Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki TMK'nın 1007. maddesinden kaynaklı tazminat davasından dolayı yerel mahkemece verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 05/04/2016 gün ve 2015/16380 - 2016/4030 sayılı ilâmıyla bozulmasına karar verilmiş, süresi içinde davacı Belediye Başkanlığı ve davalı Hazine vekilleri tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içindeki tüm belgeler incelenip gereği düşünüldü: K A R A R Dairemiz kararı, karar düzeltme dilekçesinde değinilen hususlara cevap teşkil edecek nitelikte olduğu gibi, usûl ve kanuna da uygundur....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki TMK'nın 1007. maddesinden kaynaklı tazminat davasından dolayı yerel mahkemece verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 06/06/2016 gün ve 2015/2521 - 2016/6348 sayılı ilâmıyla onanmasına karar verilmiş, süresi içinde davacı gerçek kişiler vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içindeki tüm belgeler incelenip gereği düşünüldü: K A R A R Karar düzeltme dilekçesinde değinilen hususlar temyiz aşamasında da ileri sürülmüştür. Dairemiz kararı bu konulara cevap teşkil edecek nitelikte olduğu gibi, usûl ve kanuna da uygundur....

      Davacıların istemi 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesinden kaynaklanan zarar olduğuna göre; mahkemece, davada adli yargı mahkemelerinin görevli olduğu hususu gözönünde bulundurularak işin esasına girilip herhangi bir zararın oluşup oluşmadığı ve zararın kapsamı belirlenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle yargı yolu nedeniyle görevsizlik kararı verilmesi usûl ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir." hususlarına değinilmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucu; davanın maddi tazminat talebi yönünden kısmen kabulü ile; 5.960,28 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ... Hazinesinden alınarak davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin maddi tazminat isteminin reddine, davanın manevi tazminat talebi yönünden reddine karar verilmiş hüküm davacılar vekili ve davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava TMK'nın 1007. maddesi uyarınca maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir....

        Dava, TMK’nın 1007. maddesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. ......18.340 m2 yüzölçümlü taşınmaz 1957 yılında yapılan tapulama tespitine itiraz sonucunda düzenlenen ek tutanak mucibince 14.5.1955 tarih ve.....nolu tapu kaydı uygulanarak ...... adına tespit edilmiş, tespite Orman Yönetimi ve Hazinenin itiraz etmesi üzerine açılan .... Karar sayılı davası ile taşınmazın tahdid içinde ve Hazine adına tapuda orman vasfıyla kayıtlı alanda kalması nedeniyle taşınmazın orman olarak aktarılmasına karar verilmiş, hüküm Yargıtay 7. Hukuk Dairesinin 18.04.1972 tarih ve 1972/400-2876 sayılı kararı ile onanmış, karar düzeltme yoluna başvurulmadan 27.01.1974 tarihinde kesinleşmiştir. TMK’nın 1007. maddesinde düzenlenen tapu sicilinin tutulmasından doğan zararlardan dolayı açılacak davalar için kanunda özel bir zamanaşımı süresi öngörülmemiştir....

          Bu nedenle, somut olayda 4721 sayılı Kanunun 1007. maddesi uyarınca Tapu Sicilinin yanlış tutulmasından kaynaklanan sorumluluk şartlarının oluştuğu anlaşıldığından mahkemece davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak; 1) Davacılardan ...’un isminin karar başlığında yazılmamış olması, 2) Dava, tapu sicilinin hatalı tutulması nedeniyle, TMK'nın 1007. maddesi gereğince açılan tazminata ilişkindir. TMK'nın 1007. maddesi gereğince açılan tazminat davalarında davalı sıfatı Hazinenin olup, ...’a husumet yöneltilemeyeceğinden adı geçen davalı yönünden davanın husumetten reddine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulması, 3) Dava konusu taşınmaz mal arsa niteliğinde olup, arsaların bedelinin değerlendirme gününden önceki özel amacı olmayan emsal satışlara göre hesaplanması zorunludur....

