Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi -K A R A R- Dosya içeriğine göre dava, haksız fiile dayalı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Buna göre; temyiz inceleme görevi 2797 sayılı Yargıtay Yasasının 14. maddesi ile Başkanlar Kurulu’nun 19.01.2015 gün ve 8 sayılı kararı uyarınca Dairemiz görev alanı dışındadır. Dosyanın inceleme yerinin belirlenmesi için 11 Nisan 2015 Tarihli ve 29323 Sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6644 sayılı Kanun’un 2. maddesi ile değişik Yargıtay Kanununun 60/II. fıkrası uyarınca dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu’na GÖNDERİLMESİNE, 06/05/2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

    Dava haksız fiile dayalı tazminat davası olarak açılmış olup, buna ilişkin genel görevli mahkemeler asliye hukuk mahkemeleridir. Murisin vefatı nedeniyle manevi zarar iddiasına dayalı tazminat istenmiş, bu zarar doğrudan davacıların şahsında doğan zararlar olup halefiyet yolu ile muristen geçen bir hak değildir. Murisle davalılar arasında taşıma ilişkisi bulunsa da; ölüm sebebiyle davacılarda oluştuğu iddia edilen zarar muristen halefiyet yoluyla geçen zararlardan olmadığından TBK' nun haksız fiil hükümleri çerçevesinde değerlendirme yapılması gerekmektedir. Zira muris ve davalılar arasındaki taşıma ilişkisi tüketici işlemine dayalıdır. Taşımaya ilişkin düzenlemeler TTK' da düzenlenmiş olsa da taşıma ilişkisinin taraflarından birisi tüketici ise 6502 sayılı yasa hükümleri çerçevesinde yargılamada görevli mahkeme tüketici mahkemeleri olacaktır....

      "İçtihat Metni" Davacı, ... ile davalılar, 1-..., 2-... aralarındaki tazminat davası hakkında Sincan 1. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 29.11.2006 gün ve 231/398 sayılı hükmün, ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşuldu. K A R A R Yargıtay 21. Hukuk Dairesinin İş Bölümü alanı, özel Kanunlarda başkaca hüküm bulunmadığı taktirde, "Yargıtay Kanunu" nun 14. maddesiyle sınırlıdır. Anılan madde hükmünde ise, Dairemizin hasren 506 ve 1479 sayılı Yasalardan doğan uyuşmazlıklara ilişkin olarak İş Mahkemelerinden verilen hüküm ve kararları inceleyeceği öngörülmüştür. İnceleme konusu karar, davacı ve davalılar arasındaki haksız fiile dayalı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olup belirgin şekilde 14. maddenin kapsamı dışında bulunmakta ve niteliği bakımından Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin işbölümü alanı içine girmektedir....

        "İçtihat Metni" Davacı, ... ile davalı ... aralarındaki tazminat davası hakkında Çaycuma 1. Asliye Hukuk (İş) Mahkemesinden verilen 7.2.2007 gün ve 348/22 sayılı hükmün, dava taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: K A R A R Yargıtay 21.Hukuk Dairesinin İş Bölümü alanı, özel Kanunlarda başkaca hüküm bulunmadığı taktirde,"Yargıtay Kanunu"nun 14'ncü maddesiyle sınırlıdır. Anılan madde hükmünde ise, Dairemizin hasren 506 ve 1479 sayılı Yasalardan doğan uyuşmazlıklara ilişkin olarak İş Mahkemelerinden verilen hüküm ve kararları inceleyeceği öngörülmüştür. İncele konusu karar, haksız fiile dayalı maddi ve manevi tazminat talebine ilişkin olup, belirgin şekilde 14'ncü maddenin kapsamı dışında bulunmakta ve niteliği bakımından Yargıtay 4.Hukuk Dairesinin işbölümü alanı içine girmektedir....

          "İçtihat Metni"Davacı, ... ile davalı ... aralarındaki tazminat davası hakkında Sincan 1. Asliye Hukuk (İş) Mahkemesinden verilen 29.9.2006 gün ve 136-327 sayılı hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: K A R A R Yargıtay 21.Hukuk Dairesinin İş Bölümü alanı, özel Kanunlarda başkaca hüküm bulunmadığı taktirde,"Yargıtay Kanunu"nun 14'ncü maddesiyle sınırlıdır. Anılan madde hükmünde ise, Dairemizin hasren 506 ve 1479 sayılı Yasa'lardan doğan uyuşmazlıklara ilişkin olarak İş Mahkemelerinden verilen hüküm ve kararları inceleyeceği öngörülmüştür. İnceleme konusu karar, haksız fiile dayalı manevi tazminat istemine ilişkin olup Asliye Hukuk Mahkemesince karara bağlanmış olduğundan belirgin şekilde, 14'ncü maddenin kapsamı dışında bulunmakta ve niteliği bakımından Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin işbölümü alanı içine girmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden ötürü dava dosyasının Yargıtay 4....

