Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bilirkişilerin --------- tarihli raporunda; Davacının, satılan cihazın ayıplı olması sebebiyle sözleşmeden dönme ve menfi zararının tazminini talep etme hakkını haiz olduğunu, sözleşmeden dönülmüş olması sebebiyle davacının elindeki cihazı iade etmesini, davalının ise aldığı bedelleri iade etmesi gerektiği; henüz ifa edilmeyen edimlerin ifasına yer olmadığını, davacının incelenen ---- ticari defterlerinin İşletme defteri olması nedeniyle davacının taraflar arasındaki ---- tutarındaki sözleşme çerçevesinde davalıya --- ödemede bulunduğu, ---------adet senedi ödemediğini, davacının işletme defterinde davaya konu cihazın ayıplı olması ve onarılamaması nedeniyle Müşterilerine hizmet vermek için üçüncü kişilerden kiraladığı cihazlar için şirketlere toplam-----ödemede bulunduğunun görüldüğünü tespit etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, malın ayıplı olmasından dolayı, sözleşmeden dönme ile istirdat, menfi tespit ve manevi tazminat taleplerine ilişkindir....

    KARAR Davacı, davalı ... bilgisayar şirketinde 20.3.2014 tarihinde televizyon satın aldığını, televizyonun görüntü kalitesinin bozuk olması nedeniyle 28.04.2014 tarihinde servise başvurduğunu, servis tarafından parça değişimi yapılmasının gerektiğinin belirtildiğini, ancak onarım istemediğini, davalı tarafın ayıbı gidermeye yönelik üzerine düşenleri yapmadığını, televizyondaki ayıp nedeniyle mağdur olduğunu ileri sürerek; ayıplı malın ayıpsız misli ile değiştirilmesine, 1.000,0TL manevi tazminat ile 239,45TL noter giderinin dava tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiş, 26.03.2015 tarihli celsede manevi tazminat talebinden feragat etmiştir. Davalılar, davanın reddini dilemişlerdir....

      İstinaf başvurusuna konu davada ; "...Dava, tüketici kanunundan kaynaklı malın ayıplı olması nedenine dayalı sözleşmenin feshi ile ödenen bedelin faizi ile birlikte iadesi talebine ilişkindi Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı dava dilekçesinde tapuda davalılardan T4 adına kayıtlı Aydın, Kuşadası, Türkmen Mah, 2322 ada, 1 parsel de kayıtlı taşınmazın satımı konusunda projenin müteahhidi diğer davalı T6- Şelale İnş Mob Ltd Şti ile anlaşmaya vardıklarını, müvekkillerinin satış bedelinin tamamını ödediğini, bahse konu taşınmazın mülkiyetini 01.07.2011 tarihinde devraldıklarını, taşınmazın gerçekte 202.54m2 bir alana sahip olduğu halde mimari projesinde 62.59 m2 olduğunu öğrendiklerini ayıp nedeniyle sözleşmenin feshini ve davalılara ödenen 135.740 Euronun davalılaran tahsili talebinde bulunmuştur..."...

      Maddesinde ayıplı mal tanımlanmış olup, yasanın 11. Maddesinde, malın ayıplı olması durumunda tüketicinin seçimlik hakları düzenlenmiştir. Bu seçimlik haklarda tüketici; bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Tüketici seçimlik haklarından herhangi birisini kullanabilecektir. Ne var ki, tüketici bu hakkını kullanırken objektif iyiniyet kuralları içerisinde hareket etmek zorundadır. Davacı vekili tarafından, dava dilekçesi ile davaya T3 ürünlerinin gizli ayıplı olması nedeniyle ayıplı malın ödenen bedeli ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla maddi ve manevi tazminat talep edilmiştir. 6098 sayılı TBK’nun 227/3....

      "İçtihat Metni" -K A R A R- Uyuşmazlığın, malın ayıplı olması nedeniyle meydana gelen trafik kazası sonucu manevi tazminat istemine ilişkin bulunmasına göre, kararın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. Buna göre; temyiz inceleme görevi 2797 sayılı Yargıtay Yasasının 14. maddesi ile Başkanlar Kurulu’nun 19.01.2015 gün ve 8 sayılı kararı uyarınca Dairemiz görev alanı dışındadır. Dosyanın inceleme yerinin belirlenmesi için 11 Nisan 2015 Tarihli ve 29323 Sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6644 sayılı Kanun’un 2. maddesi ile değişik Yargıtay Kanununun 60/II. fıkrası uyarınca dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu’na GÖNDERİLMESİNE, 02/06/2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

        Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 23/1-c maddesinde; “malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcının 2 gün içinde durumu satıcıya ihbar etmesi gerektiği, açıkça belli değilse alıcının malı teslim aldıktan sonra 8 gün içinde incelemek veya incelettirilerek ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, haklarını korumak için durumu bu süre içinde satıcıya ihbarla yükümlü bulunduğu, diğer durumlarda TBK’nun 223. maddesinin 2. fıkrasının uygulanacağı” hükme bağlanmıştır. Mahkemece belirtilen yasa hükmü uyarınca davacının 8 günlük muayene ve ihbar sürelerine uymamasının ve bu süre içerisinde bir kısım iplik ile numune kumaş üretip, boyayarak sonucuna göre ayıp durumunun bildirilmemiş olmasının davanın sonucuna etkisi tartışılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken bu yön üzerinde durulup tartışılmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....

          Ekipmanları A.Ş.vekili, davacının iddia ettiği ayıbın açık ayıp olması nedeniyle 2 ve 8 günlük ihbar süresine tabi olduğunu, bu sürenin geçtiğini, alım-satım ilişkisinin finansal kiralama şirketi ile kurulduğundan davacının dava açma hakkının bulunmadığını, malın ayıplı olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, Tetaş Tekstil İmalat İthalat A.Ş.’nin dava konusu makinelere sadece teknik servis desteği sağladığı belirtilerek bu davalıya yönelik davanın husumet açısından reddine , diğer davalıya karşı açılan davanın ise malların gizli ayıplı olması nedeniyle kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı ... Tekstil Makine San.Tic.A.Ş.vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı ......

            Ekipmanları A.Ş.vekili, davacının iddia ettiği ayıbın açık ayıp olması nedeniyle 2 ve 8 günlük ihbar süresine tabi olduğunu, bu sürenin geçtiğini, alım-satım ilişkisinin finansal kiralama şirketi ile kurulduğundan davacının dava açma hakkının bulunmadığını, malın ayıplı olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, ... Tekstil İmalat İthalat A.Ş.’nin dava konusu makinelere sadece teknik servis desteği sağladığı belirtilerek bu davalıya yönelik davanın husumet açısından reddine , diğer davalıya karşı açılan davanın ise malların gizli ayıplı olması nedeniyle kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı ... Tekstil Makine San.Tic.A.Ş.vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı ......

              Dava, davacının davalıdan satın almış olduğu otomobilin ayıplı olması iddiasına dayalı ayıpsız misli ile değişimi talebine ilişkindir. Davalılar ihbar sürelerine uyulmadığını savunmuştur. Mahkemece, görüşüne başvurulan bilirkişi raporu tespitleri de hükme esas alınmak suretiyle; davacının ... süresi içinde çeşitli tarihlerde servise müracaat etmesine rağmen sorunun giderilemediği, motor revizyonu ile vakum pompası değiştirilmesine rağmen problemin devam ettiği, işinin uzmanı olan yetkili servisin defalarca kendisine yapılan müracaata rağmen sorunu çözememiş olması karşısında ağır kusurun mevcut olduğu, bu durumda davalıların zamanaşımı süresinden yararlanmasının mümkün olmadığı sonucuna varıldığından, davalıların zamanaşımı itirazının yerinde olmadığı gerekçesiyle zamanaşımı itirazının reddine, araçtaki ayıbın ise bir çok müdahaleye rağmen halen giderilememiş olduğu gerekçesiyle ise davanın kabulü cihetine gidilmiştir....

                Davacı ithalatçı olup eldeki dava davalı tüketici tarafından satın alınan ve ayıplı olduğu mahkeme kararı ile kesinleşen dava konusu aracın iade anındaki hasarının tazminine dayalı alacak davası olarak açılmıştır. 4822 sayılı Kanun'la değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun'un ayıplı mal ile ilgili 4. maddesinin 3. fıkrasında, "İmalatçı-üretici, satıcı, bayi, acente, ithalatçı ve 10. maddenin beşinci fıkrasına göre kredi veren ayıplı maldan ve tüketicinin bu maddede yer alan seçimlik haklarından dolayı müteselsilen sorumludur. Ayıplı malın neden olduğu zarardan dolayı birden fazla kimse sorumlu olduğu takdirde bunlar müteselsilen sorumludurlar. Satılan malın ayıplı olduğunun bilinmemesi bu sorumluluğu ortadan kaldırmaz."; hüküm altına alınmıştır. Hal böyle olunca 4077 Sayılı Kanunun 3.maddesi anlamında davalı tüketici, davacı ithalatçı konumundadır....

                  UYAP Entegrasyonu