Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

(Muhalif) -KARŞI OY- Dava, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuki sebebine dayalı tapu iptal tescil isteğine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar veriliş, Bölge Adliye Mahkemesince bu karar kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmiştir. Sayın çoğunluk ile aramızda oluşan uyuşmazlık; vekilin vekalet görevini yerine getirirken vekil edenin iradesine uygun davranıp davranmadığı, vekalet görevinin kötüye kullanılıp kullanılmadığı noktasında toplanmaktadır. Bilindiği üzere; Borçlar Kanunu’nun temsil ve vekalet aktini düzenleyen hükümlerine göre, vekalet sözleşmesi büyük ölçüde tarafların karşılıklı güvenine dayanır. Vekilin borçlarının çoğu bu güven unsurundan, onun vekil edenin yararına ve iradesine uygun davranış yükümlülüğünden doğar. 6098 s....

    (Muhalif) -KARŞI OY- Dava, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuki sebebine dayalı tapu iptal tescil isteğine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar veriliş, Bölge Adliye Mahkemesince bu karar kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmiştir. Sayın çoğunluk ile aramızda oluşan uyuşmazlık; vekilin vekalet görevini yerine getirirken vekil edenin iradesine uygun davranıp davranmadığı, vekalet görevinin kötüye kullanılıp kullanılmadığı noktasında toplanmaktadır. Bilindiği üzere; Borçlar Kanunu’nun temsil ve vekalet aktini düzenleyen hükümlerine göre, vekalet sözleşmesi büyük ölçüde tarafların karşılıklı güvenine dayanır. Vekilin borçlarının çoğu bu güven unsurundan, onun vekil edenin yararına ve iradesine uygun davranış yükümlülüğünden doğar. 6098 s....

      Davacı tarafından, muris muvazaasının yanısıra vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine de dayanıldığı nazara alındığında vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedeni bakımından mirasçı olmayan davalı ...’a miras payı oranında açılan tazminat davasının dinlenme olanağı yoktur. Öte yandan, tereke adına dava açılmadığına göre terekeye mümessil tayin edilerek yargılamaya devam edilmesi de pay oranında açılan davanın dinlenmesini olanaklı hale getirmez. Açıklanan nedenle vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedeni yönünden davalı ... hakkındaki davanın reddine karar verilmiş olması bu gerekçe ve sonucu itibariyle doğrudur. Davacının bu yöne değinen temyiz itirazının reddine....

        Somut olaya gelince, davacı tarafından vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı olarak mirasçı olmayan kayıt maliki davalılar ..., ... ve ... aleyhinde pay oranında açılan davanın dinlenme olanağı yoktur. Öte yandan, tereke adına dava açılmadığına göre terekeye mümessil tayin edilerek yargılamaya devam edilmesi de pay oranında açılan davanın dinlenmesini olanaklı hale getirmez. Açıklanan nedenlerle davalılar ..., ... ve ... aleyhine pay oranında açılan davanın yazılı şekilde reddine karar verilmiş olması doğrudur. Davacının bu yöne ilişkin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine. Ne var ki; davalılardan ... mirasçı olup, mirasçılar arasında paylı mülkiyet hükümlerinin geçerli olduğu gözetildiğinde, davacının, adı geçen davalıya karşı vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı olarak miras payı oranında eldeki davayı açması mümkündür....

          olduğundan sözleşmenin tarafı olmayan davacılar temsil ve vekalet görevinin kötüye kullanılarak mülkiyetin haksız aktarıldığı iddiasında bulunamaz. Az önce vurgulandığı üzere, temsil ve vekalet görevinin davacılar aleyhine kullanılmış olması işlemi yapan vekilin sorumluluğunu gerektirir. Böyle olunca, vekalet ilişkisinin tarafı olmayan davacıların hasmı kayıt maliki davalılar değil vekalet görevini onları zararlandıracak şekilde kötüye kullandığı iddia edilen temsilcileridir. Davanın açıklanan nedenle 140 parsel yönünden de reddi yerine bu bölüm isteğin kabulü doğru değildir. 2- Yukarıdaki bozma nedenine göre davacı ...’ın temyiz itirazlarının incelenmesi gerekmemiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda 1.bentte açıklanan nedenle davalı ... ... yararına BOZULMASINA, 2.bent uyarınca davacı ...’ın temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, 1.10.2007 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

