Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

kesinleşmiş kıyı kenar çizgisi var ise krokisinin getirtilerek kadastro paftası ile çakıştırılmak suretiyle taşınmazın pafta üzerinde kesinleşmiş kıyı kenar çizgisine göre konumu ve kıyı kenar çizgisi içerisinde kalan alanı belirtir şekilde için fen bilirkişisinden denetime elverişli rapor alındıktan sonra, kıyı kenar çizgisi içinde kalan bölüm yönünden mülkiyet hakkının kısıtlanması nedeniyle TMK'nın 1007 inci maddesinden kaynaklı tazminat koşullarının oluştuğunun kabulü ile hüküm kurulması, ilgili idare tarafından onaylanmış ya da hükmen kesinleşmiş kıyı kenar çizgisinin bulunmadığının tespiti halinde ise TMK'nın 1007 nci maddesi koşulları oluşmadığının nazara alınması gerekirken sadece Sakarya Valiliğinin 21.07.2022 tarihli cevabi yazısına göre taşınmazın 3621 sayılı Kıyı Kanunu kapsamında kıyıda kalması nedeniyle davanın kabulüne karar verilmesi Doğru görülmemiştir....

    kesinleşmiş kıyı kenar çizgisi var ise krokisinin getirtilerek kadastro paftası ile çakıştırılmak suretiyle taşınmazın pafta üzerinde kesinleşmiş kıyı kenar çizgisine göre konumu ve kıyı kenar çizgisi içerisinde kalan alanını belirtir şekilde fen bilirkişisinden denetime elverişli rapor alındıktan sonra, kıyı kenar çizgisi içinde kalan bölüm yönünden mülkiyet hakkının kısıtlanması nedeniyle TMK'nın 1007 inci maddesinden kaynaklı tazminat koşullarının oluştuğunun kabulü ile hüküm kurulması, ilgili idare tarafından onaylanmış ya da hükmen kesinleşmiş kıyı kenar çizgisinin bulunmadığının tespiti halinde ise TMK'nın 1007 nci maddesi koşulları oluşmadığının nazara alınması gerekirken sadece Sakarya Valiliğinin 21.07.2022 tarihli cevabi yazısına göre taşınmazın 3621 sayılı Kıyı Kanunu kapsamında kıyıda kalması nedeniyle davanın kabulüne karar verilmesi, Doğru görülmemiştir....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Dava, kamulaştırmasız el atmadan kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Kamulaştırmasız el atmadan kaynaklanan tazminat davalarında, Kamulaştırma Kanununun değer biçmeye ilişkin hükümleri kıyasen uygulanır. Kamulaştırmasız el atma talebinde bulunabilmek için idarenin taşınmaza hukuken veya fiilen el atması ve sahibinin tasarrufunu engellemesi gerekir. Davaya konu taşınmaz tapuda tarla vasfı ile ve 1595,23 m2 yüzölçümlü olarak kayıtlı olup tapu kütüğünün beyanlar hanesinde taşınmazın 1556,61 m2'lik kısmının kıyı kenar çizgisi içerisinde kaldığı belirtilmektedir. Öte yandan Atakum Belediyesi'nden temin edilen uygulama imar planında taşınmaz; kumluk, bisiklet yolu, park ve taşıt yoluna isabet etmektedir....

      "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki davada Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeniyle yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, konut sigorta poliçesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince, davanın Kat Mülkiyeti Kanunu hükümleri uyarınca çözümleneceği gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. Sulh Hukuk Mahkemesi ise, davanın Sigorta Hukukundan kaynaklanan rücuen tazminat davası olduğu ve kat mülkiyeti kanunundan kaynaklanmadığı gerekçesiyle belirterek görevsizlik kararı vermiştir. Somut olayda uyuşmazlık; kat mülkiyeti kurulmuş olan ana taşınmazda çatıdan sızan suyun sigortalı gerçek kişiye ait bağımsız bölümde meydana getirdiği hasar nedeniyle sigortalıya ödenen bedelin çatıyı onaran davalıdan rücuen tahsili istemine ilişkindir....

        DAVA Davacı, 3621 sayılı Kıyı Kanunu'nun 9. maddesi gereğince, kıyı kenar çizgisi tespitleri yapılmış olduğunu ve onaylandığını, kıyı kenar çizgisi tespiti sonrasında yapılan çalışmalar sonucunda, davalılara ait 875 ada 9 parsel sayılı taşınmazın kıyı kenar çizgisi içinde kaldığının tespit edildiğini ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile kıyı olduğundan bahisle tescil harici bırakılmasını istemiştir. II. CEVAP Davalılar, zamanaşımı ve hak düşürücü süre itirazında bulunarak, dava konusu taşınmazı 23/11/2005 tarihinde devir aldıklarını, tapu devirleri yapıldığı sırada zaten mevcut kıyı kenar çizgisine göre tapu kaydına güven ilkesi gereği işlem yaptıklarını, idari bir kararla yeniden belirlenen kıyı kenar çizgisinin kendilerini hukuki anlamda bağlamadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Van 4....

          DAVA Davacı, 3621 sayılı Kıyı Kanunu'nun 9. maddesi gereğince, kıyı kenar çizgisi tespitleri yapılmış olduğunu ve onaylandığını, kıyı kenar çizgisi tespiti sonrasında yapılan çalışmalar sonucunda, davalılara ait 875 ada 9 parsel sayılı taşınmazın kıyı kenar çizgisi içinde kaldığının tespit edildiğini ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile kıyı olduğundan bahisle tescil harici bırakılmasını istemiştir. II. CEVAP Davalılar, zamanaşımı ve hak düşürücü süre itirazında bulunarak, dava konusu taşınmazı 23/11/2005 tarihinde devir aldıklarını, tapu devirleri yapıldığı sırada zaten mevcut kıyı kenar çizgisine göre tapu kaydına güven ilkesi gereği işlem yaptıklarını, idari bir kararla yeniden belirlenen kıyı kenar çizgisinin kendilerini hukuki anlamda bağlamadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Van 4....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ Dava, Kat Mülkiyeti Kanunundan kaynaklanan eski hale getirme, muarazanın önlenmesi ve tazminat talebine ilişkin olup, Yargıtay 18.Hukuk Dairesinin bu konuda bozma ilamı üzerine karar verilmiştir. Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 18. Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 18. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 18.3.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunundan kaynaklanan üyesi ile kooperatif arasında tapu iptali ve tescil, değilse tazminat isteğine ilişkin olduğundan, 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14.maddesi gereğince temyiz incelemesi 11.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Yukarıda belirtilen nedenle dosyanın görevli sözü edilen Yüksek Daire Başkanlığına gönderilmesine, 21.12.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

                Asliye Hukuk Mahkemesi (Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi sıfatıyla) Dava, Fikri ve Sınai Haklar Kanunundan kaynaklanan tazminat istemine ilişkin olup 2.6.2011 tarihinde değiştirilen Yargıtay Kanununun 14.maddesi uyarınca temyizen inceleme görevi Yargıtay 11. Hukuk Dairesine aittir. Anılan dairece de görevsizlik kararı verildiğinden görev uyuşmazlığının çözümü için dosyanın Yargıtay Birinci Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 8.6.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi -K A R A R- Dosya içeriğine göre dava, 2330 sayılı Nakdi Tazminat Kanunundan kaynaklanan uyuşmazlığa ilişkin olup, verilen kararın temyiz incelemesini yapmak görevi Başkanlar Kurulu Kararı ve Yargıtay Yasasının 14.maddesine göre Yüksek Yargıtay 4 Hukuk Dairesine aittir. Bu nedenlerle, dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 18/03/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu