Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

nun 1007. maddesinden kaynaklanan tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davalı idareler vekili yönünden verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R – Dava konusu edilen 4405 ve 4407 parsel sayılı taşınmazların 6831 sayılı Yasanın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden olup olmadığının ilgili Orman İdaresinden sorularak, söz konusu taşınmazlar 2/B aplikasyonu ile orman sınırları dışına çıkartılan yerlerden ise buna ilişkin tüm belgelerin getirtilmesinden sonra, Birlikte gönderilmek üzere dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 04.03.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    nci maddesinden kaynaklı tazminat koşullarının oluştuğunun kabulü ile hüküm kurulması, ilgili idare tarafından onaylanmış ya da hükmen kesinleşmiş kıyı kenar çizgisinin bulunmadığının tespiti hâlinde ise 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesi koşulları oluşmadığı nazara alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile davanın kabulüne karar verilmesi, bozmayı gerektirmiştir....

      . maddesinden kaynaklı tazminat koşullarının oluşup oluşmadığı, davanın zamanaşımı süresi içinde açılıp açılmadığı, 4785 sayılı yasanın uygulanma olanağı bulunup bulunmadığı hususlarının değerlendirilerek sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi, Kabule göre de, 2)Davacıların tazminat istemlerine dayanak tapu kaydındaki paylarını aşacak şekilde hüküm kurulması, Doğru görülmemiştir....

        . maddesinden kaynaklı tazminat koşullarının oluşup oluşmadığı, davanın zamanaşımı süresi içinde açılıp açılmadığı, 4785 sayılı yasanın uygulanma olanağı bulunup bulunmadığı hususlarının değerlendirilerek sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi, Kabule göre de, 2)Davacıların tazminat istemlerine dayanak tapu kaydındaki paylarını aşacak şekilde hüküm kurulması, Doğru görülmemiştir....

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında görülen 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi uyarınca açılan tapu sicilinin tutulmasından kaynaklı tazminat davasının yapılan yargılaması sonucunda; davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davacı vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R - Dava, 4721 sayılı TMK'nın 1007. Maddesi uyarınca açılan tapu sicilinin tutulmasından kaynaklı tazminat istemine ilişkindir....

            Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 4721 sayılı TMK.nun 1007. maddesi gereğince tapu sicilinin tutulmasından kaynaklı tazminat davasıdır. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve TMK'nun 1007. maddesi uyarınca açılan davalarda, tapu sicilinin hatalı tutulması nedeniyle zarar oluşması gerektiği, davacının satın aldığı tarih itibariyle ilgili şerhin tapu sicilinin beyanlar hanesinde bulunduğu ve davacının zararının bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, temyiz incelemesinin duruşmalı yapılması nedeniyle 1.100.-TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, taraflarca 6100 sayılı HMK'nun geçici 3. maddesi atfıyla HUMK'nun 388/4....

              Hazine vekili cevap dilekçesinde; davanın MK'nın 1007. maddesine göre açılmış bir tazminat davası olduğunu, zarardan davalının sorumlu tutulabilmesi için zararın tapu sicilinin tutulmasından kaynaklı olması gerektiğini, olayda tapu sicilinin tutulmasından önce veya sonra bir yanlışlık yapılmadığını, istenilen tazminat miktarının da çok yüksek olduğunu, davacı yanın taşınmazları dava dışı 3. kişilerden aldığından davanın reddini talep etmiştir. Hazine vekili ıslah dilekçesine karşı süresinde verdiği cevabında ise ıslah talebini kabul etmediklerini, zamanaşımı itirazında bulunduklarını belirtmiştir. Mahkemece, davanın kabulüne, 33.000.-TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir....

                kadastro işlemleri ile tapu işlemleri bir bütün oluşturduğundan, bu kayıtlarda yapılan hatalardan TMK'nın 1007....

                Tapulama Mahkemesinin 1963/514 Esas sayılı karar ile orman niteliğiyle tapu siciline tescil edildiğinden, 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi gereğince tazmini istemiyle dava açmış, 17.04.2014 tarihli ıslah dilekçesi ile de talep miktarını arttırmıştır. Davalı vekili, davanın zamanaşımı ve esas yönünden reddini istemiştir. Mahkemece, davanın ...ne yöneltilmesi gerektiğinden husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi gereğince tapu sicilinin tutulmasından kaynaklı tazminat davasıdır. 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, tapu sicilinin tutulmasından kaynaklı devletin sorumluluğuna ilişkin davaların, tapu sicilinin bulunduğu yer mahkemesinde görüleceği amir hüküm olarak düzenlenmiştir. Bu maddede düzenlenen kesin yetki kuralı, kamu düzenine ilişkin olduğundan, istek olmasa bile re'sen gözetilmesi gerekir....

                  TMK'nın 1007. maddesinden kaynaklanan tazminat davalarında, mülkiyet kaybının kesinleştiği tarihten itibaren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 146. maddesine (818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 125. maddesine) göre 10 yıllık genel zamanaşımı süresi içinde dava açılması gerekmektedir. Anayasa Mahkemesi’nin 29.09.2017 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 2014/6673 başvuru numaralı 25.07.2017 tarihli ... kararı ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 18.11.2009 tarihli 2009/4-383 Esas - 2009/517 Karar sayılı kararı nazara alındığında; Hukuk Genel Kurulu kararı ile TMK'nın 1007. maddesi ile düzenlenen tazminat için hukuk yolu etkili hale gelmiş olup, HGK karar tarihi olan 18.11.2009 tarihinden önce zamanaşımı süresi dolanlar açısından makul süre içinde TMK'nın 1007. maddesine dayanılarak dava açılması gerekir....

                    UYAP Entegrasyonu