Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

KARAR Davacılar, 17.04.2007 tarihinde ölen mirasbırakanları tarafından davalı bankadan kullanılan 08.07.2005 tarihli tüketici kredisi nedeniyle hayat sigortası yapıldığı ve kredi sözleşmesinde sürenin sona ermesini müteakip devam eden yıllar için de hayat sigortası yapılacağı veya müşteri tarafından hayat sigortası yaptırılacağı hususunun açıkça belirtilmiş olmasına rağmen, davalılarca yenileme yapılmadığı gibi, mirasbırakana herhangi bir bildirimde de bulunulmaksızın hayat sigortasının yerine ferdi kaza sigortası yaptırıldığını, davalı bankanın hakuka aykırı ve özensiz bu davranışı nedeniyle mağdur edildiklerini ileri sürerek; 10.000,00 TL'nin mirasbırakanın ölümü tarihinden itibaren işleyecek en yüksek reeskont faizi ile davalılardan tahsiline karar verilmesini istemişler, ıslah ile talep miktarını 140.309,48 TL'ye artırmışlardır....

    İhbar olunan vekili cevap dilekçesinde özetle; Sigortalı/muris ile müvekkil şirket aralarında 31/01/2019 başlangıç tarihli, 24 Ay süreli, 2088/15590597 poliçe no.lu "Tüketici Kredilerine Yönelik Azalan Teminatlı Hayat Sigortası" sözleşmeleri akdedildiğini, işbu hayat sigortası sözleşmesi İŞCEP uygulaması üzerinden akdedildiğini, poliçede T.İş Bankası A.Ş.'...

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, hayat sigorta poliçesinden kaynaklı menfi tespit ve alacak davasıdır....

    Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı bankanın iddiaları hukuka aykırı olduğunu, Müvekkilinin babası muris Cevat Eryaktı, davacı bankadan kredi kullanmış ve aynı zamanda kredi kullanırken de hayat sigortası yapıldığını, Bu sebeple, davacı bankanın kalan kredi tutarını Hayat Sigortasının yapıldığı sigorta firması olan Anadolu Hayat Emeklilik A.Ş.'den tahsil etmesi gerekirken müvekkilden talep etmesi açıkça hukuka aykırı olduğunu, Davacı banka, bakiye kredi alacağını öncelikle dava dışı sigorta firması olan Anadolu Hayat Emeklilik A.Ş.'...

    Somut olayda davacı, 04/04/2013 tarihinde açtığı davada, davalı şirket ile arasında 25/11/2011 tarihinde hayat sigortası poliçesi imzalandığını, kazaen maluliyet şartlarının gerçekleştiğini belirterek maddi ve manevi tazminat talep etmiştir. Davanın dayanağı hayat sigorta sözleşmesi olup kredi sözleşmesi değildir. Buna göre, davacı banka kredisi sebebiyle yapılan hayat sigorta poliçesi kapsamında, TTK'da düzenlenen sigorta hukuku hükümlerine göre dava açarak tazminat talebinde bulunmuş olup uyuşmazlığa 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun hükümlerinin uygulanması mümkün değildir. Bu durumda, uyuşmazlığın Asliye Ticaret Mahkemesinde görülerek sonuçlandırılması gerekmektedir..." şeklinde karar verilmiş olup, dosya mahkememizin 2020/321 Esas sayılı sırasına kaydedilmekle, yargılamaya devam olunmuştur. Dava, hayat sigortası sözleşmesinden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Davacı ... ile davalı ......

      Bankaların kredi vermek için koşul olarak öne sürdükleri hayat sigortası şartının yasal bir dayanağı ise bulunmamaktadır. Bununla birlikte somut olayda hayat sigortasının yapıldığı, bu sigortanın geçersizliğine dair bir iddianın bulunmadığı görülmüştür. Dava konusu murise ait kredi borcunun, kredi çekim esnasında yapılmış olan hayat sigortasından karşılanması gerektiği, mirasçıların poliçenin varlığı nedeniyle sorumluluğunun bulunmadığı, dava değerinin poliçe sorumluluk sınırlarında kaldığı" gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....

      Poliçesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. ... poliçesinden kaynaklanan davalarda teminat altına alınan kredi niteliğine bakılmaksızın görevli mahkemenin Tüketici Mahkemesi olduğu dikkate alındığında Mahkememizin görevsiz olduğu anlaşıldığından aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

        sigortası olduğunu, hayat sigortalarının niteliği itibari ile meblağ sigortası olduğunu, müvekkili yönünden vekalet ücretine hükmedilmemiş olmasının hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

        Davalılar; yapılan sözleşme gereği kredi kullanan muris için hayat sigortası düzenlendiğini, ölüm halinde borcun sigorta tarafından karşılanacağının belirtildiğini, sigorta giderlerinin kredi kapsamına dahil olup muristen kesildiğini savunarak, davanın reddini istemişlerdir. Mahkemece; yapılan itirazın haksız olduğu gerekçesiyle, davanın kabulüne dair verilen karar, davalıların temyizi üzerine Yargıtay 13. Hukuk Dairesince verilen 10/03/2016 tarihli ve 2015/4744 E. 2016/7463 K. sayılı kararla; davalıların, murislerinin aldığı kredi nedeniyle hayat sigortası yaptırdığı savunmasının araştırılması ve sonucuna göre davalıların sorumluluğunun tespiti gerektiğinden bahisle bozulmuştur....

          HUKUK DAİRESİ Davacı, ikametinde meydana gelen hırsızlık olayı nedeni ile uğradığı zararın davalı site yönetimi ile sigorta şirketinden tazmini isteminde bulunmuş olup; uyuşmazlık, davalı ... yönünden " yönetici sigorta sorumluluk sigortası" poliçesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 4. Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yargıtay 4. Hukuk Dairesine gönderilmesine 21/12/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

            UYAP Entegrasyonu