Dava, kasko sigorta poliçesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Kasko Sigortası Genel Şartları B.3.3.1.2 maddesinde, onarım masrafları, taşıtın rizikonun gerçekleştiği tarihteki değerini aşar ya da taşıt onarım kabul etmez ise taşıt tam hasara uğramış sayılır hükmüne yer verilmiştir. Somut olayda, hükme dayanak yapılan bilirkişi raporunda, sigortalı aracın tamir bedeli 24.008,00 TL olarak belirtilmiş, aracın piyasa rayiç değerinin ise 33.500,00 TL civarında olduğu bildirilmiştir. Bu durumda mahkemece, aracın tamirinin ekonomik olup olmadığı, ekonomik değilse, aracın daha önce pert işlemi gördüğü de gözetilerek kaza tarihi itibariyle 2. el piyasa rayiç değerinin belirlenip sovtaj bedelinin mahsubu ile gerçek zarar miktarının hesaplanması için bilirkişi kurulundan ek rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....
Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulüne, 136.800 TL'nin 07.04.2009 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir. 1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, özellikle oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen maddi tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davacılar vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Dava, kasko sigortası poliçesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir....
Mahkemece, sigortalı aracın kiralandığı, kasko sigortası poliçesinin C/5 maddesi ve TTK'nun 1264. maddesi uyarınca poliçenin kendiliğinden feshedilmiş olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dava, kasko sigortası poliçesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Davacıya ait aracın davalı şirkete kasko sigorta poliçesi ile sigortalı olduğu ve araçtaki hasarın poliçe yürürlük süresi içinde meydana geldiği uyuşmazlık konusu değildir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık aracın kaza tarihi itibariyle sigortalı tarafından kiralanıp kiralanmadığı noktasında toplanmaktadır. Davalı taraf, sigortalı aracın kiralama şirketlerine kiralandığını, bu şirketlerinde aracı Şahinbey Belediye Başkanlığı'na kiraladığını iddia etmiştir. Kiralama şirketleri olan...Taşımacılık Araç Kiralama Hizm.Ltd.Şti. ve Yeni Menzil Turizm İnş.Ltd.Şti., aracın kiralandığına dair sözleşmenin mevcut olmadığını bildirmişlerdir....
HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Dava, kasko sigorta poliçesinden kaynaklanan araç hasar bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Eldeki davada, davalı sigorta şirketine birleşik kasko sigortası poliçesi ile sigortalı davacıya ait 34 XX 315 plakalı aracın 08/11/2013 tarihinde meydana gelen trafik kazasında hasara uğraması nedeniyle hasar bedelinin tahsili talep edilmektedir. İstinafa konu uyuşmazlık talebin TTK 1427/2 maddesi uyarınca zamanaşımına uğrayıp uğramadığı noktasında toplanmaktadır. Kasko sigorta sözleşmesinden kaynaklanan maddi tazminat talepleri sigorta ettiren ile sigortacının tarafı olduğu sözleşmeye dayanmakta olup, bu davalar 6102 sayılı TTK’nın 1420. maddesi gereğince 2 yıllık zamanaşımı süresine tabidir. Bu düzenleme Kara Taşıtları Kasko Sigortası Genel Şartlarının C.10. maddesinde de açıkça ve aynen yer almaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ...Ş. vekili Av.... tarafından, davalı ... aleyhine 03/09/2013 gününde verilen dilekçe ile kasko poliçesinden kaynaklanan rücuen tazminat alacağına dayanan itirazın iptali istenmesi üzerine yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 19/07/2019 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü....
