Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; haksız fiilden kaynaklanan tazminat davalarında tazmin yükümlülüğünün olay tarihi itibariyle muaccel hale geldiği, bu durumda geçici hukuki koruma yollarından biri olan ihtiyati hacizde yakın ispat koşulunun gerçekleştiği, Yargıtay 21. Hukuk Dairesi'nin ve Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi'nin emsal kararlarının haklılıklarını desteklediğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Uyuşmazlık iş kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davası sırasında talep edilen ihtiyati haciz istemine ilişkindir. Gerek ihtiyati tedbir gerekse de ihtiyati haciz hukukumuzda geçici hukuki korumalar olarak düzenlenmiştir....

Diğer taraftan, ihtiyati tedbir talebinin kabul edilebilmesi bakımından HMK'nun 390/3. maddesinde ihtiyati tedbir isteyenin haklılığı konusunda tam kanaat değil, kuvvetle muhtemel yaklaşık bir kanaatin yeterli olacağı öngörülmüş olup, Yasanın hükümet gerekçesinde de belirtildiği üzere yaklaşık ispat durumunda "...hakim o iddianın ağırlıklı ihtimal olarak doğru olduğunu kabul etmekle birlikte zayıf bir ihtimalde olsa aksinin mümkün olduğu ihtimalini göz ardı edemez... bu sebepledir ki haksız olma ihtimali de dikkate alınarak talepte bulunandan teminat alınması..." hükme bağlanmıştır. İhtiyati tedbirin uygulanması sonucu, karşı tarafın zarar görme tehlikesi bulunduğundan HMK’nın 392. maddesinde tedbire karar verilirken talepte bulunandan teminat alınması öngörülmüştür. İhtiyati tedbir kararı verilirken tedbir isteyen haksız çıktığı takdirde, ihtiyati tedbirden dolayı karşı tarafın uğrayacağı zarar için bir teminat alınmasına da karar verilir....

ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 14/12/2022 NUMARASI : 2022/484 ESAS DAVA KONUSU : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) KARAR : Mut 1....

KARŞI OY YAZISI Dava, haksız ihtiyati tedbir nedeniyle oluşan maddi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemenin, davanın reddine dair 08/05/2012 tarihli, 2011/92 esas ve 2012/123 sayılı ilk kararı, Yargıtay 7....

    Mahkemece 07.02.2022 tarihli ara kararıyla davacının ihtiyati tedbir talebinin kısmen kabulüyle, her iki temlikin 200.000'er TL'lik bölümünün davalıya ödenmemesine, teminat mukabili karar verilmiş; davalı vekilinin ihtiyati tedbir kararının kaldırılması talepli itirazı mahkemece duruşmalı olarak incelenmiştir....

      Oysa, ihtiyati tedbirde, üzerine ihtiyati tedbir konulan mallar, çekişmeli olup, davacının açmış olduğu veya ilerde açmayı düşündüğü bir davanın konusudur. Taşınmaz mallar üzerine ihtiyati tedbir konulması halinde, genellikle taşınmazın başkasına devrinin yasaklanmasına (ferağdan men'ine) de karar verilmektedir ve üzerine ihtiyati tedbir konulan taşınmaz başkasına satılamamaktadır/ devredilememektedir. Oysa, borçlu, üzerine ihtiyati haciz konulmuş olan taşınmazını başkasına satabilir/devredebilir (İİK m.26l, m.91). İhtiyati hacizde alacaklı ihtiyati haciz kesin hacze dönüşürse, üzerine ihtiyati haciz konulmuş olan mal icra dairesi tarafından satılır ve bedeli ile alacaklının alacağı ödenir. Oysa ihtiyati tedbirde, davacı davayı kazanırsa, üzerine ihtiyati tedbir konulmuş olan mal aynen davacıya verilir (teslim edilir). İhtiyati haciz ile ihtiyati tedbir arasındaki bu açık farka rağmen, uygulamada ihtiyati haciz yerine hatalı olarak ihtiyati tedbir kararı verildiği görülmektedir....

