Dava zorunlu mali sorumluluk sigorta ilişkisinden kaynaklanan rücu davasıdır. Bu tür davalarda sigortacı, zarar görene ödeme yaptıktan sonra sigorta sözleşmesine ve bu sözleşemeye ilişkin kanun hükümlerine göre, kendi sigorta ettirenine rücu edebilir. Davacı, davalı ... ... adına kayıtlı aracın, davacı şirket tarafından düzenlenen zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi kapsamında ödediği tazminatın sigortalı ve sigortalıya ait araç sürücüsünden tazminini talep etmiştir.Araç maliki ve sigorta şirketi arasındaki sigorta sözleşmesi gereğince sigortacı kendi akidine rücu hakkına sahiptir.Dava dilekçesinde davalı olarak gösterilen ... araç sürücüsü olup sigorta sözleşmesinin tarafı olmadığından hakkında açılan davanın reddi gerekirken kabulüne karar verilmiş olması doğru değil bozma nedeni ise de, temyiz edenin sıfatına göre bozma nedeni yapılmamıştır....
Burada öncelikle, davalının "sigortalı aracın ... isimli kişiye kiraya verildiği ve aracın bu kişi tarafından işletildiği veçhile davalının işleten sıfatının bulunmadığı" yönündeki iddiasının irdelenip değerlendirilmesi gerekmekte olup; 2918 sayılı KTK'nun 95. maddesinde, sigorta sözleşmesinden veya sigorta sözleşmesine ilişkin kanun hükümlerinden doğan ve tazminat yükümlülüğünün kaldırılması veya miktarının azaltılması sonucunu doğuran hallerin zarar görene karşı ileri sürülemeyeceği, ödemede bulunan sigotacının, sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hukumlerine göre, tazminatın kaldırılmasını veya azaltılmasını sağlayabileceği oranda sigorta ettirene başvurabileceği öngörülmektedir....
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava; sigorta şirketinin sigortalı araç malikinden kusura dayalı rücuen tazminat talebi istemine ilişkindir. KTK'nun 95. maddesinde; "Sigorta sözleşmesinden veya sigorta sözleşmesine ilişkin kanun hükümlerinden doğan ve tazminat yükümlülüğünün kaldırılması veya miktarının azaltılması sonucunu doğuran haller zarar görene karşı ileri sürülemez. Ödemede bulunan sigortacı, sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre, tazminatın kaldırılmasını veya azaltılmasını sağlayabileceği oranda sigorta ettirene başvurabilir" hükmüne yer verilmiştir....
Davalı vekili, müvekkilinin aracı uzun süreli kira sözleşmesi ile kiraladığını, işleten olmadığını, davacının, sigortalısı olan müvekkiline değil aracın işletenine rücu etmesi gerektiğini ileri sürerek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, toplanan delillere göre, uzun süreli araç kiralama sözleşmesi gereğince davalının işleten olmadığından açılan davanın husumet yönünden reddine, karar verilmiş; hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dava, zorunlu mali sorumluluk sigorta ilişkisinden kaynaklanan rücu davasıdır. Bu tür davalarda sigortacı 2918 sayılı Karayolları Trafik Yasasının 95/2. maddesi ve zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarının B-4 .maddesi gereğince tazminat yükümlülüğünün azaltılması veya kaldırılmasına ilişkin halleri üçüncü kişilere karşı ileri süremeyeceğinden zarar görene ödeme yaptıktan sonra sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre kendi sigorta ettirenine rücu edebilir....
Davalı vekili kusuru kabul etmediğini, ZMMS genel şartlarında sigorta ettirene rücu edilebilecek hallerin sayıldığını, bunlar arasında sigorta ettirenin kastı veya ağır kusuru neticesinde meydana gelen hasarlardan dolayı sigortalıya rücu edilebileceğinin belirtildiğini, davaya konu kazada müvekkilinin kastı olmadığı gibi ağır kusurununda bulunmadığını bu nedenle rücu şartlarının oluşmadığını, hasar miktarının fahiş olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur....
