İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece, öncelikle manevi tazminat koşullarının oluşup oluşmadığı, oluştu ise kapsamı ve tayin edilecek miktar tümü ile toplanılacak deliller ve yapılacak yargılama sonucunda takdir hakkı da kullanılmak suretiyle tespit edileceğinden bu aşamada, manevi tazminat olarak talep edilen miktar yönünden somut bir miktar belirlenmesinin mümkün olmadığı, dolayısı ile de İİK'nun 257. maddesi uyarınca ''muaccel bir alacak'' bulunmadığı ve ihtiyati haciz koşullarının oluşmadığı, yine, maddi tazminat talebi ile ilgili ihtiyati haciz talebinin de dava konusu alacağın varlığı ve miktarının bu aşamada muaccelliyet koşulunu taşımadığından ihtiyati haciz talebin reddine karar verilmiş, karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 29/07/2015 gününde verilen dilekçe ile tazminat ve ihtiyati haciz istenmesi üzerine mahkemece yapılan tensip ile ihtiyati haciz isteminin reddine dair verilen 29/07/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, tazminat ve ihtiyati haciz istemine ilişkindir. Mahkemece tensip ile ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, ihtiyati haciz isteyen davacı tarafından temyiz edilmiştir. İcra İflas Kanunu'nun 257/1. maddesi gereğince, rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir....
Haksız fiilden kaynaklanan tazminat davalarında tazmin yükümlülüğü olay tarihi itibariyle muaccel hale geldiğinden, bu durumda geçici hukuki koruma yollarından biri olan ihtiyati hacizde yakın ispat koşulu gerçekleşmiş olup ihtiyati haciz mahiyetindeki tedbir talebinin incelenmesi gerekir. Mahkemece, ihtiyati hacizde yakın ispat koşulunun gerçekleştiği gözetilerek "tedbirde orantılılık" ilkesine uygun biçimde davacıların ihtiyati haciz isteminin kabulü gerekirken, reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, davacıların istinaf sebebi yerinde görülmüştür. Buna göre, Mahkemece davacıların talebine konu taşınır ve taşınmazlar araştırılıp tespit edilerek, davacıların tazminat talebi ile orantılı ve borçlunun ekonomik ve ticari hayatını etkilemeyecek biçimde "tedbirde ölçülülük" ilkesine uygun bir ihtiyati haciz mahiyetinde ihtiyati tedbir karar verilmesi gerekmektedir....
Davacılar tarafından açılan maddi tazminat davasına ilişkin ihtiyati haciz talebi yönünden ise, uğranılan maddi zararlardan ötürü tazminat alacağı kazanın meydana geldiği tarih itibarıyla istenebilir hale gelmiş olmakla birlikte, davanın geldiği aşamada trafik kazasından kaynaklanan maddi zararın dava dışı sigorta şirketi tarafından kısmen ödenmesi, istenen tazminatın kapsamı (araç kiralamaktan kaynaklanan zarar, bakiye rayiç değer vs.) itibarıyla tazminat hesabının bilirkişi incelemesine muhtaç olması ve hak edilen tutarın yaklaşık olarak dahi henüz belli olmaması göz önüne alınarak, ihtiyati haciz talebinin maddi tazminat davası yönünden reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır....
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davalı tarafın alacağı olmadığı halde alacağı varmış gibi davacılar aleyhine ihtiyati haciz kararı aldırdığı, bilahare itiraz üzerine ihtiyati haciz kararının kaldırıldığı, ihtiyati haciz kararı kapsamında davacıların banka hesaplarına, taşınmazlarına ve şirket hisselerine haciz konulduğu, tarafların ekonomik ve sosyal durumları dikkate alınarak ihtiyati haczin uygulandığı süre de değerlendirmek suretiyle kötü niyetli davalı aleyhine her bir davacı lehine 20.000,00TL manevi tazminata; kanıtlanamayan maddi tazminat isteminin ise reddine karar vermek gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 22/12/2022 gün ve 2022/526 Esas sayılı ihtiyati haciz talebinin reddine dair ara kararının KALDIRILMASINA, 2)Davacı tarafın ihtiyati haciz talebinin kısmen KABULÜ ile, davacı T1 yönünden 650.000 TL maddi tazminat, 250.000 TL manevi tazminat, davacı Aslı Kılıç yönünden 100.000 TL manevi tazminat, davacı T6 yönünden 100.000 TL manevi tazminat için olmak üzere toplam 1.100.000,00 TL alacak üzerinden davalılar T5 ve T3 menkul ve gayrimenkulleri ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerine İcra ve İflas Kanunu'nun 257 ve devamı maddeleri uyarınca takdiren teminatsız olarak İHTİYATİ HACİZ KONULMASINA, 3)Davalı T4 aleyhine talep edilen ihtiyati haciz talebinin REDDİNE, 4)Alacaklıların, ihtiyati haciz kararının verildiği kararın tebliği tarihinden itibaren on gün içinde ilk derece mahkemesinin yargı çevresindeki icra dairesinden kararın infazını istemeye mecbur olduğuna, aksi halde ihtiyati haciz kararının kendiliğinden kalkacağına, 5)Davacı tarafça, istinaf...
