Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Gerçekten temlik işlemi ileride yapılacak taşınmaz satış sözleşmesinde bulunması gereken esaslı unsurları taşımalıdır. Kuşkusuz, Borçlar Kanununun 182.maddesi uyarınca taşınmaz satım sözleşmesinde semen (satış bedeli) satım aktinin geçerliğini sağlayacak asgari objektif unsurlar arasındadır. Temlik sözleşmesinde 16 numaralı bağımsız bölümün temlik bedeli yazılmadığından davalı şirket de temlik işlemini doğrulamakla birlikte satış bedelinden ancak 3.080,00 YTL.sinin ödendiğini, kalanının ödenmediğini ileri sürdüğünden satış bedelinin 3.080,00 YTL.den ibaret olduğunu ve bunun tümüyle ödendiğini ispat yükü davacıya düşer....

    Davacı, davalıdan 30.03.2012 tarihli araç satış sözleşmesiyle 18.000,00 TL bedelle araç satın aldığını, bu aracın satış tarihinde pert olduğunu sonradan öğrendiğini, bahse konu aracı yargılama sırasında elden çıkarttığını bu nedenle satım sözleşmesinde aralarında kararlaştırdıkları 18.000,00 TL bedel ile aracın tescil tarihindeki ortalama hasarlı değeri olan 9.500,00 TL arasındaki fark olan 8.500,00TL’nin tazmini istemiş; mahkemece, aracın 10.09.2013 tarihinde başka bir şahsa 15.000,00 TL bedelle satılmış olduğu ve davacının aracın hasarlı olması nedeniyle her iki satım arasındaki fark olan 3.000.00 TL zararının olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Dosyaya kazandırılan 28.11.2013 havale tarihli bilirkişi raporu ile aracın davacıya satışından önce karıştığı kazalar nedeniyle pert olduğu anlaşılmaktadır. 30.03.2012 tarihli oto satış sözleşmesinde açıkça satıcı gözüken davalı, satılanın ayıbından dolayı BK’nın 189 ve devamı maddeleri gereğince sorumludur....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi KARAR Dava, trafik tescil kaydında ticari kullanım şekli ve yük naklinde kullanım amaçlı olarak kayıtlı kamyonet satışından kaynaklanan tazminat isteğine ilişkin olup, uyuşmazlık ticari nitelikteki alım-satım sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. 04.12.2014 gün ve 6572 Sayılı Hakimler ve Savcılar Kanunu İle Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 27.maddesi ile 2797 sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesinde yapılan değişikliğe göre; Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 19.01.2015 tarih ve 2015/8 sayılı kararı uyarınca Ticari nitelikteki alım-satım sözleşmesinden kaynaklanan her türlü davalar (ihtiyati haciz talebine ve ihtiyati hacze itiraza ilişkin davalar dâhil) sonunda verilen kararların, temyizen incelenme görevi 19.Hukuk Dairesinindir. 6644 Sayılı Yargıtay Kanunu İle Hukuk Muhakemelerİ Kanunu'nda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun'un 2.maddesi ile 2797 Sayılı Yargıtay Kanunu'nun...

        Taraflar tacir olup, uyuşmazlığın ise ticari nitelikteki satım sözleşmesinden kaynaklanması nedeniyle olaya dava tarihi itibariyle 6098 sayılı Borçlar Kanunu (TBK) ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (TTK) hükümlerinin uygulanması gerekmektedir. Bununla birlikte satım sözleşmesinde malın ayıplı olması halinde özel hükümler öngörülmüştür (TTK m. 23/1,c). Dolayısıyla tacirler arası satım sözleşmelerine Borçlar Kanunu hükümleri ile birlikte TTK m. 23/I hükmü de uygulanacaktır. Ayıba ilişkin hukuki düzenleme, dava konusu uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken 6098 sayılı Borçlar Kanununun 219. maddesinde yer almaktadır....