Zarar Görenlerin Haklarının Saklı Tutulması Ve Sigortanın Sigortalıya Rücu Hakkı" başlıklı maddesinde düzenlenmiş, ilgili madde "Sigorta sözleşmesinden veya sigorta sözleşmesine ilişkin kanun hükümlerinden doğan ve tazminat yükümlülüğünün kaldırılması veya miktarının azaltılması sonucunu doğuran haller zarar görene karşı ileri sürülemez. Ödemede bulunan sigortacı, sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre, tazminatın kaldırılmasını veya azaltılmasını sağlayabileceği oranda sigortalıya rücu edebilir....
KTK'nun 95. maddesinde, sigorta sözleşmesinden veya sigorta sözleşmesine ilişkin kanun hükümlerinden doğan ve tazminat yükümlülüğünün kaldırılması veya miktarının azaltılması sonucunu doğuran hallerin zarar görene karşı ileri sürülemeyeceği, ödemede bulunan sigortacının, sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre, tazminatın kaldırılmasını veya azaltılmasını sağlayabileceği oranda sigorta ettirene başvurabileceği öngörülmüş olduğundan, sigorta sözleşmesinin tarafı (akidi) olan sigorta ettiren davalı, sigorta poliçesinin ve sigorta genel şartlarının kendisine yüklediği sorumlulukları yerine getirmekle yükümlüdür. Sigorta sözleşmesine dayalı rücu davalarında, tarafların yükümlülüklerinin belirlenmesinde, taraflar arasındaki ilişkinin sözleşme ilişkisi olması nedeniyle, poliçe ve poliçenin tanzim tarihinde yürürlükte bulunan sigorta genel şartları nazara alınır. Poliçe tarihindeki Sigorta Genel Şartlarından Sigortanın, sigortalıya rücu hakkı "B.4....
Dava, trafik kazası sebebiyle zorunlu mali sorumluluk sigorta sözleşmesinden kaynaklanan rücuen maddi tazminat istemine ilişkindir. Davacı, Zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarının “Zarar Görenlerin Haklarının Saklı Tutulması ve Sigortacının İşletene Rücu Hakkı” başlığını taşıyan B.4 maddesinin f bendinde düzenlenen hükme dayanarak eldeki davayı ikame etmiştir. Anılan madde gereği; "Sigorta sözleşmesinden veya sigorta sözleşmesine ilişkin kanun hükümlerinden doğan ve tazminat yükümlülüğünün kaldırılması veya miktarının azaltılması sonucunu doğuran haller zarar görene karşı ileri sürülemez. (1) Ödemede bulunan sigortacı, sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre, tazminatın kaldırılmasını veya azaltılmasını sağlayabileceği oranda kazaya sebebiyet veren sigortalıya rücu edebilir....
Mahkemece toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, kazanın münhasıran alkolün etkisi, ile meydana geldiği gerekçesi ile davanın kabulüne, 32.000 TL. tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2- Dava zorunlu mali sorumluluk sigorta ilişkisinden kaynaklanan rücu davasıdır. Bu tür davalarda sigortacı 2918 sayılı karayolları trafik yasasının 95/2. maddesi ve zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarının B-4 .maddesi gereğince tazminat yükümlülüğünün azaltılması veya kaldırılmasına ilişkin halleri üçüncü kişilere karşı ileri süremeyeceğinden zarar görene ödeme yaptıktan sonra sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre kendi sigorta ettirenine rücu edebilir....
KTK'nın 95. maddesinde, sigorta sözleşmesinden veya sigorta sözleşmesine ilişkin kanun hükümlerinden doğan ve tazminat yükümlülüğünün kaldırılması veya miktarının azaltılması sonucunu doğuran hallerin zarar görene karşı ileri sürülemeyeceği, ödemede bulunan sigortacının, sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre, tazminatın kaldırılmasını veya azaltılmasını sağlayabileceği oranda sigorta ettirene başvurabileceği öngörülmüş olduğundan, sigorta sözleşmesinin tarafı (akidi) olan sigorta ettiren davalı, sigorta poliçesinin ve sigorta genel şartlarının kendisine yüklediği sorumlulukları yerine getirmekle yükümlüdür. Sigorta sözleşmesine dayalı rücu davalarında, tarafların yükümlülüklerinin belirlenmesinde, taraflar arasındaki ilişkinin sözleşme ilişkisi olması nedeniyle, poliçe ve poliçenin tanzim tarihinde yürürlükte bulunan sigorta genel şartları nazara alınır. ZMMS Genel Şartlarında sigortacının, sigortalıya rücu hakkı "B.4....