Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 14/12/2012 gününde verilen dilekçe ile kişilik haklarının ihlali ve evlilik birliği devam ederken üçüncü kişiyle birlikte olma iddiasına dayalı manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 04/06/2015 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, kişilik haklarına saldırı nedeniyle uğranılan manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir....

    Aile Mahkemesinin 18/07/2017 tarih ve 2017/1170 Esas, 2017/1310 Karar sayılı kararı ile anlaşmalı olarak boşandıkları, boşanma kararının istinaf kanun yoluna başvurulmaksızın 16/10/2017 tarihinde kesinleştiği, davalının mail ve Whatsapp isimli program ile göndermiş olduğu mesajlar ile hakaret ettiği, bu mesajların davalı tarafından gönderildiği konusunda ihtilaf bulunmadığı, gönderilen bu mesajların hakaret teşkil ettiği konusunda uyuşmazlık bulunmadığı ancak tüm mesajların tetkikinde tehdit içeren bir ifadenin bulunmadığı ve bu nedenle tehdit iddiasına dayalı manevi tazminat talebinin reddine dair ilk derece mahkemesi kararında isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmıştır. Manevi tazminat miktarı yönünden yapılan incelemede; Türk Borçlar Kanununun 58. maddesi hükmüne göre, kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse manevi tazminata hükmedilmesini isteyebilir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 09/10/2013 gününde verilen dilekçe ile kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 18/09/2019 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesi olanağı bulunmamasına göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir. 2-Davacının diğer temyiz itirazlarına gelince; Dava; evli olduğunu bildiği eşle birlikte olma iddiasına dayalı manevi tazminat...

      Bunlardan davacı HUMK’nun 432/1. maddesinde yazılı onbeş günlük ve 427/4 ve 433/2. maddelerinde belirlenen on günlük süreleri geçirdikten sonra kararı temyiz ettiğine göre temyiz istemi reddedilmelidir. 2- Davalının temyiz itirazları yönünden; Dava, kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir. Davacı, davalının, 09/10/2012 tarihinde ... meclis grup toplantısında yaptığı konuşma içeriğinde yer alan ifadelerle, kişilik haklarına saldırıda bulunulduğunu belirterek manevi tazminata hükmedilmesini talep etmiştir. Davalı, davaya konu ifadelerin eleştiri sınırlarını aşan ifadeler olmadığını, kişilik haklarının ihlali boyutuna ulaşılmadığını belirterek, istemin reddedilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkeme, davalının, 09/10/2012 günü TBMM’de ......

        HUKUK GENEL KURULU KARARI Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki belgeler okunduktan sonra gereği görüşüldü: Dava, basın yoluyla kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir....

          TMK’nın 25/son maddesinin, hem kişilik haklarının korunması hem de maddi ve manevi tazminat davalarını kapsadığının kabulüyle tüzel kişilerin kişilik haklarına saldırı sebebiyle manevi tazminat davalarının davacı şirketin ikametgahı mahkemesinde de açılabilecektir” şeklinde hüküm kurarak tüzel kişilerin de manevi tazminat isteyebileceğini ifade etmiştir. 7) Yine Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2001/4164 E., 2001/8421 K. sayılı kararında; “MK.’nın 24. Maddesi ve BK.’nun 49. Maddesinde belirtilen manevi zarar kişisel çıkarlarında uğradığı eksilmedir. Bir tüzel kişinin haklarından olan (adı, şerefi, onuru ve itibarı) varlıklarına yapılan saldırının bu manevi değerlerinde eksilmeye neden olacağı açıktır. Gerçi, duyguları olmayan tüzel kişilerin elem ve ızdırap duymaları düşünülemez....

            Uyuşmazlık gizlenen sadakat yükümlülüğüne aykırı eylem sonucu kişilik hakkına saldırı nedeniyle Borçlar Kanununun 49. maddesine dayanan manevi tazminat isteğine ilişkin olup inceleme görevi Yargıtay 4. Hukuk Dairesine aittir. S O N U Ç : Dosyanın görevli Yargıtay 4.Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 26.05.2011 per....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, kişilik hakkına saldırı nedeniyle manevi tazminat isteğine ilişkindir. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14/son maddesi gereğince 01.02.2013 tarihinde yürürlüğe giren Yargıtay Büyük Genel Kurulunun Hukuk Dairelerinin iş bölümünü düzenleyen 21.01.2013 tarihli ve 2013/1 sayılı Kararı uyarınca ve davanın açıklanan niteliği itibariyle temyiz inceleme görevi Yargıtay 4. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden Yargıtay 4. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 22.04.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                Aksi halde şikayetin hak arama özgürlüğü sınırları aşılarak kullanıldığı, kişilik değerlerine saldırı oluşturduğu sonucuna varılmalıdır. Somut olayda davalının, evinde gerçekleşen hırsızlık eylemi nedeniyle davacıdan şüphelendiğini belirttiği; soruşturma sonucunda, davacı hakkında kovuşturmaya yer olmadığı yönünde karar verildiği anlaşılmaktadır. İleri sürülen hırsızlık eylemi ile davacının ilgisi konusunda; davalının, salt kuşkuya dayalı beyanları dışında hiç bir emare bulunmamaktadır. Şu durumda, davalı yararına hukuka uygunluk nedeninin gerçekleştiğinden söz edilemez. Davacının, maddi zararının kapsamının belirlenmesi ve uygun bir miktar da manevi tazminat takdir edilerek hüküm altına alınması gerekir. Mahkemece, delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek davanın reddi yerinde görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir....

                  Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; davalının yaptığı konuşmada davacıya yönelik kişilik haklarına saldırı oluşturacak ifadeler kullanıldığı kabul edilerek, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Manevi zarar, kişilik değerlerinde oluşan objektif eksilmedir. Kişide oluşan manevi zararın giderilmesi bakımından hakimin olayın özelliklerine, fail ve mağdurun durumlarına, kişilik değerlerinde meydana gelen eksilmenin niteliğine göre manevi tazminat olarak bir miktar paranın ödenmesine veya 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 58. maddesi gereğince tazminat yerine diğer bir tazmin yoluna başvurması mümkündür. Türk Borçlar Kanunu'nun 58. maddesi "Kişilik hakkının zedelenmesinden zarar gören, uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat adı altında bir miktar para ödenmesini isteyebilir....

                    UYAP Entegrasyonu