Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olaya gelince; dava konusu 631 ve 632 parsel sayılı taşınmazların kadastro tespitlerinin 28.03.1989 tarihinde yapıldığı ve 22.08.1996 tarihinde kesinleştiği; davacının adına tespit ve tescil edilen 632 sayılı parseli bakımından Ardeşen Belediye Başkanlığı tarafından 03.04.1991 tarihinde 3 kat için inşaat ruhsatnamesi, 24.07.1991 tarihinde 1 kat için yapı kullanma izin kağıdı, 31.12.1997 tarihinde ilave yapı ruhsatı ve 20.10.2000 tarihinde toplam 6 kat için yenileme yapı ruhsatı düzenlendiği; taşınmazda 08.12.2000 tarihinde kat irtifakı tesis edildiği, 4 ve 7 nolu bağımsız bölümlerin dava dışı Erol Parlak, diğer bağımsız ölümlerin ise davacı adına kayıtlı olduğu; davalılardan ... adına tespit edilen 631 parsel sayılı taşınmaz yönünden ise, ...'...

    ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR ESAS NO : 2020/7 KARAR NO : 2020/771 DAVA : Tazminat (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 07/02/2020 KARAR TARİHİ : 23/12/2020 Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin --------tarihli ----- bildirilmediğini, müvekkilinin--- Kuruluşlara İlişkin Esaslar Hakkında Tebliğ’in 18-i maddesine ve benzer hükümler içeren III-39.1 sayılı --- Esasları Hakkında Tebliğ’in 38/8 maddesine aykırı hareket ettiği kabul edilerek hakkında 6362 sayılı --- 103’üncü maddesi uyarınca aykırılığın gerçekleştiği --- idari para cezası tesis edilmesine karar verildiğini, başkaca işlemler sebebiyle de müvekkili hakkında idari para cezasına hükmedildiğini, toplam 345.736 TL tutarındaki idari para cezasının müvekkili...

      Ancak, burada " tek zarar, tek tazminat" ilkesi geçerli olduğundan, tazminat ödeme borcu , zarar verenlerden biri tarafından yerine getirildiğinde sona erer. Zarar gören , diğer zarar verenlerden tazminat talep edemez. Bir binanın veya diğer yapı eserlerinin maliki, bunların yapımındaki bozukluklardan veya bakımındaki eksikliklerden doğan zararı gidermekle yükümlüdür. (TBK m.69; BK m.58) Yapı malikinin sorumluluğu, bir bina ya da diğer bir inşa eserinin bizatihi kendisinden kaynaklanan bir nedenle oluşan zarardan sorumluluğu kapsamakta olup, niteliği itibariyle kusursuz sorumluluk türlerinden "olağan sebep sorumluluğu"dur. Burada malike kurtuluş kanıtı sunma olanağı tanınmamıştır. Malik ancak illiyet bağını kesen sebeplerin (mücbir sebep, zarar görenin tam kusuru, üçüncü kişinin ağır kusuru gibi) varlığı durumunda sorumluluktan kurtulabilir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi - K A R A R - Dosya kapsamına, iddia ve savunmaya, mahkemece kabul edilen hukukî niteliğe göre uyuşmazlık, TBK'nın 69. maddesine dayanan bina ve yapı eseri malikinin sorumluluğuna dayalı tazminat istemine ilişkindir. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14. maddesi ve Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 12.02.2016 gün ve 2016/1 sayılı İşbölümü Kararı uyarınca temyiz incelemesinin Dairemizin görevi dışında olup 3. Hukuk Dairesine ait olduğu düşünüldüğünden, 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 1/4/2015 tarihli ve 6644 sayılı Kanunun 2. maddesiyle değişik 60/3. maddesi uyarınca görevli Dairenin belirlenmesi için dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine 11/05/2016 gününde oy birliğiyle karar verildi....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi - K A R A R - Dosya kapsamına, iddia ve savunmaya, mahkemece kabul edilen hukukî niteliğe göre uyuşmazlık, TBK'nın 69. maddesine dayanan bina ve yapı eseri malikinin sorumluluğuna dayalı tazminat istemine ilişkindir. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14. maddesi ve Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 12.02.2016 gün ve 2016/1 sayılı İşbölümü Kararı uyarınca temyiz incelemesinin Dairemizin görevi dışında olup 3. Hukuk Dairesine ait olduğu düşünüldüğünden, 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 1/4/2015 tarihli ve 6644 sayılı Kanunun 2. maddesiyle değişik 60/3. maddesi uyarınca görevli Dairenin belirlenmesi için dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine 02/06/2016 gününde oy birliğiyle karar verildi....

            Değinilen maddenin düzenlemesine yol açan asıl neden, meydana getirilen yapının korunmasındaki mevcut olan genel iktisadi yarardır.Aşırı zarar doğması sebebiyle yapı yıkılamadığı takdirde taşınmaz malikinin mamelekinde sebepsiz bir zenginleşme meydana geleceğinden, taşınmaz malikinin malzeme malikine (muhik) bir tazminat vermesi gerektiği, malzeme maliki iyi niyetli değilse tazminat miktarının, levazımın en az kıymetini geçemeyeceği, aynı yasanın 723. maddesinde belirtilmiştir. Bu durumda, 4.3.1953 tarih 10/3 sayılı içtihatları Birleştirme Kararının gerekçesinde benimsenen ve uygulamada kararlılık kazanmış ilke uyarınca aşırı zarar nedeniyle yapı yıkılamıyorsa, iyi veya kötü niyete göre, haklı (muhik) tazminat veya en az levazım bedelini ödeyip ödemeyeceği, arsa maliklerinden sorulmalı, kabul ettiği takdirde bu bedel karşılığı yapının taşınmaz malikine aidiyetine karar verilmelidir....

              malikinin sorumlu olduğu, olay tarihinde geçerli olan 6098 Sayılı Borçlar Kanunu'nun 69.Maddesi uyarınca davalının tam kusurlu olduğunun belirlendiğini, mahkeme tarafından, bilirkişi incelemelerine aykırı bir şekilde yapılan hukuki değerlendirmeler ile yangının çıkış nedeninin tespit edilemediği ve dolayısı ile davalı/ bina malikinin sorumluluğuna gidilemeyeceğine karar verildiğinin görüldüğünü, oysa ki, yargılama aşamasında yapılan bilirkişi incelemelerinde yangının çıkış nedeninin elektrik tesisatı olduğu tespit edilmiş ve "BİNA MALİKİNİN KUSURSUZ SORUMLULUĞU" ilkesi gereği davalı tarafın hasar bedelinden sorumlu olduğuna dair görüş bildirildiğini belirterek yerel mahkemece verilen kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....

              Maddesinde sorumluluğunun belirtildiğini; bu madde gereğince davalının yapımdaki bozukluk ve eksikliklerden doğan zararları gidermekle yükümlü olduğunu; Türk Borçlar Kanunu Yapı malikinin sorumluluğuna ilişkin 69. maddede düzenlemeye yer verildiğini; Yargıtay 4.HD, T. 28.11.2005, E.2004/16308- K.2005/127881 sayılı kararında da bu durumun açıkça ifade edildiğini; yapı malikinin sorumluluğu kapsamında yapım bozukluğu, bir inşaatın kötü yapılmasını, imal ve inşaat zamanında uyulması gerekli olan teknik kurallara uyulmamış olmasını ifade ettiğini; bir yapı eserinin malikinin bunların hiç kimse ve hiçbir şey için tehlike taşımayacak şekilde yapılmasını ve işlemesini garanti etmekle yükümlü olduğunu; bu nedenle, bir yapı eserinde herhangi bir yapım bozukluğu olmasa bile, ek güvenlik ve koruma tertibatının bulunmamasının yine de bir yapım eksikliği sayıldığını; bakımsızlık ve koruma eksikliğinin ise, bir inşaatın kullanmaya uygun ve tehlikeleri önleyecek biçimde korunmamasını ifade ettiğini; bakım...

              ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR ESAS NO : 2021/599 Esas KARAR NO : 2021/809 DAVA : Tazminat (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 01/03/2021 KARAR TARİHİ : 20/10/2021 Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; TTK 396, 553 ve 596 uyarınca-----zararına hareket ettiğini ve bilerek şirketi zarara uğrattığını tüm bu nedenlerle fazlaya ilişkin sair talep ve sair dava hakları saklı kalmak üzere davalı ...-- TTK 371, 396, 553-555, 626 maddeleri uyarınca şirketi zarara uğratması nedeniyle, şimdilik 50.000,00 TL'nin davalıdan alınarak davacı --- ödenmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                TMK'nin 723. maddesindeki düzenlemede; A) Malzeme sahibinin iyi niyetli olması halinde; aşırı zarar doğması sebebiyle yapı yıkılamadığı takdirde taşınmaz malikinin malvarlığında sebepsiz bir zenginleşme meydana geleceğinden, taşınmaz makilinin malzeme sahibine muhik (haklı) bir tazminat vermesi gerektiği, B) Malzeme sahibi iyi niyetli değilse; tazminat miktarının levazımın en az kıymetini geçemeyeceği belirtilmiştir. Aşırı zarar doğması sebebiyle yapı yıkılamadığı takdirde taşınmaz malikinin mamelekinde sebepsiz bir zenginleşme meydana geleceğinden, taşınmaz malikinin malzeme sahibine uygun (muhik) bir tazminat vermesi gerektiği, malzeme sahibi iyiniyetli değilse tazminat miktarının levazımın en az kıymetini geçemeyeceği aynı yasanın 723. maddesinde belirtilmiştir....

                UYAP Entegrasyonu