Hukuk Dairesi davaya konu ve olaya benzer bir olayda haksız eylemin gerçekleştiği tarihte tazminatın muaccel hale geldiğini ve ihtiyati haciz kararı verilmesi gerektiğinin açıklandığını belirterek, Ankara 32. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 31/05/2022 tarihli ihtiyati haciz talebinin reddine dair kararının kaldırılmasına ve talepleri doğrultusunda ihtiyati haciz tedbiri uygulanmasına karar verilmesi talep etmiştir....
Limited Şirketi vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; dosyada kusur ve zarar tespiti yapılmadığı, böylece likit ve muaccel bir alacak bulunmadığından ihtiyati haciz koşullarının oluşmadığını, manevi tazminat talebi yönünden ihtiyati haciz kararı verilemeyeceğini, mahkemenin yetkisiz olduğunu belirterek, ilk derece mahkemesinin ihtiyati haczin kaldırılması talebinin reddine ilişkin ara kararının kaldırılmasını talep etmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) 355'inci maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Talep, trafik kazasından kaynaklanan bedensel zarar tazminatı ve manevi tazminat istemiyle açılan davadada, manevi tazminat davası yönünden verilen ihtiyati haciz ara kararının kaldırılması talebinin reddi kararının kaldırılması istemine ilişkindir....
Davacılar vekili dilekçesinde tazminat istemine karşılık ihtiyati haciz / ihtiyati tedbir konulmasını istemiştir. 6100 Sayılı HMK'nun 33. maddesi gereğince olayları anlatmak taraflara, hukuki niteleme mahkemeye aittir. İhtiyati tedbir ve ihtiyati haciz iki ayrı koruma tedbiri olup amaçları, konuları ve sonuçları bakımından birbirinden farklıdır. Biri diğerinin yerine geçmek üzere karar verilmez. Diğer bir anlatımla talep ya ihtiyati haciz ya da ihtiyati tedbir şeklinde nitelendirilip hüküm altına alınmalıdır. Nitekim 6100 Sayılı HMK'nun 406/2. fıkrasında "İhtiyati haciz, muhafaza tedbirleri ve geçici düzenleme niteliğindeki kararlar gibi geçici hukuki korumalara iliskin diğer kanunlarda yer alan özel hükümler saklıdır." denmiştir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Karara karşı davacı vekili verdiği istinaf dilekçesinde özetle; 1- Manevi tazminat alacağının haksız eylemin gerçekleştiği tarihte muaccel hale gelmiş ve davalıların temerrüde düşmüş olduğunu, 2- İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacağın rehinle temin edilmemiş olması ve vadesinin gelmiş olmasının yeterli olduğunu, dosya kapsamına göre alacağın varlığının kuşkusuz olup, yargılama sonunda miktarının değişebileceğini, ihtiyati tedbirde olduğu gibi, ihtiyati haciz içinde yaklaşık bir ispatın yeterli olduğunu beyan ederek kararın manevi tazminat taleplerinin reddi yönünden ara kararın kaldırılması ile talepleri doğrultusunda karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Mahkemece 19.09.2022 günlü ara karar ile davacının maddi tazminat talebi yönünden ihtiyati haciz talebinin kabulüne, manevi tazminat talebi yönünden ise ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir....