Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından, zinaya dayalı davasının reddi, manevî tazminat miktarı ile yoksulluk nafakası talebi hakkında tesis edilen hüküm yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı-karşı davalı kadın, dava dilekçesinde zina (TMK m. 161) ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması (TMK m. 166/1-2) hukuksal sebeplerine dayalı boşanma talep etmiş, ön inceleme duruşmasında davasını kademeli(terditli) hale getirerek; öncelikle zina (TMK m. 161) hukuksal sebebine, olmadığı takdirde evlilik birliğinin sarsılması (TMK m. 166/1-2) hukuksal sebebine dayalı boşanma talep etmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mal Rejimi Tasfiyesi-Tazminat Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından manevi tazminat yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davacının talebi TMK 174/2 maddesi ve TMK 178 maddesi uyarınca boşanma kararından sonra açılan tazminat talebi olmayıp; B.K'na tabi haksız fiilden kaynaklı manevi tazminat talebi ise de; Yargıtay 8....

      Bu durumda davacı kadının zinaya dayalı boşanma davasını ispatladığının kabulü gerekir. O halde davacı kadının zinaya dayalı (TMK m.161) boşanma davasının kabul edilmesi gerekirken, yetersiz gerekçe ile reddine karar verilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir....

        Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından zinaya dayalı davasının reddi, müşterek çocuk için hükmedilen nafakanın ve manevi tazminatın miktarı yönünden; davalı-karşı davacı erkek tarafından ise katılma yoluyla asıl davanın kabulü, aleyhine hükmedilen manevi tazminat ve karşı davadaki tazminat taleplerinin reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı-karşı davalı kadın, dava dilekçesinde zina (TMK m. 161) ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması (TMK m. 166/1-2) hukuksal sebeplerine dayalı boşanma talep etmiştir....

          Şu halde; her ne kadar, Mahkemece dava; harici satın alma ve temliken tescil hukuki sebebine dayalı tapu iptali ve tescil mümkün olmadığı takdirde tazminat istemi olarak nitelendirilmiş ise de, dava tespit sonrası fakat kesinleşme öncesi haricen satın alma ve eklemeli zilyetlik hukuki nedenlerine dayalı tapu iptali ve tescil, mümkün olmadığı takdirde tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece iddianın ilk bölümü TMK 724 vd maddelerine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin olduğu kabul edilerek bu yönde değerlendirme yapılmıştır, ancak dava dilekçesi ve yargılama aşamasında davacıların TMK 724. maddesine dayalı bir talepte bulunmadıkları, dosyaya sundukları 1998 tarihli adi yazılı harici satış senetleri ile dava konusu 35 ada 27 parsel sayılı taşınmazda (imar sonrası 1899 ada 3 parsel sayılı) bir kısım bölümleri satın aldıkları iddiasında bulunarak tespit sonrası ve fakat kesinleşme öncesi eklemeli zilyetliğe dayandıkları anlaşılmaktadır....

            Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: İlk derece mahkemesince davacı-davalı kadının TMK 161'e dayalı olan davası ile davalı-davacı erkeğin TMK 166/1 maddesine dayalı boşanma davalarının ayrı ayrı kabulü ile davacı-davalı kadın lehine tazminatlara hükmedilmiş, davalı-davacı erkeğin istinaf yoluna başvurması üzerine Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi 05.06.2018 tarih 2018/1071 esas 2018/821 karar sayılı ilamı ile ilk derece mahkemesi kararının, kadının davasının kabulü ve ferilerine yönelik kısmı kaldırılarak davacı- davalı kadının TMK 161 maddesine dayalı açtığı davanın ispatlanamadığından reddine karar verilmiş, davacı-davalı kadın süresinde temyiz yoluna başvurmuştur. Dosyanın yapılan incelemesinde; taraflarca davalı-davacı erkeğin TMK 166/1 maddesine dayalı kabul edilen boşanma davasındaki boşanma hükmü istinaf edilmeyerek kesinleştiğinden kadının davası konusuz hale gelmiştir....

