ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ: 09/12/2019 NUMARASI : 2019/1268 (E) - 2019/262 (K) DAVANIN KONUSU: Rücuen Tazminat KARAR TARİHİ: 14/04/2021 Yukarıda yazılı İlk derece mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemiz heyetince yapılan müzakere sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Dava ve uyuşmazlık, grup sağlık sigorta poliçesinden kaynaklı rücuen tazminat istemine ilişkindir. Hâkimler ve Savcılar Kurulu'nun, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk ve Ceza Daireleri arasında yapılan iş bölümüne ilişkin 25/06/2020 gün ve 2020/564-586 sayılı kararı gereğince, uyuşmazlık konusu olan riziko mahalli konut ve işyeri olan mal ve sorumluluk sigortası sözleşmesi ile taşıma hukukundan doğup doğmadığına bakılmaksızın can-hayat sigortası sözleşmelerinden kaynaklanan davalar sonucu (rücu dâhil) verilen hüküm ve kararların istinaf incelemesinin İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. ve 45....
Uyuşmazlık ve hüküm * kasko sigorta poliçesinden kaynaklanan rücu alacağına ilişkin olup, inceleme görevi Yargıtay * 11. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Dosyanın görevli Yargıtay * 11. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 23.06.2008 (Prş.)...
Bu maddeden doğan halefiyet hakkına istinaden açılan veya açılacak olan dava, esas itibariyle sigortalının, kendisine zarar verene karşı açacağı tazminat davasının, onun halefi sıfatıyla sigortacı tarafından açılmasıdır. TTK'nun 1472.maddesi uyarınca sigortacı, sigorta bedelini ödedikten sonra hukuken sigorta ettiren yerine geçer ve dava, tazmin ettiği bedel nisbetinde sigortacıya intikal eder. Bu şekilde sigortalısının haklarına halef olan sigorta şirketinin, ödediği tazminat miktarınca hukuken sigortalı yerine geçerek açtığı rücû davası, aslında bir tazminat davası olup, bu niteliği itibariyle aynı zamanda şahsî nitelikte bir eda davasıdır. Burada sigortacı, sigorta ettiren yerine geçtiği için şahsî ve rücu ödediği bedelle sınırlı olduğundan dolayı da cüz'î haleftir....
TTK'nın 1472. maddesi uyarınca sigortacı, sigorta bedelini ödedikten sonra hukuken sigorta ettiren yerine geçer ve dava, tazmin ettiği bedel nisbetinde sigortacıya intikal eder. Bu şekilde sigortalısının haklarına halef olan sigorta şirketinin, ödediği tazminat miktarınca hukuken sigortalı yerine geçerek açtığı rücu davası, aslında bir tazminat davası olup, bu niteliği itibariyle aynı zamanda şahsi nitelikte bir eda davasıdır. Burada sigortacı, sigorta ettiren yerine geçtiği için şahsi ve rücûu ödediği bedelle sınırlı olduğundan dolayı da cüz'i haleftir....
Mahkemece, toplanan delillere göre, davanın kabulü ile 60.000,00 TL. nın ödeme tarihinden itibaren yasal faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekili ile katılma yoluyla davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-) Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-) Davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde; Dava, trafik (ZMSS) ve İMSS sigorta poliçesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkindir. Uyuşmazlık sigorta poliçesinden kaynaklanmakta olup, taraflar tacir ve aralarındaki ilişki de ticari iş niteliğinde olduğundan, hükmedilen alacağa talep gibi avans faiz uygulanmasına karar verilmesi gerekirken, yasal faiz işletilmesine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır....
Bu maddeden doğan halefiyet hakkına istinaden açılan veya açılacak olan dava, esas itibariyle sigortalının, kendisine zarar verene karşı açacağı tazminat davasının, onun halefi sıfatıyla sigortacı tarafından açılmasıdır. TTK'nun 1472.maddesi uyarınca sigortacı, sigorta bedelini ödedikten sonra hukuken sigorta ettiren yerine geçer ve dava, tazmin ettiği bedel nisbetinde sigortacıya intikal eder. Bu şekilde sigortalısının haklarına halef olan sigorta şirketinin, ödediği tazminat miktarınca hukuken sigortalı yerine geçerek açtığı rücû davası, aslında bir tazminat davası olup, bu niteliği itibariyle aynı zamanda şahsî nitelikte bir eda davasıdır. Burada sigortacı, sigorta ettiren yerine geçtiği için şahsî ve rücu ödediği bedelle sınırlı olduğundan dolayı da cüz'î haleftir....
Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi -K A R A R- Dava, konut sigorta sözleşmesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkindir. Asliye Ticaret Mahkemesi'nce, uyuşmazlığın kaksız fiilden kaynaklandığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Asliye Hukuk Mahkemesi ise, uyşmazlığın ticari dava niteliğinde olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Somut olayda uyuşmazlık 6762 sayılı TTK.nin 1301 maddesi uyarınca sigorta şirketi tarafından sigortalısına ödenen tazminatın haksız fiile (trafik kazasına) sebebiyet veren davalıdan rücuen tahsili isteminden kaynaklanmaktadır. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu'nun 22.3.1944 tarih 37 Esas 9 Karar R.G.3.7.1944 sayılı kararında bu husus "sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir....
Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeniyle yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, işyeri sigorta sözleşmesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince, davanın 6102 Sayılı TTK'nin 1401 vd. maddeleri uyarınca ticari dava niteliğinde olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Asliye Ticaret Mahkemesi ise, davanın ticari dava niteliğinde olmadığı gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Somut olayda uyuşmazlık 6102 sayılı TTK.nin 1472 (6762 sayılı TTK.nin 1301) maddesi uyarınca sigorta şirketi tarafından sigortalısına ödenen tazminatın haksız fiile sebebiyet veren davalıdan rücuen tahsili isteminden ibarettir....
Dava, işyeri sigorta poliçesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkindir. Dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 1483/I.maddesinde sigortacıların diğer kanunlardaki hükümler saklı kalmak üzere faaliyet gösterdikleri dalların kapsamında bulunan zorunlu sigortaları yapmaktan kaçınamayacakları belirtilmiş, aynı yasanın 4/I-a maddesinde de, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın, bu kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı açıkça düzenlenmiştir. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının 22.3.1944 Tarih E. 37, K. 9, RG. 3.7.1944 sayılı kararında bu husus" Sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dâva, sigorta poliçesinden doğan bir dâva değildir. Bu nedenle, halefiyet dâvası bir ticarî dâva sayılamaz....
Trafik Sigortası Genel Şartları B.4 c maddesi uyarınca, sürücünün geçerli sürücü belgesi olmaması halinde, meydana gelen kaza sonucunda üçüncü kişiye ödenen tazminat, sigortalıdan rücuan talep edebilir. Sigorta şirketinin rücu edebileceği tazminat tutarı sürücünün kusur oranına göre belirlenir. Sigortalı araç dava dışı sürücü belgesiz kişi tarafından kullanılması sırasında, başka bir araçla çarpışmış araçta yolcu olan kişi yaralanmış ve yaralanan kişinin tüm tedavi gideri olarak sigorta şirketi Sağlık Bakanlığı'na 59.768,87 TL ödeme yapmıştır. Davacı ... şirketi, diğer aracın trafik sigortacısının kusur oranında kendilerine ödeme yaptığını ileri sürerek bakiye 44.826,00 TL'nin davalıdan tahsilini talep etmiştir....