WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki muvazaalı işlemin iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, müvekkilinin davalı ...'den boşandığını ve boşanma sonucu mali haklara hükmedildiğini, bu alacakların tahsili için borçlu hakkında takip başlatıldığını, borçlunun mal kaçırma amacı ile dava konusu taşınmazların önce davalı ...'a onunda diğer davalılara muvazaalı olarak devrettiklerini belirterek davalılar arasındaki muvazaalı satış işlemlerinin iptali ile haciz ve satış istemi yetkisinin verilmesini talep etmiştir. Davalılar, haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur....

    Dava, Türk Borçlar Kanunu'nun 19. maddesinde düzenlenen dava konusu işlemin danışıklı (muvazaalı) yapıldığı iddiasına dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. HMK'nun 33.maddesine göre Hakim, Türk hukukunu resen uygulamak zorundadır. Bir davada olayları belirtmek ve açıklamak taraflara, hukuki nitelendirme Hakime aittir. Bu nedenle tarafların hukuki nitelendirmeyi doğru yapmak zorunluluğu yoktur. Başka bir ifade ile Hakim, bildirilen hukuki sebeplerle bağlı olmayıp, hukuki sebebi kendiliğinden bulup uygulamakla sorumludur. Dava dilekçesindeki ileri sürüşe ve yargılama sırasındaki sözlü ve yazılı açıklamalara göre dava niteliği itibarıyla TBK 19.maddesinde tanımını bulan muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal davasıdır. Muvazaa davası borçlunun yaptığı tasarrufi işlemlerin gerçekte hiç yapılmamış olduğunu tesbit ettirmeyi amaçlar....

      (TBK 19.) maddesi kapsamında açılmış muvazaa nedenine dayalı iptal istemine ilişkindir. Danışıklı bir hukuki işlem ile üçüncü kişilere zarar verilmesi, onlara karşı işlenmiş bir haksız eylem niteliğinde olduğundan, kural olarak danışıklı işlem (muvazaalı muamele) nedeniyle hakları zarara uğratılan üçüncü kişiler, tek taraflı veya çok taraflı olan bu hukuki işlemlerin geçersizliğini ileri sürebilirler. Davacıların amacı, açtıkları dava sonucunda alacaklarının tahsili olanağına kavuşmaktır. Her ne kadar muvazaalı işlemin saptanması ile birlikte, tapu iptali de istenilmiş ise de; çoğun içinde azın da bulunduğu ilkesi gereğince, muvazaalı işlemin açılan dava yönünden hüküm doğurmamasının istenildiği açıktır. Bu bakımdan, İİK’nun 283. maddesi düzenlemesi yol gösterici niteliktedir....

        Mahkemece, davanın tasarrufun iptali olmadığı takdirde BK'nun 19.maddesi gereğince muvaazalı işlemin iptali istemi ile açıldığını, tasarrufun iptali davası için aciz belgesi sunulmadığı gibi üçüncü kişi .... hakkında açılmış dava olmadığı, muvazaa nedeni ile iptal davası için ise, takip dayanağı bononun 17.10.2012 tarihinde düzenlendiği satışın ise 28.04.2008 tarihinde borçtan önce yapıldığı, doğmamış bir borç için muvaazadan söz edilemeyeceğinden bahisle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. ......

          Mahkemece davanın İİK'nun 277.maddesine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davası olduğu ve davacının davasını ispatlayamadığından bahisle reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, Borçlar Kanunu'nun 19. maddesinde düzenlenen dava konusu işlemin danışıklı (muvazaalı) yapıldığı iddiasına dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. HMK'nin 33.maddesine göre Hakim, Türk hukukunu resen uygulamak zorundadır. Bir davada olayları belirtmek ve açıklamak taraflara, hukuki nitelendirme Hakime aittir. Bu nedenle tarafların hukuki nitelendirmeyi doğru yapmak zorunluluğu yoktur. Başka bir ifade ile Hakim, bildirilen hukuki sebeplerle bağlı olmayıp, hukuki sebebi kendiliğinden bulup uygulamakla sorumludur. Dava dilekçesindeki ileri sürüşe ve yargılama sırasındaki sözlü ve yazılı açıklamalara göre dava niteliği itibarıyla TBK 19.maddesinde tanımını bulan muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal davasıdır....

            Yıldırım vekili, evlilik birliği içinde davalı eş... adına satın alınan 165 ada 10 parsel 9 nolu müşterek konutun davalı eşin boşanma davasını öğrenmesini müteakip diğer davalı amcasına taşınmazı devrettiğini, yapılan işlemin muvazaalı olup iptaline hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Hüküm,davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde; davacının dava dilekçesinde davalı eş adına kayıtlı taşınmazın muvazaalı olarak devredildiği iddiası ile işlemin iptalini istediği anlaşılmıştır. Tüm bu açıklamalara göre, davacının talebi muvazaaya dayalı satışın iptali niteliğinde olduğu anlaşılmakla, davacının iddiası genel hükümlere dayalı (TBK m. 19 vd.) olup, mal rejiminin tasfiyesi kapsamında bir talep niteliğinde değildir....