      Diğer taraftan, ihtiyati tedbir talebinin kabul edilebilmesi bakımından HMK'nun 390/3. maddesinde ihtiyati tedbir isteyenin haklılığı konusunda tam kanaat değil, kuvvetle muhtemel yaklaşık bir kanaatin yeterli olacağı öngörülmüş olup, Yasanın hükümet gerekçesinde de belirtildiği üzere yaklaşık ispat durumunda "...hakim o iddianın ağırlıklı ihtimal olarak doğru olduğunu kabul etmekle birlikte zayıf bir ihtimalde olsa aksinin mümkün olduğu ihtimalini göz ardı edemez... bu sebepledir ki haksız olma ihtimali de dikkate alınarak talepte bulunandan teminat alınması..." hükme bağlanmıştır. İhtiyati tedbirin uygulanması sonucu, karşı tarafın zarar görme tehlikesi bulunduğundan HMK’nın 392. maddesinde tedbire karar verilirken talepte bulunandan teminat alınması öngörülmüştür. İhtiyati tedbir kararı verilirken tedbir isteyen haksız çıktığı takdirde, ihtiyati tedbirden dolayı karşı tarafın uğrayacağı zarar için bir teminat alınmasına da karar verilir....

      Diğer taraftan, ihtiyati tedbir talebinin kabul edilebilmesi bakımından HMK'nun 390/3. maddesinde ihtiyati tedbir isteyenin haklılığı konusunda tam kanaat değil, kuvvetle muhtemel yaklaşık bir kanaatin yeterli olacağı öngörülmüş olup, Yasanın hükümet gerekçesinde de belirtildiği üzere yaklaşık ispat durumunda "...hakim o iddianın ağırlıklı ihtimal olarak doğru olduğunu kabul etmekle birlikte zayıf bir ihtimalde olsa aksinin mümkün olduğu ihtimalini göz ardı edemez... bu sebepledir ki haksız olma ihtimali de dikkate alınarak talepte bulunandan teminat alınması..." hükme bağlanmıştır. İhtiyati tedbirin uygulanması sonucu, karşı tarafın zarar görme tehlikesi bulunduğundan HMK’nın 392. maddesinde tedbire karar verilirken talepte bulunandan teminat alınması öngörülmüştür. İhtiyati tedbir kararı verilirken tedbir isteyen haksız çıktığı takdirde, ihtiyati tedbirden dolayı karşı tarafın uğrayacağı zarar için bir teminat alınmasına da karar verilir....

        İDM KARARININ ÖZETİ : İlk Derece Mahkemesince verilen kararda özetle; davacı vekilinin davasının maddi hasarlı trafik kazası nedenli tazminat davası olduğu, davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin uyuşmazlık konusu olmadığından talebin reddine karar verilmiştir. İSTİNAF NEDENLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemenin hatalı değerlendirme yaptığını, davalının kusurlu olduğu haksız fiil nedeni ile davacının maddi zarara uğradığını , olaya karışan aracın davalıya ait araç olduğunu , ihtiyati haciz mahiyetinde ihtiyati tedbir talebinde bulunduklarından bahisle ara kararın kaldırılarak davalıya ait araca ihtiyati tedbir konulmasını talep etmişlerdir. İSTİNAFA CEVAP : Davalı taraf istinafa cevap vermemiştir. G E R E K Ç E: Uyuşmazlık, hasarlı trafik kazasından kaynaklanan haksız eylem nedeniyle değer kaybına yönelik açılan maddi tazminat davası ile istenilen ihtiyati tedbir isteminin reddinden kaynaklanmaktadır....

        İstem haksız fiilden kaynaklanan tazminata (para alacağı) yöneliktir. Eldeki davada istem, haksız fiilden kaynaklanan tazminata (para alacağı) yönelik olduğuna göre ilk derece mahkemesince, davacı vekili isteğinin ihtiyati haciz olarak nitelendirilerek bu yönde karar verilmesinde kural olarak hukuka aykırılık bulunmamaktadır. 2004 Sayılı İİK 257. vd. maddeleri gereğince ihtiyati hacize karar verebilmek için alacağın muaccel olup olmadığı önem taşımaktadır. Somut olayda 08/01/2016 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle tazminat alacağının 6098 sayılı TBK 117. maddesi gereğince olay tarihi olan 08/01/2016 tarihinde muaccel hale geldiği açıktır. Sadece kusur durumu ve tazminat miktarı çekişmelidir. Öte yandan, manevi tazminat isteminde zararın tekliği ve bölünmezliği ilkesi gereğince kısmi ve belirsiz alacak davası olarak açılmaya elverişli değildir....

        UYAP Entegrasyonu