          Mahkemece davanın konusu uyuşmazlıkla ilgili yapılan yetki sözleşmesinde taraflar arasında Bolu Mahkemelerinin ve İcra Dairelerinin yetkili olduğu hususunda sözleşme yapılması, 6100 Sayılı HMK.nun 17.maddesi karşısında taraflarca aksi kararlaştırılmadığından dolayı sadece Bolu İcra Dairelerinde ve Mahkemelerinde talepte bulunabileceği, icra dairesinin yetkisinin münhasır yetki olup, yetkili icra dairesinde takip yapılmaması durumunda şartları oluşmayan itirazın iptali davasının ve koşulları bulunmayan tazminat taleplerinin reddi gerektiği gerekçesiyle davanın ve tazminat taleplerinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 11.04.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Bu nedenle satım hukukunda zapta karşı tekeffül sorumluluğunun varlığı zorunludur. Satıcının zabta karşı tekeffül borcundan sorumlu olması için aranan koşullar; satılan malın alıcıya teslim edilmiş olması; mala el koyan üçüncü kişinin satılan üzerinde zabtı sağlayacak bir hakka sahip olması ve bu hakkın en geç sözleşmenin kurulması sırasında mevcut olması; üçüncü kişinin kısmen veya tamamen zapta girişmiş olması; ...’nun 215.maddesinin ... fıkrasına göre satılanın zabtı ile tehdit edilen alıcının aleyhine dava ikame edilmiş ise bunun satıcıya ihbar edilmesi; ...’nun 214.maddesinin ... fıkrası uyarınca alıcının satım sözleşmesinin kurulması zamanında zabıt tehlikesini bilmemesi; ...’nun 214 maddesi ... . fıkrası gereğince satım sözleşmesinin tarafları arasında zapta karşı tekeffül borcunu kaldıran veya sınırlayan bir anlaşmanın bulunmaması olarak sayılabilir. Zapttan sorumluluk üçüncü kişinin üstün hakkının bulunmasına dayalıdır ve üstün hak en başta mutlak haklar olabilir....

              ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/99 Esas KARAR NO : 2023/111 DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 03/02/2022 KARAR TARİHİ : 27/02/2023 Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi ile davalı ile aralarında bir satım sözleşmesi olduğunu, malları davalıya teslim etmelerien rağmen bedellerinin ödenmediğini, bu sebep ile icra takibi yaptıklarını takibe haksız şekilde itiraz edildiğini öne sürmüştür. Davalı vekili cevap dilekçesi ile kendilerine herhangi bir mal teslim edilmediğin belirtmiş davanın reddine karar verilemsi gerektiğini öne sürmüştür. Arabuluculuk dava şartının yerine getirildiği görülmüştür. Davaya esas icra dosyasının incelenmesinde takibe itirazın 1 haftalık süresi içerisinde yapıldığı itirazın iptali davasının 1 yıllık süresi içinde açıldığı görülmüştür....

                Takip konusu alacağın taraflar arasındaki satım sözleşmesinden kaynaklandığı anlaşılmaktadır. Davacı davalı ile olan ticari ilişkisinde hesap muavinine dayanarak takip başlatmıştır. Davacı taraf yazılı bir satım sözleşmesi sunmamıştır. Satım sözleşmesinde satıcı sözleşme ilişkisini ve satıma konu malı teslim ettiğini ispatla yükümlüdür. Alıcı da karşılığı olan bedeli ispatla yükümlüdür. Bu kapsamda tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılması yoluna gidilmiş, davalı tarafa bu konuda ihtarlı tebligat çıkarılmış, verilen kesin süre ve defter ibrazına ilişkin ihtaratta tebligata şerh edilmiştir. İnceleme gününde davacı taraf defter ve belgelerini ibraz etmiş davalı ise kesin süreye rağmen ibraz etmeyerek ibrazdan kaçınmış sayılmıştır. HMK 220/3.maddesi uyarınca davacı defterleri dikkate alınarak hüküm kurulmuştur....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi - K A R A R - Taraflar arasında ticari alım-satım bulunmamasına, davacının yönetmelik gereği sahip olduğu toplama ayırma lisansı uyarınca davalının atıkları davacıya vermemesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkin olmasına, davanın itirazın iptali veya menfi tespit davası biçiminde açılmamış olmasına göre dosyanın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 11.Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine, 26.12.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    Asliye Hukuk Hakimliğince verilen 30.12.2009 gün ve 482-634 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Taraflar arasındaki uyuşmazlık satım akdinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkin olduğundan kararın temyizen incelenmesi görevi Yargıtay Yüksek 13.Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 13.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 07.05.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu