Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Nişanın bozulması nedeniyle mutad dışı hediyelerin geri alınmasına ilişkin davalarda kusur aranmaz. Diğer taraftan hediyelerin iadesi yönünde hüküm kurulabilmesi için eşyanın davalıya hediye edildiğinin ve nişanın bozulmasından sonra iade edilmediğinin ispatlanması gerekir. Zira; TMK'nın 6.maddesi hükmü uyarınca; Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan herbiri hakkını dayandırdığı olguların varlığını kanıtlamakla yükümlüdür. Gerek doktrinde; gerek Yargıtay içtihatlarında kabul edildiği üzere, ispat yükü hayatın olağan akışına aykırı durumu iddia eden ya da savunmada bulunan kimseye düşer. Öte yandan ileri sürdüğü bir olaydan kendi yararına haklar çıkarmak isteyen kimsenin, iddia ettiği olayı kanıtlaması gerekir. Hediyelerin verildiği ve iade edilmediği hususu her türlü delil ile ispat edilebilir. Nişan nedeniyle kendisine verildiğini kabul ettiği hediyelerin iade edildiğini ileri süren davalı, bunu kanıtlamalıdır....

    AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 14/01/2020 NUMARASI : 2017/577 ESAS - 2020/12 KARAR DAVA KONUSU : Nişanın Bozulması Nedeniyle Maddi- Manevi Tazminat KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda, ilk derece mahkemesince verilen yukarıda tarih ve numarası gösterilen karara karşı istinaf başvurusu üzerine dosya duruşma yapılmasına gerek görülmeksizin ele alındı, incelendi; GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ : TARAFLARIN İDDİA, SAVUNMA İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davada ilkin erkek vekili dava dilekçesinde özetle"...taraflar arasında 2015 yılı Mart ayı başlarında nişan ilişkisinin başladığını,ancak nişanın davalının kusurlu hareketleri ile sonlandığını,davalının ailesinin nişan ilişkisine giderek daha faza müdahil olduklarını,sevgi ve saygının azalıp yerine maddiyat temelli bir ilişkinin geldiğini ve müvekkilinden giderek daha fazla maddi taleplerde bulunulduğunu,müvekkilinden habersiz yüksek bedelli ev baktıklarını ve müvekkilinden kaparo olmak üzere yüklü miktar para istediklerini,müvekkilinin...

    Nişanın hukuken geçerli olması için belli bir rituel içinde yapılmış olması, nişanın duyurulması(ilan edilmesi) ve aile bireylerinin şahitliği çerçevesinde yapılması gerekmektedir.Davacı dava dilekçesinde nişanın bozulması nedeni ile kişilik haklarının zedelendiğini iddia ederek, maddi ve manevi tazminat ile alacak isteminde bulunmuş ise de; taraflar arasında geleneksel anlamda nişan merasimi bulunmamaktadır.Somut olayda; taraflar gayri resmi şekilde bir araya gelmiş olup, bu durumda nişandan ve yasal olarak korunması gereken bir birliktelikten söz edilmesi mümkün değildir. Dosya kapsamından tarafların nişanlanmadıkları anlaşıldığına göre, taraflar arasındaki ilişkinin aile hukuku prensiplerine göre değil, borçlar hukuku kurallarına, özellikle de haksız eyleme ilişkin hükümlere göre değerlendirilmesi gerekmektedir. Görev kuralları, kamu düzenine ilişkin olup, HMK'nun 114/1-c maddesi uyarınca mahkemenin görevli olması dava şartlarındadır....

