cetveli niteliğinde olduğu kabul edilerek aynı Kanun'un 142/1. maddesi uyarınca açılan muvazaa nedenine dayalı sıra cetveline itiraz davalarında olduğu gibi ispat yükünün davalıda olduğunun kabulü ile uyuşmazlığın bu ilkelere göre çözümlenmesi doğru olmamıştır. Mahkemece, davanın genel muvazaa davası olarak kabul edilip, ispat yükünün de davacıya yüklenerek uyuşmazlığın TBK'nın 19. maddesinde düzenlenmiş genel muvazaa ilkelerine uygun olarak çözümlenmesi gerekir. 04.06.1958 gün ve 15/6 sayılı İBK'da da belirlendiği gibi, HMK'nın 24/1, 25, 26, 30 ve 33....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında birleştirilerek görülen davada; Davacılar, miras bırakan babalar...7ın 4177 ada 19 parsel sayılı taşınmazdaki 6 nolu bağımsız bölümü 2.eşi olan davalı ...'ye, 4176 ada 6 nolu parseldeki 17 nolu bağımsız bölümü de oğlu davalı ...'a mirasçılardan mal kaçırmak amacıyla muvazaalı olarak satış suretiyle devrettiğini ileri sürerek, payları oranında iptal ve tescil istemişlerdir. Davalılardan Yaşar, davanın reddini savunarak, birleşen davasında davalılar ...ve... aleyhine, diğer davasında da davalı ... aleyhine muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı olarak tapu iptal, tescil ve tazminat davası açmış, ancak yargılama sırasında Huriye aleyhine açtığı davayı atiye terk etmiştir. Davalı ... de davanın reddini savunarak birleşen davasında davalı ... aleyhine dava açarak yargılama sırasında atiye terk etmiştir....
Öte yandan, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı olarak açılan davalarda mirasbırakanın kastının açık bir şekilde saptanması gerekmektedir. Bu kapsamda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) 190. maddesi ile Türk Medeni Kanunu (TMK) 6. maddesi uyarınca herkes iddiasını ispatla mükelleftir. Bir başka ifade ile temlikin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı olduğunu ispat külfeti davacı tarafa aittir. Somut olaya gelince; çekişmeli 128 ada 10 parsel sayılı taşınmaz yönünden, özellikle dinlenen davalı tanık beyanlarından davalının çekişme konusu taşınmazı satın aldığı, dosya içeriği ve toplanan deliller ile, mirasbırakanın gerçek iradesinin mirasçıdan mal kaçırma olduğu yönünde somut bir olgunun da ortaya konulamadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda muvazaa iddiasının kanıtlandığından söz etme olanağı bulunmadığından anılan taşınmaz açısından davanın reddine karar verilmesi gerekirken delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek kabulüne karar verilmiş olması doğru değildir....
BK'nun 19. maddesine göre muvazaa nedeniyle açılan iptal davalarında hak düşürücü zamanaşımı süresi uygulanmaz ve İİK'nın 277 vd.maddelerine göre açılan iptal davalarında aranılan aciz belgesi muvazaaya dayanan iptal davalarında aranmaz. Bu halde; Davacılar vekili dava dilekçesinde açıkça muvazaa hukuksal nedenine dayandığından ve icra takibine geçilmesi muvazaaya dayanan iptal davalarında aranmayacağından, yerel mahkemece davanın TBK'nin 19.maddesi gereğince değerlendirilmesi ve davanın esasına girilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken dava münhasıran İİK 277 vd maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davasıymış gibi nitelendirilerek icra takibi bulunmadığından dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. (Bkz....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Dava, 15.01.2010 havale tarihli dava dilekçesindeki nitelendirmeye göre kadastrodan sonraki muvazaa hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkin olup, Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 21.01.2013 tarih ve 1 sayılı kararı uyarınca, temyiz inceleme görevi Yargıtay 1. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Bu nedenle dosyanın Yargıtay Yüksek 1. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 25.12.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi -K A R A R- Dosya içeriğine göre dava, BK'nun 18.maddesindeki muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal istemine ilişkindir. Kararın temyiz incelemesini yapmak görevi Başkanlar Kurulu Kararı ve Yargıtay Yasasının 14.maddesine göre Yüksek 4.Hukuk Dairesine aittir. Bu nedenlerle dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 17/4/2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....