Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Belgesi Uygulama Esaslarına Dair Yönetmeliğin 14. maddesine göre de Tüketicinin onarım hakkını kullanmasına rağmen; malın tüketiciye teslim edildiği tarihten itibaren, belirlenen ... süresi içinde kalmak kaydıyla, bir yıl içinde aynı arızanın ikiden fazla tekrarlanması veya farklı arızaların dörtten fazla meydana gelmesi veya belirlenen ... süresi içinde farklı arızaların toplamının altıdan fazla olması unsurlarının yanı sıra bu arızaların maldan yararlanamamayı sürekli kalması durumlarında tüketici malın ücretsiz değiştirilmesi, bedelin iadesi veya ayıp oranında bedel indirim talep edebilir. Somut olayda, bilgisayarın teslim edildiği 23.4.2005 tarihinden sonra 2 yıllık ... süresi içinde anakart arızasına dayalı olarak ekrana görüntü gelmemesinden dolayı aynı arıza nedeniyle üç kez parça değiştirildiği dosya kapsamından anlaşıldığı gibi bu yön mahkemenin de kabulündedir....

    Uyuşmazlık konusu; satın alınan aracın ayıplı olduğu iddiasına dayalı olarak;16.119,97- TL onarım bedelinin yasal faizi ile birlikte tahsiline, aracın kullanılamaması nedeniyle şimdilik 1.250- TL'si maddi tazminat, 250- TL manevi tazminat istemine ilişkindir. Dava açılmadan önce davacı tarafından dava konusu araçta Ankara Batı 1. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2018/55 Değişik iş dosyası ile delil tespitinin yapıldığı anlaşılmış, dosyanın bir örneği dosyamız arasına alınmıştır. 34 XX 925 plakalı aracın devrine ilişkin davalılar arasında yapılan satış sözleşmesinin 16/07/2018 tarihinde 102.000- TL bedelli olarak yapıldığı, aracın yeni plakasının 34 XX 134 olduğu görülmüştür. A)Maddi tazminat talebi bakımından; Araca ait tüm kayıtlar celp edilip tanıklar dinlenildikten sonra dosya motorlu taşıtlar alanında uzman makine bilirkişisine tevdi edilmiştir....

    Maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda; Dava, ayıplı araç satışı iddiasına dayalı, araçtaki ayıbın giderilmesi amacıyla yapılmış giderlerin tahsili istemlidir. Davacı;aracın gizli ayıplı olduğunu, ayıp sebebiyle aracın yolda kaldığını, bu yüzden çekici masrafı ödediğini, ayıbın giderilmesi için masraf yaptığını belirterek, toplam 7.860,00 TL'nin 04.04.2017 tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davalı taraf ise; araçta ayıp bulunmadığını, davacının aracı kontrol ederek satın aldığını savunarak davanın reddini dilemiştir....

    TTK.nun 25/3.maddesi ticari satım nedeni ile malın ayıplı olması durumunda ayıp ihbar sürelerini düzenlemiştir. Madde hükmüne göre teslim anında ayıbın açıkça belli olması durumunda (2) gün, açıkça belli olmaması halinde ise (8) gün içinde ayıbın satıcıya bildirilmesi gerektiği öngörülmüştür. Somut olayda satıma konu (99) adet banyo küvetinde ters eğim nedeni ile ayıp olduğu bilirkişi raporunda tespit edilmiştir. Bu durumda mahkemece söz konusu ayıbın açık mı, yoksa gizli mi ayıp olduğu, ayrıca küvetlerdeki ters eğimin montaj anında tespit edilip edilemeyeceği hususunda bilirkişiden daha ayrıntılı rapor alınıp, bunun yanı sıra davalı satıcının küvetlerin hatalı monte edildiği savunması üzerinde de durularak tüm deliller birlikte değerlendirilmek sureti ile uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir....

      ÇEKİŞMELİ HUSUSLAR, TOPLANAN DELİLLER, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava ayıplı mal satımından kaynaklı tazminat davasıdır. Taraflar arasındaki uyuşmazlığın davalı tarafından davacıya satılan malların ayıplı olup olmadığı buna dayalı ödenen bedellerin ve verilen servis hizmetlerinin davalıdan tahsilinin gerekip gerekmediği hususunda olduğu anlaşılmıştır. Taraflarca bildirilen deliller toplanmış, Konya . ATM'nin ... D.İş sayılı dosyası, faturalar, servis raporları, ihtarnameler, taraf ticari defterleri ve tüm belgeler celbedilmiştir. Dosyada taraf ticari defterleri incelenmek suretiyle rapor alınmıştır. Davalı defterleri incelenmek suretiyle sunulan 04/10/2019 tarihli raporda özetle; Davalı şirketin dava tarihi itibarı ile davacıdan 162,07-TL alacağı olduğu ifade edilmiştir....

