"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Haksız işgal nedenli ...a Geliş Tarihi: 02.01.2019 -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre, dava; asıl dava ecrimisil, karşı dava ise elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir. ... Birinci Başkanlık Kurulunun 09.02.2018 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 21.02.2018 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.03.2018 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca bu davanın temyiz incelemesi ... 8. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hâl böyle olunca, 2797 sayılı ... Kanunu'nun 23.07.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6723 sayılı Kanun'un 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince dosyanın ... 8. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 07/01/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
İstinaf Nedenleri Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın temelinin muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil davası olduğunu, dava konusu taşınmazların 2007 yılında kadastro tespitlerinin yapıldığını ve mirasbırakanları ...’ın kadastro tespiti üzerinden 10 yıllık hak düşürücü süre geçmeden 17.02.2015 tarihinde öldüğünü, hak düşürücü sürenin eldeki davaya uygulanamayacağını, muris muvazaası konusunda herhangi bir araştırma yapılmadığını, ön inceleme duruşmasında uyuşmazlık konusunun tespitini yapan mahkemenin bir sonraki duruşmada davanın usulden reddine karar verdiğini belirterek, kararın kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. 3....
Asliye Hukuk Mahkemesinde, Bafra ilçesinde bulunan taşınmazlar ile Gaziosmanpaşa ilçesinde bulunan bir adet taşınmaza ilişkin muris muvazaası nedeniyle tapu iptali ve tesciline ilişkin açıldığı, dava konusuna ilişkin aynı tanıkların dinleneceği, aynı delillerin toplanacağı, bu kapsamda tek taşınmaz yönünden mahkemece yetkili olunmasına karşın tefrik kararı verilerek dosyanın gönderilmesinin usul ekonomisi ilkesine uygun düşmediği gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. II. GEREKÇE A. Uyuşmazlık Uyuşmazlık, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. B. İlgili Hukuk 1....
Mahkemece, çekişme konusu taşınmazın davalı ... tarafından satın alındığı,ancak davalının yurt dışında olması nedeniyle mirasbırakan anneleri adına tescil edildiği,daha sonra gerçek malik ...’e devredildiği, muris muvazaası iddiasının kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....
O halde yukarıda açıklanan olgular ve iddianın ileri sürülüş biçiminden; davada muris muvazaası hukuksal nedenine dayanılmadığı, davada muris muvazaası hukuksal nedenine dayanılmış olsa idi Daire bozma ilamının yerinde olacağında da kuşku yoktur. Bu durumda; davada dayanılan istek bakımından inceleme yapılması gerekirken hukuki nitelemede yanılgıya düşülerek muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı değerlendirme yapılmış olması doğru değildir....
Somut olayda, davaya konu taşınmazın yapı kooperatifinden ferdileşme ile tapu kaydının oluştuğu, 11/10/2010 tarihinde bu ferdileşme ile tapu kaydının davalı eş adına oluştuğu, 30/09/2014 tarihinde de diğer davalı T4' e satış olarak devredildiği, ilk derece mahkemesince yargılama sırasında aile konutu nedenli tapu iptali ve tescil, aile konutu şerhi konulması talepleri yönünden dosyanın tefrikine karar vermiş, belirtilen talepler yönünden aynı mahkemenin 2019/154 Esas sayılı dosyasında yargılamanın yapıldığı, eldeki davada yolsuz tescil ve muvazaa nedenli 1/2 hissenin davacı adına tescili, olmadığında davalı kooperatiften 1/2 hisse devrinin tazminine ilişkin davada davacı ile davalı eş T6' in kooperatif üyeliği ve ferdileşmeye kadar geçen süreçte tüm kooperatif üyelik kayıtları ile tapudaki tapu kaydının oluşmasına ilişkin ferdileşmeye dayanak tüm kayıtlı belgelerin tapu müdürlüğünden getirtilerek, tüm deliller birlikte değerlendirilerek karar verilmesi gerekir iken eksik inceleme ile karar...
Davacının dava dilekçesinde, yolsuz tescil ve hile hukuksal nedenlerine dayandığı, 17/02/2012 tarihli cevaba cevap dilekçesi ile istemlerine gabin ve muris muvazaası hukuksal nedenlerini de eklediği anlaşılmaktadır. Bilindiği üzere 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 141/1. maddesinde; “Taraflar, cevaba cevap ve ikinci cevap dilekçeleri ile serbestçe; ön inceleme aşamasında ise ancak karşı tarafın açık muvafakati ile iddia veya savunmalarını genişletebilir yahut değiştirebilirler.” şeklinde düzenlemeye yer verilmiştir. Yukarıdaki yasal düzenleme karşısında davacının cevaba cevap dileçesiyle, muris muvazaası ve gabin hukuksal nedenlerini ileri sürerek iddiasını genişletmesinde yasaya aykırılık bulunmamaktadır. Davalı, ilk derece mahkemesinin muris muvazaası iddiasına dayalı tapu iptal ve tescil talebinin kabulüne ilişkin kararını muris muvazaası yönüyle temyiz etmiştir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2017/15 ESAS 2019/18 KARAR DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil (Muris Muvazaası Nedeniyle) KARAR : Ortaca 1....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : FERİZLİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 25/11/2014 NUMARASI : 2013/195-2014/167 Taraflar arasında görülen tapu iptali ve pay oranında tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın, usulden reddine ilişkin olarak verilen karar davacılar tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali-tescil isteğine ilişkindir. Mahkemece, muris muvazaası davalarında pay oranında tapu iptali-tescil isteğinde bulunulamıyacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Bilindiği üzere, uygulamada ve öğretide "muris muvazaası" olarak tanımlanan muvazaa, niteliği itibariyle nisbi ( mevsuf-vasıflı ) muvazaa türüdür. Söz konusu Muvazaada miras bırakan gerçekten sözleşme yapmak ve tapulu taşınmazını devretmek istemektedir....
-KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle davacının taraf muvazaası iddiasının 5.2.1947 tarih 20/6 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca yazılı delille kanıtlayamadığı hile iddiası bakımından da Borçlar Kanununun 31. maddesi uyarınca hak düşürücü sürenin geçirildiği, 10.000 TL alacak iddiasının da usulünce kanıtlanamadığı gözetilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru olduğuna göre davacının temyiz itirazı yerinde değildir. Reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 2,50 TL. bakiye onama harcının temyiz edenden alınmasına, 09.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....