Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece; ''...davacının nişanda kendisine takılan ziynet eşyalarının kendisine iadesi yönünde açtığı maddi tazminat davasının aradaki hukuki ilişkinin bozulması sebebi ile davacının davalı tarafından kendisine takılan ziynet eşyalarını isteyemeyeceği kanaati hasıl olduğundan ve davacının nişanın bozulması sebebi ile açtığı manevi tazminat davasının nişanın bozulmasında davacının ağır kusurunun bulunduğu kanaati hasıl olduğundan davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.'' gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 4.maddesi uyarınca 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 2.kitabı ile (3 kısım hariç) 4722 sayılı Türk Medeni Kanununun Yürürlüğü ve Uygulanış Şekli Hakkında Kanun kapsamındaki aile hukukundan doğan dava ve işler aile mahkemesinde görülür....

    Nişanın bozulması nedeniyle mutad dışı hediyelerin geri alınmasına ilişkin davalarda kusur aranmaz. Yargıtay’ın yerleşik uygulamalarına göre; nişan yüzüğü dışında kalan tüm altın, takı ve ziynet eşyaları mutad dışı hediye olarak kabul edilmiştir. Bu nedenle nişanın bozulması nedeniyle nişanlıların birbirlerine veya ana ve babanın ya da onlar gibi davrananların diğer nişanlıya vermiş oldukları ziynet eşyaları verenler tarafından geri istenebilir. Hediyelerin verildiği ve iade edilmediği hususu her türlü delille de ispat edilebilir. TMK'nın 6.maddesi hükmü uyarınca; kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan herbiri hakkını dayandırdığı olguların varlığını kanıtlamakla yükümlüdür. Gerek doktrinde; gerek Yargıtay içtihatlarında kabul edildiği üzere, ispat yükü hayatın olağan akışına aykırı durumu iddia eden ya da savunmada bulunan kimseye düşer. Öte yandan ileri sürdüğü bir olaydan kendi yararına haklar çıkarmak isteyen kimsenin, iddia ettiği olayı kanıtlaması gerekir....

      Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Maddî ve Manevî Tazminat (Nişanın Bozulması Nedeni İle) Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacılar tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacıların aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyizi itirazları yersizdir. 2-Davacılar dava dilekçesinde nişan nedeniyle harcamalar yaptıklarını, bu harcamaların çeyiz harcamaları, eşya satın alınması, damat için takım elbise, düğün töreni için tutulan salonun kirası, düğünde yenilecek yemek için yapılan masraf olduğunu beyan etmiş, uğramış oldukları maddi zarara karşılık olmak üzere fazlaya dair haklarını saklı tutarak 30.000 TL talep etmiş, ilk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmiş, davacıların istinaf kanun yoluna...

        HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/2516 KARAR NO : 2023/344 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : KULU ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 31/03/2022 NUMARASI : 2019/213 ESAS 2022/175 KARAR DAVA KONUSU : Tazminat (Nişanın Bozulması Nedeniyle Tazminat Ve Hediyelerin Geri Verilmesi) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi....

        Mahkemece, asıl davada maddi tazminat isteminin, davacının nişanlılıkta aldıkları eşyaların hasar görmesi nedeniyle dosyaya bir delil sunamadığı, yine depo kiralama ile ilgili de bir delilinin olmadığı, ev kiralama olayının maddi tazminat olarak değerlendirilemeyeceği gerekçesiyle maddi tazminat reddine; manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne karar verilmişse de 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 58.maddesi (eski Borçlar Kanunu 49.md) hükmü uyarınca, manevi tazminata hükmedilebilmesi için, şahsiyet hakkının hukuka aykırı bir şekilde zarara uğraması gerekir. Kişilik haklarının zarar görmediği hallerde, eylem hukuka aykırı olsa dahi manevi tazminata hükmedilmesi olanaklı değildir. Somut olayda davacının kişilik haklarının zarar gördüğü kabul edilemez. Mahkemece olayda manevi tazminat koşullarının bulunmadığı dikkate alınarak manevi tazminat isteminin de bütünüyle reddi gerekirken yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir....

          DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Asıl dava nişanın bozulması nedeniyle maddi ve manevi tazminat ve birleşen dava nişanın bozulması nedeniyle manevi tazminat ve hediyelerin geri verilmesi istemine ilişkindir. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ile yargılamanın açıklığı ilkesini kabul etmiştir. HMK 294 ve devamı maddelerinde hükmün nasıl tesis edileceği ve sonrasında kararın nasıl yazılacağı etraflıca hükme bağlanmıştır. Yargılamanın açık bir şekilde yapılması ve tesis edilen hükmün açıkça belirtilmesi ilke olarak kabul edilmiştir. Bu nedenle hükmün açık, anlaşılır ve şüpheye yer vermeyecek şekilde infazı kabil olarak kurulması ve de en önemlisi sonradan yazılacak gerekçeli kararın kısa karara uygun bulunması gerekir. Aksi halde, yargılamanın açıklığı ilkesi dolayısıyla kamu vicdanı zedelenmiş olacaktır....

          Kişilik hakkının zedelenmesinden zarar gören, uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat adı altında bir miktar para ödenmesini isteyebilir. Manevi tazminata karar verilebilmesi için Türk Borçlar Kanunu (TBK)’nun 58. maddesindeki koşulların oluşması gerekir. Manevi zarar, kişilik değerlerinde oluşan objektif eksilmedir. Duyulan acı, çekilen ızdırap manevi zarar değil onun görüntüsü olarak ortaya çıkabilir. Acı ve elemin manevi zarar olarak nitelendirilmesi sonucu tüzel kişileri ve bilinçsizleri; öte yandan acılarını içlerinde gizleyenleri tazminat isteme haklarından yoksun bırakmamak için yasalar, manevi tazminat verilebilecek olguları sınırlamıştır. Bunlar; kişilik değerlerinin zedelenmesi (TMK 24), isme saldırı (TMK 26), nişanın bozulması (TMK 121), evlenmenin feshi (TMK 158), bedensel zarar ve ölüme neden olma (TBK 56) durumlarından biri ile kişilik haklarının zedelenmesidir (TBK’nın 58 ). Bunlardan TMK’nın 24 ile TBK’nın 58. maddeleri daha kapsamlıdır....

            Dava konusu uyuşmazlık, nişanın haksız yere bozulması sebebine dayalı manevi tazminat talebine ilişkindir. Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama usulüne dair 4787 sayılı Yasanın 4. maddesi uyarınca 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun ikinci kitabı ile (3.kısım hariç) 4722 sayılı Türk Medeni Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanun kapsamındaki Aile Hukukundan doğan dava ve işler Aile Mahkemelerinde görülür. Somut olayda, tahsili istenilen manevi tazminat, Türk Medeni Kanununun İkinci Kitap, Birinci kısım, Birinci Bölümünde (TMK. m.121) düzenlenmiş olup, bu niteliği itibariyle uyuşmazlığın “Aile Hukukuna” ilişkin bulunduğu anlaşılmaktadır. Borç, Aile Hukukundan (manevi tazminat yükümlülüğünden) doğduğuna göre açılan bu davanın, 4787 sayılı Yasanın 4.maddesi gereğince Aile Mahkemesinde bakılması gerekmektedir. Görevli mahkeme Aile Mahkemesidir....

              DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Açılan dava nişanın bozulması sebebi ile manevi tazminat isteminden ibarettir. İlk derece mahkemesinin davacının cevaba cevap dilekçesini süresinden sonra sunduğu, dilekçeler aşamasının cevap dilekçesi ile son bulduğu ve bu aşamadan sonra sunulan delillerin değerlendirilemeyeceği, erkeğin bildirdiği Konya 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/222 esas ve Konya 6.Asliye Ceza Mahkemesinin 2019/247 esas sayılı dava dosyalarının iş bu dava tarihinden önce açılmış olması sebebiyle sonradan elde edilmiş bir delilden bahsedilemeyeceği, bu haliyle davalının cevap dilekçesinde bildirmediği tanıkların ıslah dilekçesi kapsamında dinlenilmemesinin isabetli olduğu anlaşılmakla davalı tarafın bu yöndeki istinaf talebinin reddine karar verilmiştir. 4721 sayılı TMK. nun 121.maddesine göre; nişanın bozulması yüzünden kişilik hakları saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevi tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir....

              Mahkemece asıl davanın zaman aşımı nedeniyle reddine; birleşen davanın ise kısmen kabulü cihetine gidilmiş, hüküm taraflar vekillerince temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davada, nişanın davalıların kusurlu davranışları sonucu bozulduğu ileri sürülerek, maddi ve manevi tazminat talep edilmiştir.Birleşen davada ise; nişan hediyelerinin aynen iadesi, mümkün olmadığında bedeli olarak 2.700 TL'nin faiziyle tahsili istenilmiştir. Mahkemece; Asıl davanın zamanaşımı nedeniyle reddine; Birleşen davanın ise kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince süresinde temyiz edilmiştir....

                UYAP Entegrasyonu