Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Dairesinin 2008/1877-3458 ... ilamı ile kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat davası yönünden hükmün onanmasına ve ecrimisil davası yönünden ise; “... taşınmazın el atılan bölümünün kiraya verilip verilemeyeceğinin, kiraya verilmesi durumunda, ne için kiralanacağı hususlarının belirlenmesi bakımından tarafların delilleri sorulup varsa emsal kira sözleşmeleri ibraz ettirilerek bu yönden mahallinde keşif yapıldıktan sonra alınacak bilirkişi raporu doğrultusunda hüküm kurmak gerekirken varsayıma dayanan bilirkişi raporuna göre ecrimisile hükmedilmesi doğru görülmemiştir” gerekçesi ile bozulmuş, mahkemece, bu bozma ilamına uyulmasına karar verilmiştir. Mahkemece, bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonunda; bilirkişi tarafından el konulan 74,07 m2 lik bölümün kiraya verilemeyeceği açıklandığından ecrimisil davasının reddine karar verilmiştir....

    Ancak; Dava tarihi itibariyle talep edilen bedel, fazlaya ilişkin haklar saklı tutulmak suretiyle 12.000 TL üzerinden olup, bu talep, hükme esas alınan bilirkişi raporu doğrultusunda 16.05.2014 tarihinde ıslah edilerek 35.561,81 TL üzerinden harcı tamamlatılmak suretiyle 17.06.2014 tarihinde mahkemece kamulaştırmasız el koyma tazminat bedeli olarak hükme bağlanmıştır. Dairemizin bozma kararı sonrası tespitine karar verilen kamulaştırmasız el koyma tazminat bedeli 17.608,37 TL olduğuna göre 20.01.2016 tarihli ikinci kararda davanın kısmen kabulü ve kısmen reddine karar verilmesi ile yargılama harç ve giderlerinin de kabul ve red oranı dikkate alınarak, tarafların bu şekilde yükümlü tutulması gerekirken, davanın kabulüne karar verilmesi ile buna göre yargılama harç ve gider hesabı yapılması doğru görülmemiştir....

      Öte yandan, kamulaştırma kararları kesinleşmemiş veya kamulaştırma kararları geçersiz ise taşınmaz mal malikinin, idarenin bu fiili durumuna razı olup, bedeli mukabilinde taşınmazın mülkiyetini idareye devretme iradesini ortaya koyduğu, eş söyleyişle kamulaştırmasız el koyma karşılığının tahsili talebiyle dava açtığı tarihe kadar idarenin taşınmaza el atması haksız fiil niteliğindedir. Sonuç olarak kamulaştırmasız elatma nedeniyle mal sahibi, taşınmazın dava tarihindeki değerini isteyebileceği gibi, ecrimisil de isteyebilir. Ancak yerin kamulaştırılması istendikten sonra, dava tarihinde bu yerin mülkiyetini idareye devir etmeye razı olduğundan, kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat davasının açıldığı tarihten sonraki dönem için hem ecrimisil hem de faiz istenemez. Somut olaya gelince, davalı vekili süresi içinde verilen cevap dilekçesinde zamanaşımı defiinde bulunmuştur. Ayrıca; ... 2....

        O halde; 06.11.2008 tarihinde açılan kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat davasında, davalı bakanlığın, davacılara ait taşınmaza el attığı mahkeme kararı ile saptandığına ve kamulaştırmasız el atılan dava konusu taşınmaza ilişkin olarak, taşınmazın dava tarihindeki değeri itibariyle bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verildiğine göre, davacılar kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat davasının açıldığı dava tarihinden öncesi için davalıdan ecrimisil isteyebilirler. Kamulaştırmasız el atma nedeniyle bedel davası açmakla davacılar taşınmazın mülkiyetini davalı idareye devir etmeye razı oldukları için sonraki dönem için ecrimisil isteyemezler....

          Ancak; Davacının kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat ve ecrimisil olmak üzere birden fazla asli talebinin bulunduğu, bu durumda objektif dava birleşmesi olduğu; kamulaştırmasız el atmaya dayalı tazminat davasının konusuz kaldığı ve ecrimisil tazminatı davasının kabul edildiği gözetildiğinde her bir dava için ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği düşünülmeden yazılı şekilde vekalet ücretine hükmedilmesi, Doğru değil ise de; bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 5. bendinden (5.100,00 TL) ibaresinin çıkartılmasına, yerine (kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat davası nedeniyle 5.100,00 TL; ecrimisil davası nedeniyle 5.100,00 TL olmak üzere ayrı ayrı) yazılmasına, Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, davalı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, davacıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine, 04.10.2022...