              Ancak davaya konu edilen taraflar arasındaki bu alım satım ilişkisi değil, davalı şirket ile diğer davalı 3. kişi arasındaki muvazaalı olduğu ve iptali istenilen işlemdir. Özellikle vurgulandığı gibi tasarrufun iptali davasında ya da somut olayda olduğu gibi TBK’nın 19. maddesi gereğince ve İİK’nın kıyasen uygulanması istemli olarak açılan davalarda alacaklı ile borçlu taraflar arasındaki ticari nitelikteki alım satım ya da banka alacağını oluşturan ticari ya da genel kredi sözleşmeleri görevin belirlenmesinde dikkate alınamayacaktır. Ne tasarrufun iptali davası, ne de TBK m. 19 gereğince İİK’nin 283. Maddesinin kıyasen uygulanması istemli muvazaa davası TTK’nın 4. maddesinde belirtilen mutlak ya da nispi ticari dava niteliğine haiz olduğundan 6100 sayılı HMK’nin 2. maddesi gereğince genel görevli Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görev alanında kalmaktadır....

                Nitekim tasarrufun iptali davalarında İİK 283/1 maddesi doğrudan BK'na göre açılan davalarda kıyasen uygulanarak iptal ve tescile gerek olmaksızın davacıya haciz ve satış isteyebilmesi yönünden hüküm kurulması gerektiği Dairemizin ve Yargıtay'ın yerleşmiş görüşleri arasındadır. Öte yandan muvazzalı işlemin tesbiti aslında muvaazaya dayalı işlemin iptalini de kapsamaktadır. ... Davacı vekili, dava dilekçesinde ve yargılama aşamalarında davalı ... ile diğer davalı ... arasındaki taşınmaz devrinin muvazaalı olduğunun tesibitini istediğini belirtmiş ise de, dava dilekçesi içeriğinden, davanın davacı ...'un davalı işvereni ... işçilik alacağı tahsilini sağlamaya yönelik olarak açıldığı, bu alacağın tahsilini önlemek amacı ile yapılan ve dava konusu olan taşınmazını muvazaalı olarak diğer davalıya devrettiğinin tesbitini istediği, bu tesbitteki amacın aslında muvazaalı işlemin iptali ile alacağın tahslini sağlamak olduğu anlaşılmaktadır....

                  Mahkemece, herkesin dilediği kişi aleyhine icra takibi başlatabileceğini, takip borçlularından alacaklı olan ilgililer borçlu hakkındaki takiplerin muvazaalı olduğu iddiasını İİK’nun 128.maddesi gereğince satış yapılmazdan evvel mükellefiyetler listesi kendisine tebliğ edilince 3 gün veya İİK’nun 142/1 maddesine göre 7 gün içinde sıra cetveline itiraz davasını açabileceğini, somut olayda sıra cetveli düzenlenmediği anlaşıldığından HMK’nun 141.maddesine göre davacının bu davayı açmakta hukuki yararı olmadığından bahisle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava BK’nun 19.maddesine dayalı olarak açılan muvazaalı işlemin iptaline ilişkindir. HMK'nin 33.maddesine göre Hakim, Türk Hukukunu resen uygulamak zorundadır. Bir davada olayları belirtmek ve açıklamak taraflara, hukuki nitelendirme Hakime aittir.Dava dilekçesindeki açıklamalarda TBK 19.maddesine dayanarak açtıkları anlaşılmaktadır....

                    Dava, Borçlar Kanunu'nun 19. maddesinde düzenlenen dava konusu işlemin danışıklı (muvazaalı) yapıldığı iddiasına dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. HMK'nin 33.maddesine göre Hakim, Türk hukukunu resen uygulamak zorundadır. Bir davada olayları belirtmek ve açıklamak taraflara, hukuki nitelendirme Hakime aittir. Bu nedenle tarafların hukuki nitelendirmeyi doğru yapmak zorunluluğu yoktur. Başka bir ifade ile Hakim, bildirilen hukuki sebeplerle bağlı olmayıp, hukuki sebebi kendiliğinden bulup uygulamakla sorumludur. Dava dilekçesindeki ileri sürüşe ve yargılama sırasındaki sözlü ve yazılı açıklamalara göre dava niteliği itibarıyla TBK 19.maddesinde tanımını bulan muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal davasıdır. Yüzeysel bakıldığında iptal davaları ile muvazaa davaları arasında bir benzerlik görülmekte ise de bu benzerlik her iki davanın güttüğü amaçtan öte gitmemektedir....

                      UYAP Entegrasyonu