Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, Dairemizin önceki içtihatları doğrultusunda kişilik haklarına saldırı sebebiyle manevi tazminata hükmedilmesi durumunda kesinleşmeden takip yapılamayacağı gerekçesiyle takibin iptaline karar verilmiştir. Ancak Dairemizin yeniden yaptığı değerlendirmeler ile oluşan içtihat gereğince tarafların şahsı ya da ailevi yapılarına ilişkin hukuki durumlarında bir değişiklik yaratmayan, sonuçları itibariyle ancak tarafların mal varlığını etkileyen ilamların, diğer alacak ilamları gibi kesinleşmeden icraya konulması mümkündür. O halde, takip konusu basın yoluyla kişilik hakkına saldırı nedeniyle hükmedilen manevi tazminata ilişkin ilamın takibe konulabilmesi için kesinleşmesi gerekmediğinden şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 18/04/2014 gününde verilen dilekçe ile evlilik birliği devam ederken, üçüncü kişi ile birlikte olma iddiasına dayalı manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 24/12/2015 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava; evlilik birliği devam ederken, üçüncü kişi ile birlikte olma iddiasına dayalı manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 07/08/2007 gününde verilen dilekçe ile tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 14/09/2010 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, kişilik haklarına saldırı nedeni ile manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; karar, davalı tarafından temyiz olunmuştur. Davacı dava dilekçesi ile davalının 27/01/2007 tarihli mektuplarla ve sonrasında tehditlerle kişilik haklarına saldırı nedeni ile manevi tazminat istemi ile 07/08/2007 tarihinde eldeki davayı açmış ve bu eylemler nedeniyle savcılığa suç duyurusunda bulunulmuştur. ......

        Acar vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 09/10/2013 gününde verilen dilekçe ile haksız eylem nedeni ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 19/11/2015 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir. 2-Davacının diğer temyiz itirazlarına gelince, Dava; evlilik birliği devam ederken, üçüncü kişi ile birlikte olma iddiasına ve hakaret eylemine dayalı manevi tazminat istemine ilişkindir....

          Mahkemece; yeterli emare olmadan yapılan şikayetin kişilik haklarına saldırı mahiyetinde olduğu değerlendirilerek manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne karar verilmiştir. Şikayet hakkı, diğer bir deyimle hak arama özgürlüğü; Anayasa’nın 36. maddesinde; “Herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir” şeklinde yer almıştır. Hak arama özgürlüğü bu şekilde güvence altına alınmış olup; kişiler, gerek yargı mercileri önünde gerekse yetkili kurum ve kuruluşlara başvurmak suretiyle kendilerine zarar verenlere karşı haklarının korunmasını, yasal işlem yapılmasını ve cezalandırılmalarını isteme hak ve yetkilerine sahiptir....

            Kişilik hakları, hukuki bir işlemle ya da haksız bir fiil ile saldırıya uğrayabileceği gibi, sözleşmenin ihlali (borca aykırılık) dolayısıyla da ihlal edilebilir. Öyle ki, aynı Kanunun 98. maddesi delaletiyle sözleşmeye aykırılık halinde de 49. maddenin uygulanacağı duraksamasızdır. Kişinin onuru, saygınlığı gibi kişilik haklarını oluşturan değerlere saldırı halinde manevi bir zarar yani kişilik hak ve değerlerinde irade dışında gerçekleşen bir eksilmenin oluştuğunun kabulü gerekir. Nitekim, ...ve karşılaştırmalı hukuk öğretisinde de, sözleşmenin ihlalinin (borca aykırılığın), kişilik haklarına saldırı oluşturması halinde, manevi tazminatı gerektireceği kabul edilmiştir. Ancak manevi tazminat isteminde bulunmak için, bir manevi zararın doğması şarttır. Bunun için, kişilik haklarına saldırı sonucunda kişinin ruhsal çöküntüye uğraması, elem ve üzüntü duyması gibi durumlarla karşılaşması gerekir. Ayrıca, uğranılan manevi zararın usulünce ispatlanması da gerekir....

              "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... tarafından, davalı .... aleyhine 24/06/2010 gününde verilen dilekçe ile kişilik haklarının ihlaline dayalı manevi tazminat, yine karşı davada da aynı sebebe dayalı manevi tazminat istenmesi üzerine yapılan yargılama sonunda; Mahkemece asıl davanın kısmen kabulüne, karşı davanın reddine dair verilen 23/06/2011 günlü kararın Yargıtay’da duruşmalı olarak incelenmesi davalılar-karşı davacılar tarafından süresi içinde istenilmekle, daha önceden belirlenen 05/02/2013 duruşma günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı-karşı davacı vekili Avukat ... (kendisine asaleten diğer davalı-karşı davacı .... velayeten) ile karşı taraftan davacı-karşı davalı asil ... geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra taraflara duruşmanın bittiği bildirildi. Dosyanın görüşülmesine geçildi....

                Davaya konu olan olayda; olayın gelişim şekli, olay tarihi, tarafların durumu, davalının davacıya söylediği ifade edilen sözler, tarafların siyasi kişilikler olması ve yukarıdaki ilkeler birlikte değerlendirildiğinde, davalı aleyhine hükmedilen manevi tazminat miktarı fazladır. Daha alt düzeyde manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (2) sayılı bentte açıklanan nedenle BOZULMASINA, davalının diğer temyiz itirazlarının (1) sayılı bentte gösterilen nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 06/12/2018 gününde oy çokluğu ile karar verildi. (M) KARŞI OY YAZISI Dava, kişilik haklarına saldırı iddiasına dayalı, manevi tazminat istemine ilişkindir....

                  Aç Gözünü Bahçeli" başlıklı yazıda yer alan iddiaların gerçeğe aykırı olduğunu, eleştiri sınırlarını aştığını ve kişilik haklarına açık saldırı oluşturduğunu iddia ederek uğradığı manevi zararın davalılardan tazmini isteminde bulunmuştur. Davalılar, davanın reddi gerektiğini savunmuşlardır. Mahkemece, yapılan haberin basın özgürlüğü kapsamında kaldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kişilik hakkının zedelenmesinden zarar gören, uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat adı altında bir miktar para ödenmesini isteyebilir. Manevi tazminata karar verilebilmesi için Türk Borçlar Kanunu (TBK)’nun 58. maddesindeki koşulların oluşması gerekir. Manevi zarar, kişilik değerlerinde oluşan objektif eksilmedir. Duyulan acı, çekilen ızdırap manevi zarar değil onun görüntüsü olarak ortaya çıkabilir....

                    ın müvekkili ile evli olduğunu bildiği halde müvekkilinin eşi olan davalı ... ile birlikte olduğunu, bu eylemin kişilik haklarına saldırı niteliğinde bulunduğunu belirterek, manevi tazminat isteminde bulunmuştur. Davalılar vekili, davacının iddialarını kabul etmediğini belirterek, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, davalı ... hakkında açılan davanın manevi tazminat isteme koşulları oluşmadığından reddine, davalı ... hakkında açılan davanın ise kısmen kabulüne karar verilmiştir. Dosya kapsamında yer alan tüm bilgi ve belgeler incelendiğinde; davalı ... davacının eşi olup, dava konusu edilen sadakat yükümlülüğünün ihlali de evlilik birliği sürmekteyken meydana gelmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu