WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Uyuşmazlık, mahkemenin nitelendirmesine göre tapu sicilinin tutulamasından kaynaklanan (TMK m.1007) tazminat istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 5.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 5.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 07.03.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Davacılar tarafından dayanılan iskan tapusu bulunmadığı gibi, davacı arazi kadastrosu ile gerçek kişi adına düzenlenen tutanak sonucu oluşturulan tapu kaydına dayandığına göre, taşınmazın tapu kaydının, davacı satın aldıktan sonra mahkeme kararıyla iptal edilmesi karşısında, davacı mülkiyet hakkını yitirdiğinden, oluşan zararın kadastro işlemlerinden kaynaklandığı ve TMK'nın 1007. maddesi anlamında tazmini gerektiği muhakkak olup, işin esasına girilerek ve 6292 sayılı Kanun gereğince de taşınmazın 6292 sayılı Kanun gereğince idareden iadesinin talep edilip edilmediği araştırılarak, iade başvurusu varsa sonucunun beklenmesi, 7/4. maddeye göre iade edilmeyecek yerlerden ise bedelinin ödeneceğinin gözönünde bulundurularak, bu da olmadığı takdirde TMK'nın 1007. maddesine dayalı tazminat isteminin esası hakkında karar verilmesi gerektiği düşünülmeli, tazminat davasının esası hakkında 04/03/2008 tarihi itibari ile taşınmazın arsa mı yoksa arazi mi vasfında olduğu belirlenmeli, arsa vasfında...

      Tapu Sicilinin önemi ve kişilerin bu sicile olan güven duygularını sağlamak bakımından, TMK.'nun 1007. maddesi ile tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan Devletin sorumlu olacağı ilkesi benimsenmiştir. Bu sorumluluk asıl ve nesnel (objektif) bir sorumluluk olduğundan zarara uğrayan, zararının ödetilmesini doğrudan Devletten isteyebilir. Tapu işlemleri, kadastro tespiti işlemlerinden başlayarak birbirini izleyen işlemler olup tapu kütüğünün oluşumu aşamasındaki kadastro işlemleri ile tapu işlemleri bir bütün oluşturduğundan, bu kayıtlarda oluşan hatalardan da Devlet, TMK.'nun 1007. maddesi gereğince kusursuz olarak sorumludur. Kusursuz sorumluluk, tapu siciline bağlı çıkarların ve mal varlığına ilişkin (ayni) hakların, yanlış tescil sonucu sicile güven ilkesi yönünden değişmesi ya da yitirilmesi, bu haklardan yoksun kalınması temeline dayanır. Çünkü sicillerin doğru tutulmasını üstlenen Devlet, sicillerdeki yanlış kayıtlardan doğan zararları ödemeyi de üstlenmektedir....

        Tapu Sicilinin önemi ve kişilerin bu sicile olan güven duygularını sağlamak bakımından, TMK.'nun 1007. maddesi ile tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan Devletin sorumlu olacağı ilkesi benimsenmiştir. Bu sorumluluk asıl ve nesnel (objektif) bir sorumluluk olduğundan zarara uğrayan, zararının ödetilmesini doğrudan Devletten isteyebilir. Tapu işlemleri, kadastro tespiti işlemlerinden başlayarak birbirini izleyen işlemler olup tapu kütüğünün oluşumu aşamasındaki kadastro işlemleri ile tapu işlemleri bir bütün oluşturduğundan, bu kayıtlarda oluşan hatalardan da Devlet, TMK.'nun 1007. maddesi gereğince kusursuz olarak sorumludur. Kusursuz sorumluluk, tapu siciline bağlı çıkarların ve mal varlığına ilişkin (ayni) hakların, yanlış tescil sonucu sicile güven ilkesi yönünden değişmesi ya da yitirilmesi, bu haklardan yoksun kalınması temeline dayanır. Çünkü sicillerin doğru tutulmasını üstlenen Devlet, sicillerdeki yanlış kayıtlardan doğan zararları ödemeyi de üstlenmektedir....