            Davacı şirket, davalının kendisine şirket tarafından verilen vekaletnameyi kötüye kullanılarak davacı şirkkette öncesinde işçi olarak çalışan dava dışı ... ile şirket adına eski tarihli iş akti imzaladığını ve bu iş akti ile şirketi dava dışı ...’a borçlu hale getirerek , şirketin dava dışı Tercan ‘a 57450,00 TL ödemek zorunda bıraktığını iddia etmekte ve bu bedelin davalıdan tahsilini talep etmektedir. Dava, vekaletnamenin kötüye kullanılması istemine dayalı tazminat davasıdır. Bu durumda, taraflar arasındaki uyuşmazlığın hizmet akdine dayalı olmayıp vekalet ilişkisine dayalı olduğu anlaşıldığından uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK'nın 21. ve 22. maddeleri gereğince ...4. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 13.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Davalı ..., davacının okuma yazma bildiğini ve yapılan işlemlerden haberdar olduğunu, tüm mirasçıların dava konusu taşınmazın satışı konusunda anlaştıklarını ve kendisinin bedeli karşılığında taşınmazı satın aldığını, davacının daha önce de vekile karşı vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı alacak davası açtığını, bedeli ödendiği takdirde taşınmazı devredebileceğini belirterek, davanın reddini savunmuştur. Davalı ..., savunma getirmemiştir. Mahkemece, davacının iddialarının yerinde görülmediği gerekçesiyle vekaletnamenin geçersizliği ve sahteliği hukuksal nedenine dayalı talebin reddine; hak düşürücü sürenin geçmiş olduğu gerekçesiyle hile hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil talebinin reddine; davalı ...'...

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL-TENKİS Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, mirasbırakan...’in maliki olduğu 2810 ada 3 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan 19 no’lu bağımsız bölümü, mirasbırakanın davalı kızı ...’ün mirasbırakandan aldığı vekaletnameye dayalı olarak ve vekalet görevinin kötüye kullanılması suretiyle satış yoluyla üzerine alıp, bilahare teyzesi olan davalı ...’ya muvazaalı satış işlemiyle devrettiğini, kendilerinden mal kaçırma amacıyla hareket edildiğini, gerek vekalet görevinin kötüye kullanılması gerekse muris muvazaasına dayalı işlemlerin hukuken korunamayacağını ileri sürerek çekişme konusu 19 no’lu bağımsız bölümün satış işlemlerinin miras payları oranında iptali ile adlarına tescilini, olmadığı taktirde taşınmazın terekeye iadesi ve tüm mirasçılar adına tescilini, bunun da mümkün olmaması halinde tenkisini istemişlerdir....

                  Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Dava, vekâlet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde, dava konusu 155 ada 7 parsel sayılı taşınmaz yönünden feragat nedeniyle davanın reddine, diğer dava konusu taşınmazlar yönünden ise vekalet görevinin kötüye kullanıldığı gerekçesiyle toplulaştırma işlemi neticesinde yeni oluşan parsel numaraları üzerinden davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan toplanan delillerden; mirasbırakan ...’ın 28.04.1982 tarihinde ölümü üzerine geriye mirasçı olarak çocukları olan davacılar ..., ... ve davalı ... ile dava dışı ...'in kaldıkları, mirasbırakandan kalan dava konusu 34 adet taşınmazın mirasçılara intikal ettiği, davacılar ... ve ...'nın satış yetkisini de içerir şekilde kardeşleri olan davalı ...'...

                    in dürüstlük kuralına aykırı davrandığını, vekalet görevinin kötüye kullanıldığını, sadakat ve özen borcuna uygun davranılmadığını, ödeme iddiasının kanıtlanmadığını, vekaletin kötüye kullanıldığı iddiasıyla açılan davalarda zamanaşımının söz konusu olmadığını belirterek mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. 3. Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin 13/11/2018 tarihli ve 2018/1438 E.- 2018/1957 K. sayılı kararıyla; somut olayda davacı tarafından vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuki sebebine dayalı olarak pay oranında açılan davanın dinlenme olanağının bulunmadığı, mahkemece davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulmasının isabetsiz olduğu gerekçesi ile, davacılar vekilinin istinaf talebinin HMK 353/1.b.2 maddesi uyarınca kabulü ile ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılmasına ve davanın usulden reddine karar verilmiştir. V....

                      UYAP Entegrasyonu