              Dava; zina (TMK md. 161) ve evlilik birliğinin sarsılması (TMK 166/1,2) nedenlerine dayalı boşanma talebi ve fer'ilerine, karşı dava ise; evlilik birliğinin sarsılması (TMK 166/1,2) nedenine dayalı boşanma talebi ve fer'ileri istemlerine ilişkindir. Davacı-karşı davalı erkek vekilinin, erkeğin reddedilen maddi tazminat talebine yönelik istinaf talebinin incelenmesinde; TMK'nun 174/1. maddesi mevcut veya beklenen bir menfaati boşanma yüzünden haleldar olan kusursuz ya da daha az kusurlu tarafın, kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebileceğini öngörmüştür. Toplanan delillerden boşanmaya sebep olan olaylarda maddi tazminat isteyen erkeğin ağır ya da eşit kusurlu olmadığı anlaşılmaktadır. Boşanma sonucu bu eş, en azından diğerinin maddi desteğini yitirmiştir. Hal böyle iken, ilk derece mahkemesince, "davacı kocanın boşanmakla en azından diğerinin maddi desteğini yitirmeyeceği" gerekçesiyle maddi tazminat talebinin reddine karar verilmesi usul ve kanuna aykırıdır....

              Davacı-karşı davalı erkek tarafından evlilik birliğinin sarsılması (TMK m. 166/1) sebebine dayalı boşanma davası açılmış, davalı-karşı davacı kadın ise karşı dava dilekçesinde zina sebebine dayalı dava açma hakkını saklı tutarak evlilik birliğinin sarsılması (TMK m. 166/1) sebebine dayalı olarak boşanma kararı verilmesini talep etmiş, daha sonra davalı-karşı davacı kadın; karşı davasında cevaba cevap dilekçesinde şiddetli geçimsizlik yanında açıkça zinaya dayalı olarak boşanma kararı verilmesi talebinde bulunmuştur. Ön inceleme celsesinde davalı-karşı davacı kadın vekili; evlilik birliğinin sarsılması sebebi yanında zinaya dayalı boşanma talepleri olduğunu beyan etmiştir. Davalı-karşı kadın vekili; 01.03.2021 tarihli ıslah dilekçesiyle zina (TMK m. 161); olmadığı takdirde evlilik birliğinin sarsılması (TMK m. 166/1) sebeplerine dayalı boşanma talep ettiklerini beyan etmiştir....

                Ayrıca, yasanın “Eşler birlikte yaşamak, birbirine sadık kalmak ve yardımcı olmak zorundadırlar” (TMK m.185/3) yönündeki açık ve emredici hükmüne karşın, sadace sadakat yükümlüğüne aykırılık ile eşlerin birbirlerine yardımcı olmama olgularını evlilik birliğinin sarsılması (TMK m. 166/1) nedeni sayıp, aynı maddede yer alan "birlikte yaşama zorunluluğunu" görmezden gelmek, yasanının sözüne ve özüne uygun düşmez. Kuşkusuz, evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle (TMK m. 166/1) açılan boşanma davalarında, özellikle maddi ve manevi tazminat (TMK m. 174/1-2) ile yoksulluk nafakası (TMK m. 175) istemleri açısından, eşlerin kusurlu olup olmadıklarını, varsa kusurlarının oranlarını da belirlemek gerekmektedir. Eylemli ayrılıklarda, ayrılığa kimin neden olduğunun, birlikte yaşamaktan kimin kaçındığının, kimin birlik görevlerini yerine getirmediğinin veya eşlerin kusur sayılabilecek başka bir davranışının kanıtlanması durumunda, kusur belirlemesi açısından sorunun çözümü kolaydır....

                  İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ : Mahkemece verilen hükme karşı taraf vekillerince istinaf yoluna başvurulmuş olup, Davacı-b.davalı vekili, istinaf dilekçesinde özetle; ilgili TMK hükümlerinin somut olayda hukuka uygun olarak uygulanmaması nedeniyle hukuka aykırı olarak karar verildiğini, somut vakada yerel mahkemenin TMK 161'e aykırı olarak karar verdiğini, TMK 161/2 uyarınca zamanaşımının dolduğunu, karşı tarafın zinaya dayalı dava açma hakkının zamanaşımına uğradığını, TMK 161/3 uyarınca karşı tarafın iradesinin müvekkili affetme yönünde olduğunu, zinadan dolayı boşanmaya hakkı olan eşin boşanma sebebini affetmesi halinde dava hakkının yok olduğunu, bu sebeple karşı tarafın eğer müvekkili affetmek isitemiyorsa dava yoluna başvurması gerektiğini, fakat karşı tarafın dava yoluna başvurmayıp, evliliği devam ettirmek istemiş olmasının karşı tarafın zinaya dayalı dava açma hakkının bulunmadığını, somut vakada yerel mahkemenin TMK 162'e aykırı olarak karar verdiğini, TMK 162/2 uyarınca zamanaşımının...

                  UYAP Entegrasyonu