          Tapu Sicilinin önemi ve kişilerin bu sicile olan güven duygularını sağlamak bakımından, TMK.'nun 1007. maddesi ile tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan Devletin sorumlu olacağı ilkesi benimsenmiştir. Bu sorumluluk asıl ve nesnel (objektif) bir sorumluluk olduğundan zarara uğrayan, zararının ödetilmesini doğrudan Devletten isteyebilir. Tapu işlemleri, kadastro tespiti işlemlerinden başlayarak birbirini izleyen işlemler olup tapu kütüğünün oluşumu aşamasındaki kadastro işlemleri ile tapu işlemleri bir bütün oluşturduğundan, bu kayıtlarda oluşan hatalardan da Devlet, TMK.'nun 1007. maddesi gereğince kusursuz olarak sorumludur. Kusursuz sorumluluk, tapu siciline bağlı çıkarların ve mal varlığına ilişkin (ayni) hakların, yanlış tescil sonucu sicile güven ilkesi yönünden değişmesi ya da yitirilmesi, bu haklardan yoksun kalınması temeline dayanır. Çünkü sicillerin doğru tutulmasını üstlenen Devlet, sicillerdeki yanlış kayıtlardan doğan zararları ödemeyi de üstlenmektedir....

            Tapu Sicilinin önemi ve kişilerin bu sicile olan güven duygularını sağlamak bakımından, TMK.'nun 1007. maddesi ile tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan Devletin sorumlu olacağı ilkesi benimsenmiştir. Bu sorumluluk asıl ve nesnel (objektif) bir sorumluluk olduğundan zarara uğrayan, zararının ödetilmesini doğrudan Devletten isteyebilir. Tapu işlemleri, kadastro tespiti işlemlerinden başlayarak birbirini izleyen işlemler olup tapu kütüğünün oluşumu aşamasındaki kadastro işlemleri ile tapu işlemleri bir bütün oluşturduğundan, bu kayıtlarda oluşan hatalardan da Devlet, TMK.'nun 1007. maddesi gereğince kusursuz olarak sorumludur. Kusursuz sorumluluk, tapu siciline bağlı çıkarların ve mal varlığına ilişkin (ayni) hakların, yanlış tescil sonucu sicile güven ilkesi yönünden değişmesi ya da yitirilmesi, bu haklardan yoksun kalınması temeline dayanır. Çünkü sicillerin doğru tutulmasını üstlenen Devlet, sicillerdeki yanlış kayıtlardan doğan zararları ödemeyi de üstlenmektedir....

              "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, tapu sicilinin tutulmasından (TMK m. 1007) kaynaklanan tazminat isteğine ilişkindir. Davanın açıklanan niteliğine göre hükmü temyizen inceleme görevi, yürürlükte bulunan işbölümü uyarınca Yargıtay 20. Hukuk Dairesinindir. SONUÇ: Dosyanın görevli Yargıtay 20. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 09/12/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ŞIRNAK ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 11/11/2014 NUMARASI : 2014/192-2014/504 Uyuşmazlık, tapu sicilinin tutulmasından kaynaklanan tazminat(TMK md.1007) istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 20.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 20.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 23.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  Bu şekildeki eylem nedeniyle oluşan zarar, tapu dairesinde yapılan işlemden kaynaklandığından, tehlike sorumluluğuna dayalı kusursuz sorumluluk şeklinde düzenlenen TMK 1007. maddesi uyarınca Devletin sorumluluğunu gerektiren illiyet bağının kesilmediği ve davalı Hazinenin tapu kaydının iptali nedeniyle TMK 1007. maddesi uyarınca kusursuz sorumluluğunun bulunduğunun anlaşılmasına göre, davanın esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde illiyet bağının kesildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi usûl ve kanuna aykırıdır. SONUÇ: 1)Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz incelemesinin duruşmalı yapılması nedeniyle 1.100.-TL vekâlet ücretinin davalı Hazineden alınarak davacıya verilmesine, taraflarca 6100 sayılı HMK'nın geçici 3. maddesi atfıyla HUMK'nın 388/4....

                    Mahkemece, hazine aleyhine dava dışı Cemil tarafından tapu sicilinin hatalı tutulması nedeniyle TMK'nun 1007. maddesi uyarınca açılan tazminat davasında Hazine tarafından zamanaşımı itirazında bulunulmadığı ve itirazın ileri sürülmemiş olması nedeniyle hazine tarafından zamanaşımına uğramış bir borcun ödenmek zorunda kalındığı, bu nedenle hazine'nin ödediği tazminatı davalı Tapu Müdürlüğü görevlilerinden isteyemeceği, bu durumun kimsenin kendi kusuruna dayalı olarak hak elde edemeyeceği prensibine de aykırılık teşkil edeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Dava dosyasının incelenmesinde; 30/03/2000 tarihinde Cemil'e satışı yapılan taşınmaz hissesinin 127/46080 yerine 127/460870 tescil edilmesi nedeniyle taşınmaz sahibi tarafından Hazine aleyhine Hatay 3....

                      UYAP Entegrasyonu