Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DAVA : Tazminat (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 29/08/2022 KARAR TARİHİ : 11/05/2023 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 16/05/2023 Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, İDDİA :Davacı dava dilekçesinde özetle; davacı şirketin yönetim kurulu eski üyesi ve başkanı olan davalı ... tarafından diğer davalı ve davacı şirketin yönetim kurulu eski üyesi ve başkanı olan ...'...

    DAVA : Tazminat (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 29/08/2022 KARAR TARİHİ : 11/05/2023 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 16/05/2023 Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, İDDİA :Davacı dava dilekçesinde özetle; davacı şirketin yönetim kurulu eski üyesi ve başkanı olan davalı ... tarafından diğer davalı ve davacı şirketin yönetim kurulu eski üyesi ve başkanı olan ...'...

      kopması nedeniyle meydana geldiğini, davalının eser sözleşmesi hükümleriyle yapı müteahhiti ve malikinin sorumluluğu hükümleri kapsamında meydana getirdiği binanın yapımındaki ayıp ve kusurlardan sorumlu olduğunu beyanla, ödenen 31.561,73 TL, 2.516,76TL, ve 17.191,48 TL'nin ödeme tarihlerinen işleyecek avans faiziyle davalıdan rücuen tahsilini talep etmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında görülen itirazın iptali, alacak, tapu iptali ve tescil davalarının sonucunda verilen hükmün bozulmasına ilişkin Dairemizin 12.12.2013 gün ve 2012/5802 Esas, 2013/765 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi asıl davada davacı-birleşen davalarda davalı vekili tarafından istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü: - KARAR - Asıl davada davacı yüklenici vekili, müvekkili ile davalı arsa maliki arasında 30.12.2003 tarihinde düzenlenen arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca yükleniciye ait parselin iki parsele ifrazı ile bir parsel üzerinde yapılan bağımsız bölümlerin yükleniciye ait olması, diğer parseldeki bağımsız bölümlerin ise yapı ruhsatından itibaren 48 ayda arsa malikine tesliminin kararlaştırıldığını, 03.08.2004 tarihinde yapı ruhsatı alınarak sözleşmeye uygun imalat yapılmasına rağmen arsa malikinin kendisine ait bağımsız bölümleri teslim almayarak temerrüde düştüğünü...

          Ekspertiz raporunda sitenin inşaatını davalı Metal Yapı İnşaat şirketinin yaptığı, elektrik işlerini ise bu şirket taşeronu olan davalı T3 Tic. A.Ş.'nin yaptığı belirtilmiştir. Buna göre, davacının sigortalısı ile davalı arasındaki hukuki ilişki, davalı yapı malikinin haksız fiil hükümleri ile TBK'nın 69. maddesi uyarınca sorumluluğuna dayanmaktadır. O halde, sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava olmadığı gibi davacı şirket sigortalısı tacir sıfatı taşımadığından taraflar arasındaki uyuşmazlığın ticari nitelikte bulunmadığı, dolayısıyla 6102 sayılı TTK hükümlerinin uygulanamayacağı ve uyuşmazlığın çözümünde Ticaret Mahkemelerinin görevli olmadığı, dava konusu uyuşmazlığın genel mahkemede çözümlenmesi gerektiği kuşkusuzdur....

          İşyeri Yapı Koop. İle .... İşyeri Yapı Koop. Birliği'nin uhdesinde bulunan .... Caddesi ..... sanayi Sitesi no 10 adresinde taşınmaz üzerinde kurulu bulunan binanın tahsisi Maliki olduğu ve binada bir çok kiracı faaliyette göstermekte iken iş yerinin 27.06.2007 tarihinde yangın çıkması sonucunda binanın tamamen yanarak kullanılamaz durumda hasarların oluşması üzerine zarardan sorumlu olanlar ile sigortacılarını işbu davanın davalarına karşılığı tazminat talebiyle davayı ikame etmiştir. Davalılardan .... Sigorta (.... ) ..... Uluslarası Nakliyat firmasının sigortacısıdır. Davalı ..... firmasına ait iş yeri .......

            Bina veya yapı eseri malikinin sorumlu tutulabilmesi için; yapım bozukluğu veya bakım eksikliğinden zararın doğması, yapım bozukluğu veya bakım eksikliği ile zarar arasında uygun illiyet bağının bulunması yeterlidir. Bina veya yapı eseri malikinin sorumluluğu bakımından bulunması zorunlu unsur olan illiyet bağı yönünden ise, bu bağın kesilmesine yol açacak sebeplerin somut olayda gerçekleşmemiş olması gereklidir. İlliyet bağını kesen sebepler ise; mücbir sebep, zarar görenin ya da üçüncü kişinin ağır kusurudur....

            Komşuluk hukukundan kaynaklanan tazminat davalarında öncelikle davacının uğramış olduğu zararın miktarının bilirkişi aracılığı ile tespit edilmesi, tazminatın bu zarara göre tayin ve takdir edilmesi gerekir. Hemen belirtmek gerekir ki, tazminat miktarı hiçbir zaman zararı aşamaz. Ancak, davacının zararın artmasında kusuru varsa, tazminat miktarı 6098 sayılı BK'nin 52. maddesine göre "birlikte kusurun tespiti halinde" indirilmeli veya tamamen ortadan kaldırılmalıdır. TMK'nin 730 ve 737. maddelerinden doğan sorumluluk kusura bağlı bir sorumluluk olmadığından, davalının kusursuz olması tazminat miktarının düşürülmesinde etkili olamaz. Ayrıca uzun zaman sonra doğacak muhtemel zararlar için mülkiyet hakkının kısıtlanması, mülkiyetin genel kurallarının ve bizzat TMK'nin 737. maddesi hükmüne ters düşer. Bu genel açıklamalardan sonra somut olaya gelince; yapılan keşif ve düzenlenen bilirkişi raporu hüküm kurmaya yeterli değildir. Mahallinde ......

              Mahkemece yapı malikinin kusursuz sorumluluğu bulunduğu kabul edilmiş, hayatın olağan akışına ve binanın tahsis amacına göre zararın bina maliki tarafından öngörülüp öngörülemeyeceği ve zararın önlenmesi için gerekli güvenlik ve emniyet tedbirlerini alıp almadığı irdelenerek böyle bir yangın söndürme sisteminin bulunmadığı tespitinden sonra, binanın yapıldığı zamanın şartlarına uygun yapılmış olmasının ve gerekli izin ve ruhsatların alınmış olmasının bina malikinin sorumluluğunu ortadan kaldırmayacağı ve davalının eyleminin, davacının sorumluluğunu ortadan kaldıracak derecede illiyet bağını kesmeyeceği gerekçesiyle davalı bina malikinin meydana gelen zarardan mülga 818 sayılı BK’nın 58. maddesi uyarınca sorumluluğu bulunduğu kabul edilerek karar verilmiştir....

                Ancak, komşu taşınmaz malikinin veya o taşınmazda mülkiyetten başka ayni hak sahibi olup da zarar gören kimselerin taşınmaza el atıldığını öğrendikleri tarihten itibaren 15 gün içerisinde itiraz etmeleri, yapı malikinin iyi niyetli sayılması olanağını ortadan kaldırır. İtiraz hiçbir şekle bağlı değildir. Yapının ilerlemesini, zararın büyümesini önlemek için konan bu sürenin başlangıcını objektif olarak saptamak, yapının görünebilir hale gelme tarihinden başlatmak, taşırılan taşınmaz malikinin öğrenmesine engel olan subjektif (öznel) nedenleri dikkate almamak gerekir. Aksine düşünce, bu yöndeki kanun koyucunun amacıyla bağdaşmaz. "Durum ve koşulların haklı göstermesi" şeklinde açıklanan ikinci koşuldan ise, imar durumuna göre ifrazın mümkün olması, ifraz halinde arsa malikinin uğrayacağı zarar ile taşkın yapı malikinin elde edeceği yarar arasında aşırı bir farkın bulunmaması, gibi hususlar anlaşılmalıdır....

                  UYAP Entegrasyonu