Sebepsiz zenginleşme, bir kimsenin mal varlığının haklı (geçerli) bir sebep olmaksızın diğer bir kimsenin mal varlığı aleyhine çoğalması (zenginleşmesi) demektir. Sebepsiz zenginleşmenin borç doğurmasının sebebi zarar değil, alacaklının (davacının) mal varlığında meydana gelen eksilmedir. Sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak talep edilebilmesi için borçlunun mal varlığında bir başkasının aleyhine olarak bir zenginleşme meydana gelmeli, zenginleşme ve zenginleştirici olay arasında illiyet bağı bulunmalı ve zenginleşme haklı bir sebebe dayanmamalıdır. Geçersiz sözleşme gereğince, diğerinin mal varlığına kayan değerlerin iadesi "Denkleştirici Adalet" düşüncesine dayanmaktadır. Denkleştirici adalet ilkesi ise, haklı bir sebebe dayanmadan başkasının mal varlığından istifade ederek, kendi mal varlığını artıran kişinin elde ettiği kazanımı geri verme zorunda olduğunu ve gerçek bir eski hale getirme yükümlülüğü bulunduğunu ifade eder....
Dava, sözlü miras taksim sözleşmesine dayalı 2 nolu bağımsız bölüme ait tapu kaydının iptali ile davacı adına tescili, olmadığı takdirde aynı sözlü miras sözleşmesine ve sebepsiz zenginleşmeye dayalı olarak 4 ve 6 nolu bağımsız bölümlerin tapu kayıtlarının iptali ile mirasçılar adına hisseleri oranında tapuya tescili isteğine ilişkindir. Davalılar vekilinin temyizi 4 ve 6 nolu bağımsız bölümlerle ilgili davanın kabulüne yöneliktir. 4 ve 6 nolu daireler öncesinde sırasıyla, 4 nolu daire muris Mahmut adına tapuda kayıtlı iken Tapu Müdürlüğü'nde intikal ve pay temliki ile davalı mirasçı ... adına, 6 nolu daire ise ortak muris ... adına kayıtlı iken satış sureti ile davalı ... adına tapuya tescil edilmiştir. Tapuda kayıtlı taşınmazların satışı TMK'nun 706, BK'nun 213 (6098 sayılı TBK'nun 237.), 2644 sayılı Tapu Kanunu'nun 26 ve Noterlik Kanunu'nun 60 ve 89. maddeleri gereğince, resmi şekilde yapılması gerekir....
Sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için, bir taraf zenginleşirken diğerinin fakirleşmesi, zenginleşme ve fakirleşme arasında uygun nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olmaması gerekir. Sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan ve tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı geri verme borcu altındadır. İade borcunun kapsamını belirlemede öncelikle fakirleşme ve zenginleşme zamanının tesbit edilmesi gerekir. Sebepsiz zenginleşme borçlusunun bu tadilatların yapıldığı anda ekonomik açıdan zenginleştiği, yapanın ise o anda fakirleştiği ileri sürülmez. Zira, vücuda getiren tarafından kullanılan muhdesatın taşınmaz malikine herhangi bir katkısı bulunmamaktadır....
Sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için; bir taraf zenginleşirken diğerinin fakirleşmesi, zenginleşme ve fakirleşme arasında uygun nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olmaması gerekir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun konuya ilişkin 77 ve devamı maddelerindeki düzenlemelere göre, sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan veya tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı, geri verme borcu altındadır. Öte yandan, hukuki işlemin borç doğurmasının nedeni irade açıklamasıdır. Sebepsiz zenginleşmenin borç doğurmasının nedeni ise, tam aksine, kişinin iradesi dışında malvarlığında bir eksilmenin meydana gelmesidir....