      Bu durumda davacı-davalının maddi tazminat taleplerinin her iki yanın da nişanın bozulmasında eşit kusuru bulunması nedeniyle yasal şartları oluşmadığı anlaşıldığından reddine ; manevi tazminat için de kişisel haklarının fahiş olarak zarara uğramış olması gerekmekle, somut olayda davacı-davalı kişisel hakların fahiş olarak ihlal edildiğini ispat edemediğinden ,aynı şekilde davalı -davacı bakımından da kişisel hakların fahiş olarak ihlal edildiği ispat edilemediği" gerekçesiyle asıl davada, davacı/k.davalının maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Bu nedenle, istinaf başvuru dilekçesinde belirtilen davacı/k.davalıya ait olayın etkisi ile yaşadığı üzüntünün delili olarak celbi talep edilen hastane belgelerinin nişanın bozulmasının sonucuna ilişkin olması dikkate alındığında, kusur tespiti yönünden faydası olmayacağından dosyaya bu belgelerinin istenmemesinin eksik inceleme sayılamayacağı anlaşılmıştır....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Nişanın Bozulmasından Kaynaklanan Hediyelerin İadesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık ve hüküm nişanın bozulmasından kaynaklanan alacak ve manevi tazminat istemine ilişkin olup, inceleme görevi Yargıtay 3. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Dosyanın görevli Yargıtay 3. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 28.09.2009 (Pzt.)...

        V.S Taraflar arasındaki nişanın bozulması nedeni ile maddi tazminat ve nişan hediyelerinin iadesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalılar tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dilekçesinde, müvekkili olan davacı ile davalılardan Döndü arasında yapılan nişanın bozulduğunu, davacı tarafından davalı nişanlıya mutad dışı nişan hediyeleri verildiğini, ayrıca nişan için bir kısım masraflar yapıldığını beyan ederek, hediyelerin aynen, mümkün olmaz ise bedellerinin ve nişan nedeni ile yapılan 5.000,00 TL masrafın, faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece; davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, verilen bu hüküm süresi içinde davalılar tarafından temyiz edilmiştir....

          Mahkemece; davalı ... yönünden davanın feragat nedeniyle reddine, diğer davalı yönünden; davacı tarafından iadesi istenilen hediyelerden 1 adet trabzon set takımı dışındaki hediyelerin tamamının mutad hediye olduğu bu nedenle iadesinin gerekmediği, 3.kişiler tarafından verilen nişan hediyelerinin davacıya iadesinin mümkün olmadığı ve nişanın bozulmasında davacının kusurlu olduğu anlaşılmakla davacının maddi ve manevi tazminat talebinin reddine, 1 adet trabzon set takımının davacıya aynen iadesine, aynen iade edilmediği takdirde 10.350,00 TL bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm süresinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Dava dilekçesinde nişan bozulması nedeni ile asıl dava ile 5.166 TL maddi, 3.000 TL manevi tazminat, karşı dava ile 581 TL maddi tazminatın faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece asıl davada maddi tazminat isteminin kısmen kabulü, manevi tazminat isteminin reddi, karşı davanın kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı- karşı davacı ... tarafından temyiz edilmiştir....

              Mahkemece, evlenme vaadi ve nişanın bozulması nedeniyle tazminat isteminde bulunulduğu, taraflar arasında resmi olarak evlilik birliği kurulmasa da, tazminat istemine konu eylemin aile hukukundan kaynaklanan hakların ihlaline yönelik olması şeklindeki gerekçe ile Aile Mahkemesinin görevli olduğu belirtilerek görevsizlik kararı verilmiştir. Davacı ile davalı arasındaki gayrı resmi birliktelik, Türk Medeni Kanunu anlamında gerçekleşen ve hukuk alanında geçerlilik taşıyan bir evlilik olmayıp; taraflar arasında bir evlilik ilişkisi de doğurmamaktadır....

                Mahkemece, "TMK 121.maddesine göre; nişanın bozulmasından dolayı kişilik hakları saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan (nişanlıdan) manevi tazminat olarak uygun bir miktarda bir para ödenmesini isteyebilir. Üzüntü duymak, ruhi sıkıntı çekmek başlı başına manevi tazminatı gerektirmez. Manevi tazminat talep edebilmek için, kişilik haklarının ihlali, terk edilen nişanlının şeref ve namus duygularının yaralanmış olması veya çevresine karşı küçük düşmüş, itibarı zedelenmiş olması gerekir," gerekçesi ile tarafların manevi tazminat isteminin reddine karar verilmesinde de herhangi bir isabetsizlik görülmemiştir. Bu sebeple tarafların tüm istinaf taleplerinin esastan reddi yönünde karar verilmesi gerektiği kanaati ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

                UYAP Entegrasyonu