Bu nedenle tüketici işlemi niteliğinde olan kasko poliçesinden kaynaklanan maddi tazminat talebi tüketici işlemi niteliğinde olduğundan bu tür uyuşmazlıklarda tüketici mahkemesi görevlidir ( Aynı görüşte HGK. 28.03.2018, 2017/11-42 E, 2018/562 K).Davacı ile davalı sigorta şirketi arasında kurulan kasko sigorta poliçesine ilişkin sözleşme, davacının tüketici olması ve davaya konu sigortalı aracın kullanım şeklinin hususi olması nedeni ile 6502 sayılı TKHK'nın 3. maddesi anlamında bir tüketici işlemi olup görevli mahkeme bu anlamda Tüketici Mahkemesidir. (Yargıtay ..... Hukuk Dairesinin 2015/4929 E. 2017/10903 K., Yargıtay ..... Hukuk Dairesinin 2016/18238 E. 2017/9723 K.) Mahkemelerin görevi, ancak kanunla belirlenir (HMK m. I), kanunla düzenlenir. Göreve İlişkin kurallar kamu düzenindendir. Bu nedenle; yargılamanın her aşamasında mahkeme tarafından re’sen nazara alınması gerekir (HMK 20,114,115). (HGK 14.04.2004 tarih 2004/19-218 Esas 2004/221 sayılı kararı)....
Karayolları Trafik Kanunun 56/1/a bendine aykırı davrandığını ve asli kusurlu olduğunu, müvekkil sigorta şirketi tarafından 175.000,00 TL tazminat ödendiğini, sonrasında şirkete 82.250,00 TL ve 26.800,00 TL ödendiğini kalan bakiyenin 65.950,00 TL olduğunu ve bunun üzerine icra takibi başlatıldığını, ... 'in asli kusurlu olup rücu işlemleri araç sürücüsünden alınacağını, ... vefat ettiği için mirasçılarından bu tutarın rücu edilmesini ve itirazın iptalini talep ve dava etmiştir. GEREKÇE Dava, kasko sigorta poliçesinden kaynaklanan alacağın rücuen tahsili istemine ilişkindir. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulunun, 3 Temmuz 1944 tarih ve 5746 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan 22.3.1944 tarih ve 37 E. - 9 K. sayılı kararında halefiyet "sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle, halefiyet davası bir ticari dava sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir....
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ : Dava, kasko sigorta poliçesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkindir. 5235 sayılı Yasa m. 35/2 uyarınca, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi hukuk ve ceza daireleri aralarındaki işbölümü, Hakimler ve Savcılar Kurulu 1. Dairesinin 25/06/2020 tarihli ve 564 sayılı kararı ile belirlenmiştir. İşbölümü kararının 21. Hukuk Dairesi'ne ilişkin bölümünün (8) numaralı bendinde "6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 1472. maddesinden (6762 sayılı Türk Ticaret Kanununun 1301. maddesi) kaynaklanan kasko sigortası ile ilgili rücuan tazminat davaları sonucu verilen hüküm ve kararlar"ın istinaf incelemesinin işbu Daire tarafından yapılacağı belirtildiğinden HMK m. 352/1,a uyarınca, dosyanın 21. Hukuk Dairesi'ne gönderilmesine karar vermek gerekmiştir. KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: Dosyanın Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21....
Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeniyle yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, kasko sigorta sözleşmesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkindir. Asliye Ticaret Mahkemesince, davanın haksız fiile dayalı tazminat davası olduğunu belirtilerek görevsizlik kararı verilmiştir. Asliye Hukuk Mahkemesi ise, davanın 6102 sayılı TTK.nin 6. kitabında düzenlenen sigorta sözleşmelerinden kaynaklandığı gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Somut olayda uyuşmazlık, 6102 sayılı TTK.nin 1472 (6762 sayılı TTK.nin 1301) maddesi uyarınca, kasko sigorta şirketi tarafından sigortalısına ödenen tazminatın haksız fiile sebebiyet veren aracın sürücüsü ve işleteni ile zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesini düzenleyen sigorta şirketinden rücuen tahsili isteminden ibarettir....
Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, kasko sigorta poliçesinden kaynaklanan rücuan tazminat istemine ilişkindir. Asliye hukuk mahkemesince, davanın sigortacılık faaliyetinden kaynaklandığı ve ticari dava olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Asliye ticaret mahkemesi tarafından ise, davanın haksız fiile dayalı tazminat davası olduğunu belirtilerek görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. Somut olayda, uyuşmazlık 6102 sayılı TTK'nın 1472. (6762 sayılı TTK'nın 1301) maddesi uyarınca sigorta şirketi tarafından sigortalısına ödenen tazminatın haksız fiile (trafik kazasına) sebebiyet veren davalının sigorta şirketine rücuan tahsili için yaptığı icra takibine vaki itirazın iptali isteminden kaynaklanmaktadır....