Davacı taksime ilişkin anlaşma ve ifraz krokisine dayanmıştır. Davalı ise çekişmeli taşınmazlara revizyon gören tapu kaydında 7/8 oranında payı bulunduğunu, taşınmazları 2004 yılında müşterek murisin kendisine sattığını, davacı tarafından muris muvazaasına dayalı tapu iptali ve tescil davası açıldığını ve kazanıldığını, 1 payın davacıya 7 payın ise kendisine bırakıldığını, taşınmazların tapu kaydı ve mahkeme kararına dayalı olarak taraflar adına müşterek mülkiyete tabi olacak şekilde tespit ve tescil edildiğini belirterek açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece çekişmeli taşınmazlar hakkında kesin hüküm bulunduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de yapılan değerlendirme dosya kapsamına uygun bulunmamaktadır. Davacı taksim iddiasına dayandığı gibi mahkemenin 2009/287 Esas 2010/94 Karar sayılı dosyasında davalı taraf da delil olarak taksime dayanmıştır....
Davacı taksime ilişkin anlaşma ve ifraz krokisine dayanmıştır. Davalı ise çekişmeli taşınmazlara revizyon gören tapu kaydında 7/8 oranında payı bulunduğunu, taşınmazları 2004 yılında müşterek murisin kendisine sattığını, davacı tarafından muris muvazaasına dayalı tapu iptali ve tescil davası açıldığını ve kazanıldığını, 1 payın davacıya 7 payın ise kendisine bırakıldığını, taşınmazların tapu kaydı ve mahkeme kararına dayalı olarak taraflar adına müşterek mülkiyete tabi olacak şekilde tespit ve tescil edildiğini belirterek açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece çekişmeli taşınmazlar hakkında kesin hüküm bulunduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de yapılan değerlendirme dosya kapsamına uygun bulunmamaktadır. Davacı taksim iddiasına dayandığı gibi mahkemenin 2009/287 Esas 2010/94 Karar sayılı dosyasında davalı taraf da delil olarak taksime dayanmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Dava, sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayalı tazminat istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 13.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 13.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 29.03.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen muris muvazaasına dayalı tazminat davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacılar vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, muvazaa hukuksal nedenine dayalı açılan tazminat istemine ilişkindir. Davacılar, murisleri ...’nun maliki bulunduğu taşınmazı satarak bedeli ile 1313 ada 8 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan binayı satın aldığını, davalıların alım güçlerinin bulunmadığını, işlemin kendilerinden mal kaçırma amacı taşıdığını, davalıların taşınmazı 3. kişiye devrettiklerini ileri sürerek, her davacı için şimdilik 20.000 TL’nin davalılardan tahsilini talep etmişlerdir. Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır....
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. 1-YHGK'nın 06.04.2011 tarih ve 2010/3-727 E. ve 2011/75 K; Dairemizin 12.03.2014 tarih ve 2013/8037 E., 2014/1827 K. sayılı ilamında açıklandığı üzere; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu ve 818 sayılı Borçlar Kanunu'ndaki sebepsiz zenginleşmeye ilişkin maddelerdeki düzenlemelere göre, sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan veya tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı, geri verme borcu altındadır. Öte yandan, hukuki işlemin borç doğurmasının nedeni irade açıklamasıdır. Sebepsiz zenginleşmenin borç doğurmasının nedeni kişinin iradesi dışında malvarlığında bir eksilmenin meydana gelmesidir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, yüklenicinin temlikine dayalı tapu iptali ve tescil olmadığı takdirde sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre taşınmazda yapılan değer arttırıcı kalemler nedeniyle tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece tapu iptali ve tescil talebi yönünden karar verilmesine yer olmadığına, sebepsiz zenginleşmeye dayalı talebin kabulüne karar verilmiş, hüküm davalılar tarafından temyiz edilmiştir. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14/son maddesi gereğince Yargıtay Büyük Genel Kurulunun Hukuk Dairelerinin işbölümünü düzenleyen 19.01.2015 tarihli ve 2015/8 sayılı Kararına göre ve davanın açıklanan niteliği itibariyle temyiz inceleme görevi Yargıtay 3. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden Yargıtay 3. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 04.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....