        Manevi tazminat talebi yönünden yapılan incelemede ise; Davacı tarafça her ne kadar manevi tazminat isteminde bulunulmuş ise de manevi tazminat, malvarlığı dışındaki, hukuksal değerlere yapılan saldırılar ile meydana getirilen eksilmenin giderilmesi olup, haksız saldırı, kişinin psikolojik varlığı üzerinde etki doğurur. Uğradığı tecavüz nedeniyle, fizik ya da manevi acılar duyan, ruhsal dengesi bozulan, yaşama sevincini kaybeden kişi manevi tazminat isteyebilir....

        Bilirkişiler, raporda aracın boyasının fabrikasyon olduğunu, boya kabarmalarının dış etkenlere bağlı olarak oluşmadığını, dava konusu ayıbın kullanım hatasından kaynaklanmadığını ve aracın bu haliyle gizli ayıplı olduğunu tespit etmişlerdir. Dava, aracın boyası ile ilgili ayıp iddiasına ilişkin olduğuna göre oluşturulan bilirkişi heyetinde ehil bilirkişi olarak kimya mühendisinin bulunması gerekir. Hükme esas alınan bilirkişi raporu ehil bilirkişilerden oluşmayan bir heyetten alınmış olup bilimsel verilere dayalı olarak hazırlanmamıştır. Hal böyle olunca; mahkemece, kimya mühendisinin de olduğu bilirkişi heyetinden bilimsel verilere dayalı ve denetime açık rapor alınarak hüküm kurulması gerekirken usule uygun olarak oluşturulmamış bilirkişi heyetinden alınan ve yetersiz olduğu anlaşılan rapor esas alınarak hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir....

          - K A R A R - Dava, satılan malın ayıplı olduğu iddiasına dayalı alacak istemine ilişkindir. Davalı vekili, zamanaşımı ve ayıp ihbarının süresinde yapılmadığı savunmalarında bulunmuş, mahkemece davanın kısmen kabulüne ilişkin önceki hüküm davalı vekilinin temyizi üzerine Dairemizce “TTK.nun 25/4 ve 25/3. maddeleri uyarınca zamanaşımı ve ayıp ihbar süreleri yönünden inceleme yapılıp tartışılarak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerektiği” gerekçesi ile bozulmuştur. Mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece bozma kararına uyulduğu halde bozma gerekleri yerine getirilmemiştir. Zira, yerel mahkeme gerekçesinde zamanaşımı ve ayıp ihbar sürelerine ilişkin herhangi bir tartışmaya yer verilmediği gibi davanın reddi gerekçeleri de açıklanmamıştır. Oysa T.C. Anayasası’nın 141/3. maddesi uyarınca “bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılır”....

            Ayıbın çok erken bir safhada tespit edilmiş olmasına rağmen tüketicinin uzun bir süre seçimlik haklarını kullanmamış olması, duruma göre Türk Medenî Kanunu’nun 2. maddesinin ikinci fıkrası çerçevesinde bir hakkın kötüye kullanılması itirazı ile karşılaşabilecektir. Bu durumda, 6502 sayılı Kanun’un 10. maddesi gereğince ayıbın açık ya da gizli olduğu husususun bir öneminin bulunmadığı, malın teslim ya da taşınmazın devir tarihinden itibaren altı ay içinde bildirilen ya da dava açılan uyuşmazlıklarda malın ayıplı olmadığına dair ispat yükünün satıcıda, altı aylık süre geçtikten sonra bildirilen ya da dava açılan uyuşmazlıklarda da malın ayıplı olduğuna dair ispat yükünün alıcıda olduğunun kabulü gerekmiştir. Somut olayda; davacının dava konusu daireyi 21/09/2016 tarihinde teslim tutanağı ve ibraname başlıklı yazı ile teslim aldığı ve bu sebeple teslim tutanağında yer alan hususlar bakımından talep hakkı bulunmadığı sabittir....

              Mahkemece benimsenen 29.06.2012 tarihli bilirkişi raporu doğrultusunda BK’nun 201. maddesi gereğince başka bir mahalden gönderilen saatlerin ayıplı olduğunu iddia eden satıcının mümessili yok ise saatlerin muhafazası için gereken tedbirleri almakla alıcının mükellef olduğu, ancak alıcının muhafaza tedbirlerini alma yükümlülüğünün devamlılık göstermediği, alıcının muhafaza tedbirlerini aldığını bildirdiğinde satıcının uygun bir zaman içinde, malları kendisinin almaması veya alıcının masraflarını ödeyerek malın geri gönderilmesi hususunda talimat vermemesi durumunda alıcının muhafaza yükümlülüğünün ortadan kalkacağı, davacı satıcının belli bir süre içinde ayıplı malı geri alması gerekirken bunu yerine getirmeyip davalının açtığı ayıplı malın bedelinin iadesi davasının sonucunu ve hükmün kesinleşmesini beklemesinden dolayı ayıplı mallarda meydana gelen zarardan davalının sorumlu tutulamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

                UYAP Entegrasyonu