DAVA: Tüm dosya kapsamı nazara alındığında sigorta sözleşmesinden kaynaklı rizikonun gerçekleştiği iddiası ile yapılan ödemeden kaynaklı rücuen tazminat davasıdır. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dosya kapsamı değerlendirildiğinde dava konusunun uluslararası taşıma sözleşmesinden kaynaklı, taşınılanın zayi olması nedeniyle, taşıyana ve alt taşıyana karşı açılan sigorta şirketinin sigortalısına ödediği tazminatın rücuen tahsiline ilişkin olduğu anlaşılmıştır. Davalı .... Trans.. Davanın kendilerine yöneltilmeyeceğini savunmuş ise de davalı .... Trans.. In dosya kapsamında düzenlemiş olduğu faturanın bulunması sözleşmenin taraflar arasında akdedildiği, davalı .... Trans.. In taşıyıcı sıfatının bulunduğu, diğer davalı .... Lojistik.. İn alt taşıyıcı sıfatının bulunduğu, her iki davalının da taşımadan sorumlu sayılacağı anlaşılmıştır. Davalı .... Trans.....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2019/191 KARAR NO : 2022/119 DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen) DAVA TARİHİ : 15/09/2014 KARAR TARİHİ : 10/02/2022 Mahkememizde görülmekte bulunan Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: 1-Dosyanın işlemden kaldırıldığı 26.10.2021 tarihinden itibaren 3 ay içinde dava yenilenmediğinden, HMK.'...
Tapu kaydının iptali nedeniyle tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse, tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar; tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır. Tazminat miktarı, zarar verici eylem gerçekleşmemiş olsaydı, zarar görenin mal varlığı ne durumda olacak idiyse, aynı durumun tesis edilebileceği miktarda olmalıdır. Zarara uğrayan kişinin gerçek zararı ise, tazminat miktarının belirlenmesinde esas alınacak değerlendirme tarihine göre belirlenecek olup, bu tarih ise zararın meydana geldiği tarihtir. TMK.705/2. maddesi uyarınca tapu iptal ve tescil istekli davaların kesinleştiği tarih itibariyle mülkiyet hakkı sona ereceğinden bu tarih itibariyle tapusu iptal edilen gerçek ve tüzel kişilerin zararı oluşacaktır....
DAVA KONUSU : Tazminat (Tapu Sicillerinin Tutulması Kaynaklı Rücuen) KARAR : Dairemizin 2022/216 Esas, 2022/650 Karar sayılı kararının, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 5. H.D'nin 26/09/2022 tarih ve 2022/5313 Esas, 2022/12697 Karar sayılı kararı ile, daire kararının bozulmasına karar verilerek, dosyanın dairemize gönderildiği görülmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü: İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Manisa İli, Soma İlçesi, Turgutalp Mh....
Muhakemat Müdürlüğü vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve ... aleyhine 17/12/2014 gününde verilen dilekçe ile 2330 sayılı yasadan kaynaklanan rücuen tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 24/05/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalı ... vasisi ... tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, 2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanun’a dayalı rücuen tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı ... vasisi tarafından temyiz edilmiştir....
Bu durumda dosya içeriğine, temyizin kapsamına, uyuşmazlığın tapu sicillerinin tutulmasından kaynaklanan (TMK 1007) tazminat istemine ilişkin bulunmasına göre, temyiz inceleme görevi Yargıtay Kanununun 14.maddesi ve Başkanlar Kurulu kararı uyarınca Yargıtay 20. Hukuk Dairesi'ne aittir. Yukarıdaki yasal düzenleme de dikkate alındığında, dosyanın görevli Dairesi belirlenmek üzere Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE, 24.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Bu durumda dosya içeriğine, temyizin kapsamına, uyuşmazlığın tapu sicillerinin tutulmasından kaynaklanan (TMK 1007) tazminat istemine ilişkin bulunmasına göre, temyiz inceleme görevi Yargıtay Kanununun 14.maddesi ve Başkanlar Kurulu kararı uyarınca Yargıtay 20. Hukuk Dairesi'ne aittir. Yukarıdaki yasal düzenleme de dikkate alındığında, dosyanın görevli Dairesi belirlenmek üzere Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE, 24.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Bu durumda dosya içeriğine, temyizin kapsamına, uyuşmazlığın tapu sicillerinin tutulmasından kaynaklanan (TMK 1007) tazminat istemine ilişkin bulunmasına göre, temyiz inceleme görevi Yargıtay Kanununun 14.maddesi ve Başkanlar Kurulu kararı uyarınca Yargıtay 20. Hukuk Dairesi'ne aittir. Yukarıdaki yasal düzenleme de dikkate alındığında, dosyanın görevli Dairesi belirlenmek üzere Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE, 24.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İSTİNAF NEDENLERİ: Karara karşı davalı Maliye Hazinesi vekili; iş bu davada nizalı 846 parselin davacı tarafından Devlet'in Tapu Müdürlüğünde satın alınmış bir parsel olmadığını, yolsuz tescil ile elde ettiği bir yer olduğunu, ancak daha sonra kamu malı içerisinde kaldığı anlaşılınca davanın açıldığını, neticede orman vasfı ile Hazine adına tescil olduğunu, bu kabil durumlarda tazminat istenemeyeceğini, nizalı taşınmazın öncesinde de hali hazır durumunun da orman olduğunu, bunun yanında bilirkişi raporlarının hüküm kurmaya elverişli olmadığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, TMK'nın 1007. Maddesine dayalı tapu sicillerinin tutulamasından kaynaklı tazminat istemine ilişkindir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 01/07/2020 NUMARASI : 2019/333 ESAS 2020/144 KARAR DAVA KONUSU : Tazminat (Tapu Sicillerinin Tutulması Kaynaklı Rücuen) KARAR : Yalova 4. asliye hukuk mahkemesi' nin 2019/333 Esas 2020/144 Karar sayılı dosyasının yapılan istinaf incelemesinde: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkillerinin Ali Osman oğlu Nebi’nin ve Hüseyin’in mirasçıları olduğunu, Muris Nebi ve Hüseyin ' in Karamürsel cilt 2 sayfa 55 de bulunan sıra 3,4,5,6,11,12,13,14,16 ve 17 ve Muris Nebi Karamürsel cilt 9 sayfa 80 sıra 33 ‘de bulunan taşınmazların malikleri olduğunu, zabıt defterlerinde bu şekilde kaydı bulunan taşınmazların kadastro tespiti yapılırken 3. Şahıslar adına tescil edilmiş olduğunu müvekkillerinin tapu kaydı uygulanmadığını, müvekkillerin mülkiyet hakkının yok edildiğini, HGK'nın 2009/4- 383 E, 2009/517 K....