Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ş… … ile yaptığı trampa sonucu edindiğini, H… … Ş… …'in müteahhitlik yapan İ… … G… …'ün emlak işlerini yürüten kişi olup önalım hakkının kullanılmasını engellemek için tapuda yapılan temlikin trampa olarak gösterildiğini, davacının önalım hakkını kullanmak istediğini belirterek, davalı adına kayıtlı payların iptali ile müvekkili adına tescilini talep etmiştir....

    Trampaya konu edilen taşınmazlar arasındaki değer farkı olmaması, tanık deliline dayanılmaması ve dosya kapsamı itibariyle davacı tapuda trampa olarak yapılan temlikin gerçekte satış olduğunu kanıtlayamamıştır. Bu durumda 26.02.2006 tarihinde ... Yevmiye numarası ile geçerli bir trampa işlemi sonucu davalı taşınmazda paydaş haline gelmiştir. Yukarda açıklandığı üzere trampa yolu ile edinilen paya ilişkin önalım hakkı kullanılamayacağı gibi tapuda paydaş haline davalının bu trampanın peşi sıra satın aldığı paylara yönelik olarak davacının önalım hakkı bulunmamaktadır. Mahkemece bu husus göz önünde bulundurularak davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmediğinden kararın bozulması gerekmiştir SONUÇ: Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün yukarda ( 2 ) No’lu bentte yazılı nedenlerle BOZULMASINA ve Yargıtay duruşması için kendisini vekille temsil ettiren davalı yararına takdir olunan 750....

      Eldeki davada dayanılan sözleşme mahkemenin de kabulünde olduğu gibi trampa sözleşmesi niteliğinde olup Borçlar Kanunu 232.maddesine göre satım sözleşmesi hükümleri trampa sözleşmeleri hakkında da uygulanır. Bu sebeple trampa sözleşmeleri de resmi şekle tabidir. Resmi şekilde yapılmayan trampa sözleşmesi geçersiz olup geçersiz sözleşmeye dayanılarak tapu iptali ve tescile karar verilmesi mümkün değildir. Geçersiz sözleşmelerde ancak taraflar verdiklerini geri isteyebilirler. Somut olayda verilenlerin geri iadesine ilişkin bir istek de bulunmamaktadır. Diğer yandan 25.01.1984 tarih ve 3/1 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu Kararında ifade edildiği üzere Türk Medeni Kanunu'nun 2. maddesinde düzenlenen hakkın kötüye kullanılması yasağı kuralının amacı, hakime özel ve istisnai hallerde hüküm verme imkanını sağlamaktadır. Bu istisnai durum, adalete uygun düşecek hüküm kurmanın zorunlu olduğu durumlarda kendini gösterir ve talidir....

        ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2019/754 Esas KARAR NO : 2021/157 DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Trampa Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 30/12/2019 KARAR TARİHİ : 23/02/2021 Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Trampa Sözleşmesinden Kaynaklanan) )davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında 24/06/2014 tarihli ... (...) Sözleşmesi akdedildiğini, sözleşmeye göre müvekkili şirketin maliki olduğu ......

          Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tazminat Uyuşmazlık, vekalet sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Bu durumda temyiz incelemesi dairemizin görevi dışında bulunduğundan dosyanın görevli ... .... ... Dairesi Başkanlığı'na gönderilmesine, 25/09/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ Dava, kira sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkin olup, mahkemece de uyuşmazlığın kira sözleşmesinden kaynaklandığı belirtilerek Sulh Hukuk Mahkemesi'ne görevsizlik kararı verilmiştir. Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 6.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 6.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 02.07.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Ancak bu pay temliki karşılığı para alınmadığından satım aktinden ve dolayısıyla önalım hakkından sözedilemez. 27.03.1957 gün ve 12/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararının gerekçe bölümünde hibe, trampa ve sermaye vaazı gibi tasarruflarla önalım hakkının cereyan etmeyeceği vurgulanmıştır. (Müslüm Tunaboylu, Önalım Davaları, 5. Baskı, Sayfa: 144 ve 547) Somut olaya gelince; dava konusu edilen 38010 ada 3 parselde kayıtlı arsa vasıflı taşınmazda birden fazla paydaş bulunmaktadır. Paydaşlardan... adına kayıtlı 454/1039 hisseden 450/1039 hissesini... uhdesinde bırakılarak 4/1039 hissesinin davalı....ne devredildiği ve karşılığında mülkiyeti şirkete ait...Köyü ... parsel sayılı taşınmazdan 1/10495 payın...'a devredilmek suretiyle trampa işlemi yapıldığı görülmüştür. Davacı, paydaşı olduğu taşınmazda dava dışı paydaş...'ın 4/1039. payını trampa yoluyla davalıya devredildiğini gerçekte trampa değil satış olduğunu ileri sürerek eldeki önalım davasını açmıştır....

                Hukuk Dairesi MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 19/04/2013 gününde verilen dilekçe ile harici trampa sözleşmesinin feshi, tapu iptali ve tescil ikinci kademede tazminat talebi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 25/10/2019 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 01/06/2021 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı vekili Av. .... ve davalı vekili Av. ... geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi. Açık duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı....

                  (TBK’nin 56.) maddesi gereğince manevi tazminat istemine ilişkindir. 1-Taraflar arasında yapılan yargılamanın sonunda gerekçede; taşıma sözleşmesinden kaynaklandığı ve haksız fiile bağlı olarak manevi tazminat istemine ilişkin olduğu, davalının davacıya karşı sorumluluğunun taşıma sözleşmesinden kaynaklandığı ve taşıma sözleşmesinin TTK’de düzenlenen sözleşmelerden olduğu ve taşıma sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıkların TTK 4.maddesi gereğince ticari dava olarak değerlendirilmesi suretiyle asliye ticaret mahkemelerinde çözümlenmesi gerektiği, dava konusu uyuşmazlığı mahkemenin görev yönünden inceleme yetkisinin bulunmadığından, davalı vekilinin göreve yönelik itirazı da nazara alınmak suretiyle esasa dair beyanlar ve deliller incelenmeksizin dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmişken, hüküm fıkrasında karar kesinleştiğinde dosyanın Tüketici Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. Böylece gerekçe ile hüküm fıkrası arasında açık bir çelişki ortaya çıkmıştır....

                    Taraflar arasındaki “Tazminat” davasından dolayı Yargıtay 4. Hukuk Dairesince ilk derece mahkemesi sıfatıyla yapılan yargılama sonunda, davanın esastan reddine karar verilmiştir. 2. Karar davacı tarafından temyiz edilmiştir. 3. Hukuk Genel Kurulunca dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü: I. YARGILAMA SÜRECİ Davacı İstemi: 4. Davacı asıl dava dilekçesinde; imar uygulaması sonucu oluşan 3431 ada 11 parsel sayılı taşınmazda hissedar olduğunu, diğer hissedarların hisselerini dava dışı inşaat şirketine satış ve trampa sözleşmeleri ile devrettiklerini, şufa hakkını kullanmak amacıyla diğer hissedarlar ve inşaat şirketi aleyhine tapu iptali ve tescil istemli dava açtığını, Malatya 2. Asliye Hukuk Mahkemesince trampa sözleşmelerinde muvazaa iddiasının ispatlanamadığı ve başkaca bir delil olmadığı gerekçesiyle davanın reddine dair verilen kararın temyizi üzerine Yargıtay 14....

                      UYAP Entegrasyonu