            Yine BK'nın 49 (TBK.58) maddesinde "Şahsiyet hakkı hukuka aykırı bir şekilde tecavüze uğrayan kişi, uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat namıyla bir miktar para ödenmesini dava edebilir." hükmüne yer verilmiştir. Somut olayda davacı, davalının kendisi ile evli olduğunu bildiği halde dava dışı eşi ile birlikte olduğunu, eyleminin kişilik haklarına saldırı niteliğinde bulunduğunu iddia ederek uğradığı manevi zararın ödetilmesi isteminde bulunmuştur. Aile mahkemeleri aralarında evlenme sözleşmesi geçerli olan eşler ve çocukları hakkında yargılama yapar. Davanın tarafları birbirine karşı 3. kişi konumunda olmakla aile hukuku kuralları geçerli değildir. Bu durumda, dava haksız fiile dayalı manevi tazminat davası olduğuna göre, Borçlar Kanunu kapsamında çözümlenecek olan uyuşmazlığın asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK'nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ......

              Dava, haksız fiile dayalı destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Yargı yolu kavramı, bir hukuk sisteminde, herhangi bir davanın o hukuk sistemine dahil yargı haklarından hangisinde bakılacağını ifade eder. Uyuşmazlığın hangi yargı kolunda bakılacağı hususu, davanın genel şartlarından olup mahkemece resen dikkate alınması gerekir. Dava dilekçesinde; kazaya neden olan aracın, işleteni olan davalı ...'ne ve kazanın meydana gelmesi- ne neden olması sebebi ile araç sürücüsü ...'ya husumet yöneltilerek tazminat istenmiştir. 2918 sayılı Karayolları Trafik Yasası'nın "devlete ve kamu kuruluşlarına ait araçlar" başlığını taşıyan 106. maddesinde; "genel bütçeye dahil dairelerle katma bütçeli idarelere, il özel idarelerine ve belediyelere, kamu iktisadi teşebbüslerine ve kamu kuruluşlarına ait motorlu araçların sebep oldukları zararlardan dolayı, bu kanunun işletenin hukuki sorumluluğuna ilişkin hükümleri uygulanır....

                Mahkemece, usulüne uygun biçimde hazırlanmayan maluliyet raporuna itibar edilmesi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir. 2-) Haksız fiilden doğan tazminat davalarında faizin başlangıcı, haksız fiil tarihi olup, temerrüd için ihtar zorunluluğu yoktur. Davacılar vekili tarafından bilirkişi raporu akabinde sunulan ıslah dilekçesiyle salt dava dilekçesine atıf yaparak, dava dilekçesindeki miktar düzeltilmiştir. Somut uyuşmazlıkta haksız fiile dayalı tazminat isteminde bulunulmuş olup, davacı B. G. yönünden hükmedilen maddi tazminata dava dilekçesi ve buna atıf yapan ıslah dilekçesi ile haksız fiil tarihinden itibaren işleyecek şekilde faize karar verilmesi gerekirken ; davacı B. G.için hükmedilen 105.860,00 TL maddi tazminatın 10.000 TL' sine olay tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına ancak, davacı vekili ıslah dilekçesinde faiz talebinde bulunmadığından ıslah edilen miktar için faize hükmedilmemiş olması isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir....

                  İş kazası nedeniyle tazminat alacağı haksız fiile dayalı olup, faiz başlangıcı tazminatı doğuran zararlandırıcı olay tarihidir. Somut olayda, dava konusu iş kazasının 21.08.2007 tarihinde meydana geldiği, dava dilekçesi ile talep edilen maddi tazminat istemi ile ıslah dilekçesi ile artırılan maddi tazminat isteminin tamamına olay tarihinden itibaren faiz uygulanmasına karar verilmesinin açıkça talep edildiğinin anlaşılmasına rağmen, Mahkemece maddi tazminatın ıslah yolu ile artıılan kısmına ıslah tarihinden itibaren faize hükmedilmesi doğru olmamıştır. O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm bozulmamalı, HMK'nın geçici 3. maddesi delaletiyle HUMK’nun 438/7. maddesi gereğince düzeltilerek onanmalıdır....

                    Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir...." hususlarını belirterek tarafların tacir olmadığı haksız fiile dayalı tazminat davalarında Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğu sonucuna varmıştır.Somut uyuşmazlıkta davacının gerçek kişi olduğu, dava dilekçesinde tacir olduğuna ilişkin herhangi bir beyanda bulunmadığı, bir şirket çalışanı olduğunu beyan ettiği, davalıların ise kazaya karışan aracın sürücüsü ve maliki olduklarının ileri sürüldüğü, böylelikle davanın her iki tarafının tacir olmadığı, davanın haksız fiile dayalı tazminat davası olduğu, nisbi ticari dava şartlarının bulunmadığı görülmekle görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu anlaşıldığından görevsizlik kararı verilerek aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur....

                      UYAP Entegrasyonu