            Her ne kadar dava dilekçesinde kamulaştırmasız el koyma nedeni ile tazminat talepli dava açılmış ise de, davacı vekili tarafından, yargılama sırasında verilen ıslah dilekçesi ile kamulaştırmasız el koyma nedeni ile tazminat talebinin, müdahalenin önlenmesi olarak değiştirildiğinin anlaşıldığından ve Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 16.05.1956 gün ve 1956/1-6 sayılı "idarece taşınmazına kamulaştırmasız el atılması halinde malik müdahelenin önlenmesi talebinde bulunabilecegi gibi bu fiili durumu razı olması halinde el konulan yerin bedelini de talep edebileceğine ilişkin" kararı uyarınca hizmet binası yapılmak suretiyle fiilen el atıldığı anlaşılan taşınmazda müdahelenin önlenmesi talebinin kabulü ile ecrimisile karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir....

              ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 12/03/2020 NUMARASI : 2017/102 ESAS 2020/59 KARAR DAVA KONUSU : Elatmanın Önlenmesi (Kamulaştırmasız El Koyma Nedeniyle) KARAR : Tarafların İddia ve Savunmalarının Özeti: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin Antalya ili, Serik ilçesi, Pınarcık mahallesinde kain 114 ada 10 sayılı parselde hissedar olduğunu, söz konusu parsel üzerinden davalı kurum uhdesinde bulunan asfalt yolun geçtiğini, taşınmazın önemli bir bölümünün mülkiyetine davalı idarece el konulduğunu, usulünce kamulaştırma yapılmadığını, dava konusu taşınmazın, Türkiye’nin sulak bölgelerinden biri olan Antalya’nın Serik ilçesinde yer aldığını, bölgenin en verimli topraklarının bulunduğunu, yağışın bol olduğu bölgede brüt geliri yüksek olan ürünler ekilip dikildiğini, davalı idarece el atılan parsel kamulaştırması yapılmadan uzun yıllar boyunca haksız olarak işgal edilip kullanıldığını, kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminatla birlikte davacıya el koyma tarihinden...

              Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 22/05/2008 gün ve 2008/165- 190 E ve K sayılı kararı ile taşınmaza acele el koyma kararı verilmiş ve talebe konu ecrimisil hesabı ise dava tarihlerinden geriye yönelik 5 yıl için hesaplanmış olmakla, yerleşik Yargıtay kararları uyarınca acele el koyma karar tarihinden sonra dava konusu taşınmaza fiilen elatılmış ise davalı idarenin fiilen elatmasının haksız olduğundan bahsedilemeyeceğinden dolayı ecrimisle hükmedilemeyeceğinin düşünülmemesi (Y. 5....

              Öte yandan, kamulaştırmasız elatma nedeniyle taşınmaz mal malikinin, idarenin bu fiili durumuna razı olup, bedeli mukabilinde taşınmazın mülkiyetini idareye devretme iradesini ortaya koyduğu, eş söyleyişle kamulaştırmasız el koyma karşılığının tahsili talebiyle dava açtığı tarihe kadar idarenin taşınmaza el atması haksız fiil niteliğindedir. Sonuç olarak kamulaştırmasız elatma nedeniyle mal sahibi, taşınmazın dava tarihindeki değerini isteyebileceği gibi, ecrimisil de isteyebilir. Ancak kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat davasından sonraki dönem için ecrimisil istenemeyeceği de kuşkusuzdur. O hâlde, davacıların kamulaştırmasız elatma nedeniyle bedel davasını açtıkları tarih olan 05.07.2012 tarihine kadar olan dönem için davacıların ecrimisil istekleri hakkında bir hüküm kurulması gerekirken, bu tarihten sonraki dönemi de kapsar biçimde fazla ecrimisile hükmedilmiş olması doğru değildir....

                HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/2076 KARAR NO : 2023/379 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : KALECİK ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 31/10/2019 NUMARASI : 2017/97 ESAS, 2019/208 KARAR DAVA KONUSU : Kamulaştırmasız El Atmadan Kaynaklanan Tazminat KARAR : Dava, kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat ve ecrimisil istemine ilişkindir....

                UYAP Entegrasyonu