Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı; davacıyı evlilik vaadiyle kandırıp Antalya iline götürmesinin gerçek dışı olduğunu, zira davacının kandırılacak yaşlarda birisi olmadığını, taraflar arasında bir arkadaşlık olması nedeniyle görüşmeye başladıklarını, ancak davacının ailesinin tutumu nedeniyle gerçek iradeleri olmasa da rahat görüşebilmek için aile arasında tören düzenlendiğini, her iki taraf için nişan, evlilik şeklinde bir irade gerçekleşmediğini, müvekkilinin hiç bir zaman davacıya evlilik vaatlerinde bulunmadığını, davacının kendi isteği ile davalı ile birlikte olduğunu ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece; davanın kısmen kabulüne, 10.000 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiş, hüküm süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1)Dava; nişanın bozulması nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir....

    Mahkemece; asıl dava yönünden davanın kısmen kabulü ile 4.000 TL manevi tazminatın davalı-karşı davacıdan alınarak davacı -karşı davalıya verilmesine;karşı dava yönünden davanın kısmen kabulü ile 5.000 TL başlık parası ve 140 TL çeyrek altın parasının davalı -karşı davacıdan alınarak davalı-karşı davacıya verilmesine karar verilmiş,hüküm süresi içinde taraflarca temyiz edilmiştir. 1-Asıl dava yönünden yapılan temyiz incelemesinde; Asıl dava, nişanın bozulması nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Kural olarak nişanın bozulması yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevi tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir. (TMK m. 121) Nişanın bozulmasından dolayı davacı lehine manevi tazminata hükmedilebilmesi için, nişanın haksız olarak bozulmasının yanında, davacının kişilik haklarının da ihlal edilmiş olması gerekir....

      Davalı, davacının kıskanç olduğunu, kendi tutum ve davranışlarıyla nişanın bozulduğunu savunarak; davanın reddini istemiştir. Mahkemece; "toplanan delillerle, nişanın bozulması yüzünden davacının kişilik haklarının; davalının kusurlu hareketleri sonucu saldırıya uğradığı hususunun sabit olmadığı kanaatine varıldığından; davanın reddine karar verilmek gerekmiştir." gerekçesiyle davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir. TMK.nun 121.maddesine göre "Nişanın bozulması yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevi, tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir." Bir nişanın bozulmasının, taraflarda değişik şiddet ve ölçülerde de olsa üzüntü yaratması ve menfaatleri haleldar etmesi doğaldır. Doğal olan bu üzüntü ve menfaat ihlali, manevi tazminata esas alınamaz....

        Davacı davalı erkek vekili, çelişkili gerekçe ile ziynet eşyaları taleplerinin reddine karar verilmesi, kadının maddi tazminat taleplerinin kabulüne karar verilmesi, maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmesi yönlerinden istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davalı davacı kadın vekili, katılma yolu ile işten ayrılması nedeni ile talep ettiği tazminat bedelinin reddine karar verilmesi, erkeğin bohça ve 2 çeyrek altın yönünden davasının kabulüne karar verilmesi, manevi tazminat talebinin reddine karar verilmesi yönlerinden istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Katılma yoluyla istinaf isteği asıl istinaf isteğine sıkı sıkıya bağlıdır....

        Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeniyle yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, nişanın bozulmasından kaynaklanan maddi - manevi tazminat ve evlendikten sonra oturmak için alınan taşınmaza yönelik davacıların yaptığı katkının tazmini istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince, davacı ... ile davalı ... arasındaki nişanın bozulması nedeniyle maddi ve manevi zarara uğrayan davacıların tazminat talep ettiği, davanın niteliğine göre davaya bakma görevinin aile mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. Aile Mahkemesince ise, taşınmaz alımı ve taşınmaza davacı tarafından maddî katkı sağlandığı iddiası taraflar arasında evlilik bağı kurulmadan önce gerçekleştirilmiş bulunduğundan davanın bu kısmına yönelik tefrik edilerek asliye hukuk mahkemesinde görülmesi gerektiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir....

          Mahkemece davanın kısmen kabulü, karşı davada ise maddi tazminat talebinin kabulü, manevi tazminat talebinin reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı(k.davalı) vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Davada, nişanın bozulması nedeniyle nişan hediyelerinin aynen iadesi veya bedelinin ve nişan masraflarının davalıdan tahsili istenilmiştir. Karşı davada ise; haklı neden yokken nişanın bozulması dolayısıyla ....000 TL manevi tazminat, ....500 TL maddi tazminat talep edilmiştir. Mahkemece; davacının, maddi tazminat ve nişan giderlerinin ödetilmesine ilişkin talebinin, davacının kusurlu olduğu gerekçe gösterilerek reddine, nişan hediyelerinin iadesine yönelik talebinin ise kısmen kabulüne karar verilmiştir. Karşı davada ise; maddi tazminat talebinin kabulü, manevi tazminat talebinin ise reddine karar verilmiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki nişanın bozulması nedeniyle maddi ve manevi tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın manevi tazminat yönünden reddine, maddi tazminat yönünden bozma ilamı ile birlikte kesinleşmiş olması nedeni ile karar verilmesine yer olmadığına yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı, davalı ile 01.01.2011 tarihinde nişanlandığını, nişanı gelenek ve görenekler gereği ailesinin yaptığını, nişan döneminde davalının tıp öğrencisi, kendisinin ise işte çalıştığını, davalı doktor olduğunda hiçbir kusuru ve kabahati olmadığı halde davalının nişanlılığı bir telefon mesajı ile bitirdiğini, davalının facebooktan 1 ağustos 2013 tarihinde ilişkisinin başladığını bildirmesi üzerine başka biri için ayrıldığını anladığını...

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Hediyelerin İadesi-Tazminat Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Uyuşmazlık ve hüküm nişan bozma nedeniyle hediyelerin geri alınması ve tazminat istemine ilişkin olup, inceleme görevi Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 26.07.2016 tarihli 263 sayılı kararının 2. maddesi ve 01.03.2016 tarihinde yürürlüğe giren 12.02.2016 tarih 2016/1 sayılı iş bölümü kararı gereğince Yargıtay 3. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Yukarıda belirtilen sebeple dosyanın görevli Yargıtay 3. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi.27.10.2016(Prş.)...

                HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/443 KARAR NO : 2022/1797 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : KARS AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 17/12/2020 NUMARASI : 2019/391 ESAS-2020/434 KARAR DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma, Nişanın Bozulması Nedeniyle Tazminat Ve Hediyelerin Geri Verilmesi KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan açık yargılaması sonucunda ilk derece mahkemesince verilen hüküm süresinde davacı karşı davalı vekili tarafından istinaf edilmekle dosya incelendi....

                nun 121.maddesine göre “Nişanın bozulması yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevi tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir”.Bir nişanın bozulmasının, taraflarda değişik şiddet ve ölçülerde de olsa üzüntü yaratması ve menfaatleri haleldar etmesi doğaldır. Doğal olan bu üzüntü ve menfaat ihlali manevi tazminata esas alınmaz. Ne var ki, davacı nişanın bozulması nedeniyle, fahiş bir zarara uğramış ve bu nedenle kişilik hakları da saldırıya uğramış ise bu durumun ispatı halinde manevi tazminata hükmedilebilir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir....

                  UYAP Entegrasyonu