manevi tazminat isteminin kabulüne, fazlaya yönelik manevi tazminat isteminin ise reddine karar verilmiştir....
Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında: Mahkemece verilen 26/12/2013 tarihli ilk kararın yalnız sürekli maluliyet nedeniyle hükmedilen maddi tazminat açısından bozulduğu, geçici iş görememezlik nedeniyle hükmedilen maddi tazminat ve yaralanma nedeniyle hükmedilen manevi tazminata yönelik temyiz itirazlarının reddine karar verildiği ve anılan bozma kararına mahkemece uyulmasına karar verildiği halde, bozmadan sonra yapılan yargılama neticesi 26/12/2013 tarihinde geçici iş görememezlikten kaynaklanan maddi tazminat ve manevi tazminat açısından verilen karar kesinleştiğinden, bu hususta yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına, sürekli maluliyet nedeniyle talep edilen maddi tazminat isteminin reddine şeklinde karar verilmesi gerekirken, 19/11/2015 tarihli kararla davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş; hükmün, bu nedenlerle bozulması gerekmiştir....
HUKUKİ DEĞERLENDİRME: Davalı idare tarafından, Bölge İdare Mahkemesince hükmedilen manevi tazminat miktarının fazla olduğu, ayrıca 5233 sayılı Kanun'da manevi zararların karşılanması yönünde bir düzenleme bulunmadığı, bu nedenle temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararının, davacılara toplam 350.000,00 TL manevi tazminat ödenmesine ilişkin kısmı yönünden bozulması gerektiği ileri sürülmektedir. Manevi tazminat, kişinin malvarlığında meydana gelen eksilmeyi gidermeye yönelik bir tazmin aracı değil, manevi değerlerinde bir eksilme meydana gelen, yaşama sevinci ve zevki azalan kişinin manen tatminini sağlamaya yönelik bir tazmin aracıdır. Manevi zararın başka türlü giderim yollarının bulunmayışı veya yetersiz kalışı manevi tazminatın parasal olarak belirlenmesini zorunlu kılmaktadır. Manevi tazminat, olay nedeniyle duyulan elem ve ızdırabı kısmen de olsa hafifletmeyi amaçlar....
Davacı, davalıların kendisini yaralaması nedeniyle maddi ve manevi tazminat isteminde bulunmuştur. Yerel mahkeme davacının maddi tazminat istemini red, manevi tazminat istemini davalılardan ... yönünden kabul etmiştir. Davacı, yaralanması nedeniyle maddi tazminat istemiştir. Alınan 14/07/2004 tarihli adli raporda, davacının yaralanmasının basit tıbbi müdahale ile giderilebileceği, üç gün mutad iştigaline engel olacak şekilde yaralandığı, iş gücü kaybı olmadığı belirlenmiştir. Şu durumda davacının üç günlük sürede mutad işini yapamayacağı anlaşılmakla bu süre için geçici işgücü kaybı zararının maddi tazminat olarak verilmesi gerekir. Davacının geçici işgücü kaybı zararının hüküm altına alınması gerekirken istemin tümden reddi usul ve yasaya aykırı görüldüğünden kararın bozulması gerekmiştir. 3-Davacı, dava konusu yaralanması nedeniyle 10.000,00 TL manevi tazminat istemiş, yerel mahkeme 1.400,00 TL’ye hükmetmiştir....
(X) KARŞI OY: Manevi zararın varlığı, sadece şeref, haysiyet ve onur kırıcı işlem ve eylemlere maruz kalmış ya da kişilerin vücut bütünlüğünün ihlal edilmiş olmasına, ölüm nedeniyle ağır bir elem, üzüntü duyulması şartına bağlı olmayıp; idarenin yürütmekle yükümlü olduğu kamu hizmetini gereği gibi eksiksiz olarak sunamaması nedeniyle ilgililerin yeterli hizmet alamamalarından dolayı üzüntü ve sıkıntı duymaları da manevi zararın varlığı ve manevi tazminatın hükmedilmesi için yeterli bulunmaktadır. Manevi tazminat, mal varlığında meydana gelen bir eksilmeyi karşılamaya yönelik bir tazmin aracı değil, manevi tatmin aracıdır. Olay nedeniyle duyulan elem ve ızdırabı kısmen de olsa hafifletmeyi amaçlar....
Aile Mahkemesi K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık nişanın bozulmasından kaynaklanan hediyelerin iadesi ve maddi tazminat isteğine ilişkin bulunduğuna ve davada zilyetliğe dayanılmadığına göre, 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14.maddesi hükmü gereğince, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yüksek Yargıtay (3.) Hukuk Dairesine ait olmakla, gereği için, dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 11.02.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Aile Mah. sıfatıyla) Dosya içeriğine, temyizin kapsamına, uyuşmazlığın nişanın bozulmasından kaynaklanan tazminat istemine ilişkin bulunmasına göre, temyiz inceleme görevi Yargıtay Yasası’nın 14. maddesi ve Başkanlar Kurulu kararı uyarınca Yargıtay 3.Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Yargıtay 3. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine 14/06/2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Manevi zararın başka türlü giderim yollarının bulunmayışı veya yetersiz kalışı manevi tazminatın parasal olarak belirlenmesini zorunlu kılmaktadır. Manevi tazminat, olay nedeniyle duyulan elem ve ızdırabı kısmen de olsa hafifletmeyi amaçlar. Belirtilen niteliği gereği manevi tazminatın, zenginleşmeye yol açmayacak şekilde belirlenmesi ve tam yargı davalarının niteliği gereği takdir edilecek manevi tazminat miktarının, olayın ağırlığını ortaya koyacak, hukuka aykırılığı özendirmeyecek, bir başka ifade ile benzeri olayların bir daha yaşanmaması için caydırıcı ve aynı zamanda cezalandırıcı bir miktarda olması gerekmektedir. 5233 sayılı Kanunda açıkça manevi tazminat ödenmesini engelleyen bir hüküm olmaması nedeniyle sosyal risk ilkesine dayalı olarak manevi tazminata hükmedilmesinin önünde bir engel bulunmamaktadır....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ...Ş. aleyhine 12/09/2013 gününde verilen dilekçe ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; maddi tazminat isteminin reddine ve manevi tazminat isteminin kabulüne dair verilen 22/03/2016 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, haksız yapılan icra takibi ve açılmasına sebebiyet verilen davalar nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararın tazmini istemine ilişkindir. Mahkemece, maddi tazminat yönünden davanın reddine, manevi tazminat yönünden kabulüne karar verilmiş; hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
İçişleri Bakanlığı tarafından davacılara 2330 sayılı Yasa gereğince nakdi tazminat ödendiği anlaşılmaktadır. 2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağ-lanması Hakkında Yasa'nın 6. maddesi gereğince, bu Yasa'ya göre ödenecek nakdi tazminat uğranılan maddi ve manevi zararların karşılığı olup, yargı yerlerinde maddi ve manevi zararlar karşılığı olarak kurumların ödemekle yükümlü tutulacakları tazminatın hesabında gözönünde tutulur. Manevi tazminatın tekliği ve bölünmezliği ilkesi gereğince manevi zarar karşılığı olarak istenebilecek manevi tazminat bölünerek istenemeyeceğinden ve uğranılan manevi zarar, nakdi tazminatın bir bölümü ile karşılandığından, artık aynı olay nedeniyle yeniden manevi tazminat istenemez....