            Bu prensiplerden biri tescil, diğeri sicilin aleniliği (güvenirliği) bir başkası ise geçerli bir hukuki sebebin bulunması yani illetten mücerret olmaması nihayet TMK 1007. maddesi uyarınca sicillerin tutulmasından dolayı hazinenin kusursuz sorumluluğu ilkesidir. Tapu Sicil Müdürlüğü, tapu sicillerinin tutulması ve kuruluş mevzuatında öngörülen sair işlevleri bulunan bir kurum olup, TMK 1007. maddesinde öngörülen sicillerin tutulmasından kaynaklanan sebeple sorumlu tutulması gereken bir kurum değildir. Sorumluluğun münhasıran Maliye Hazinesi'ne ait olacağı kuşkusuzdur. (Yargıtay 1. HD 2011/14303 Esas 2012/2614, Yargıtay 1. HD. 2021/5362 Esas 2021/8317 Karar) Yapılan açıklamalara göre eldeki dosya incelendiğinde TMK 1007. maddesine dayalı olarak tazminat talebinde bulunduğu görülmektedir....

              Bu prensiplerden biri tescil, diğeri sicilin aleniliği (güvenirliği) bir başkası ise geçerli bir hukuki sebebin bulunması yani illetten mücerret olmaması nihayet TMK 1007. maddesi uyarınca sicillerin tutulmasından dolayı hazinenin kusursuz sorumluluğu ilkesidir. Tapu Sicil Müdürlüğü, tapu sicillerinin tutulması ve kuruluş mevzuatında öngörülen sair işlevleri bulunan bir kurum olup, TMK 1007. maddesinde öngörülen sicillerin tutulmasından kaynaklanan sebeple sorumlu tutulması gereken bir kurum değildir. Sorumluluğun münhasıran Maliye Hazinesi'ne ait olacağı kuşkusuzdur. (Yargıtay 1. HD 2011/14303 Esas 2012/2614, Yargıtay 1. HD. 2021/5362 Esas 2021/8317 Karar) Yapılan açıklamalara göre eldeki dosya incelendiğinde TMK 1007. maddesine dayalı olarak tazminat talebinde bulunduğu görülmektedir....

              Ancak; tapu kaydının iptaline dair verilen hükmün kesinleştiği 13/01/2005 tarihi ile ıslah tarihi arasında TMK'nın 1007. maddesinden kaynaklanan tazminat davaları için uygulanan 10 yıllık zamanaşımı süresi dolmuş ve Hazine; ıslah dilekçesine karşı süresinde zamanaşımı definde bulunmuştur. Bu durumda mahkemece, ilk dava değeri ile bağlı kalınarak karar verilmesi gerekirken, süresi geçtikten sonra yapılan ıslaha değer verilerek hüküm kurulmuş olması da doğru değildir. O halde mahkemece, yukarıda açıklanan esaslar doğrultusunda, tapu iptali kararının kesinleştiği 2005 yılına ait ürün maliyet ve verim cetvelleri ilçe tarım müdürlüğünden getirtilerek net gelir yöntemine göre ve tapu iptaline ilişkin mahkeme kararının kesinleştiği tarih itibarıyla taşınmazda meydana gelen gerçek zarar miktarı belirlenmeli ve ilk dava değeri ile bağlı kalınarak karar verilmelidir....

                Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme Uyuşmazlık, 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesi uyarınca tazminat istemine ilişkindir. 2....

                  HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/337 KARAR NO : 2022/627 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 14/06/2021 NUMARASI : 2021/45 ESAS -2021/232 KARAR DAVA KONUSU : TMK'nın 1007. Maddesinden Kaynaklanan Tazminat KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin maliki bulunduğu Ardahan ili, Çıldır ilçesi, Gölebakan köyü, 101 ada 19 parsel numaralı tarla vasfındaki taşınmazın yaklaşık 1700 m²'lik kısmının kıyı kenar çizgisinde kalması nedeni ile kamulaştırmasız olarak el atıldığını, yapılan kamulaştırmasız el atma işleminden dolayı idare tarafından davacıya herhangi bir ödemede bulunmadığını ileri sürerek, davacıya ait Gölebakan köyü 101 ada 19 parselin el konulan yaklaşık 1700 m² yerinin bedeli olan 1.000,00 TL 'nin el koyma tarihinden itibaren uygulanacak yasal faizi ile davalı idareden tahsilini talep ve dava etmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu