Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 11.04.2011 gününde verilen dilekçe ile komşuluk hukukundan kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 19.06.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, komşuluk hukukuna aykırı davranışlar nedeni ile oluşan zararın giderilmesi, maddi ve manevi tazminat istemlerinde bulunmuştur. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, dava kısmen kabul edilerek, maddi tazminat isteminin 3.575,10 TL.’lik kısmı ile manevi tazminat isteminin 1.500, 00 TL.’lik kısmının davalıdan tahsiline karar verilmiştir....

    Mahkemece, 6100 sayılı HMK'nın 46. vd. maddeleri gereğince hakimin hukuki sorumluluğundan kaynaklanan ve devlet aleyhine açılan davaların Yargıtay'ın ilgili dairesinde görüleceği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. 21/02/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6526 sayılı Yasa'nın 19. maddesi ile 2802 sayılı Hakimler ve Savcılar Kanunu'nun 93/A maddesi yürürlükten kaldırılmış, 6545 sayılı Yasa'nın 70. maddesi ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun "koruma tedbirleri nedeni ile tazminat" konusunu düzenleyen 141. maddesine eklenen 3. fıkrayla, "Birinci fıkrada yazan hâller (usule aykırı soruşturma ve kovuşturma işlemleri) dışında, suç soruşturması veya kovuşturması sırasında kişisel kusur, haksız fiil veya diğer sorumluluk hâlleri de dâhil olmak üzere hâkimler ve Cumhuriyet savcılarının verdikleri kararlar veya yaptıkları işlemler nedeniyle tazminat davaları ancak Devlet aleyhine açılabilir." düzenlemesi getirilmiş, bu şekilde anılan Yasa’nın "koruma tedbirleri nedeni ile tazminat" istemleri...

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve diğerleri aleyhine 22/11/2012 gününde verilen dilekçe ile maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 16/09/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı ... tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava haksız eylemden kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili; davalıların ....’de veznedar olarak çalışan ...'...

        İdare Mahkemesi'ne ait 2009/744 Esas sayılı dosyada belediyece verilen ruhsatın iptal edildiğini, buna rağmen binaya iskan izni verildiğini, mevcut bina nedeni ile davacılara ait binanın değer kaybettiğini beyanla her bir davacı için 10.000 TL tazminat istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, dava konusunun usul ve imara aykırı yapıdan kaynaklanan değer düşüklüğüne ilişkin olması nedeniyle idari yargıda tam yargı davasının konusunu oluşturacağından bahisle görevsizlik kararı verilmiştir. Hükmü, davacılar vekili temyiz etmiştir. TMK m. 683'deki "Bir şeye malik olan kimse, hukuk düzeninin sınırları içinde, o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahiptir. Malik, malını haksız olarak elinde bulunduran kimseye karşı istihkak davası açabileceği gibi, her türlü haksız elatmanın önlenmesini de dava edebilir” hükmü ile mülkiyet hakkının kanunla toplum yararına kısıtlanabileceği temel ilke olarak kabul edilmiştir....

          Buna göre, anılan hususun da bozma nedeni yapılmaması doğru görülmemiştir. 3-Güvence Hesabı’nın temerrüdü Yönetmeliğin 14. maddesinde belirtilmiş olup, mahkemece doğru olarak tespit edilen 11.08.2006 tarihinde, davalı Güvence Hesabı tazminat tutarının tamamı yönünden temerrüde düşürülmüş olup, Bozma ilamında ıslah dilekçesi ile artırılan tazminat tutarı yönünden ıslah tarihinden itibaren faiz uygulanması gerektiği gerekçesi ile de hükmün bozulması doğru görülmemiştir....

            Malik, malını haksız olarak elinde bulunduran kimseye karşı istihkak davası açabileceği gibi, her türlü haksız elatmanın önlenmesini de dava edebilir” hükmü ile mülkiyet hakkının kanunla toplum yararına kısıtlanabileceği temel ilke olarak kabul edilmiştir. Aynı maddenin ikinci fıkrasında, mülkiyet hakkının nasıl korunacağı hükme bağlanmış, 730 ve 737. maddeleriyle de taşınmaz malikinin başkalarına zarar vermesinin önlenmesi hedeflenmiştir. Yapma, kaçınma, katlanma olarak özetlenebilecek bu sınırlamaların önemli bir bölümü TMK’nun "komşu hakkı" başlığı altında, 737 ile 750. maddelerinde düzenlenmiş, 751 ile 761. maddelerinde de yine malikin yapması ve katlanması gereken hususlar belirtilmiştir. Komşuluk hukukundan kaynaklanan tazminat davalarında öncelikle davacının uğramış olduğu zararın miktarının bilirkişi aracılığı ile tespit edilmesi, tazminatın bu zarara göre tayin ve takdir edilmesi gerekir....

            ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR ESAS NO : 2020/603 Esas KARAR NO : 2021/449 DAVA : Tazminat (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 19/08/2019 KARAR TARİHİ : 02/06/2021 Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin --------------- olduğunu, hâlihazırda ise hissedarı olduklarını, bu şirketin müvekkilleri tarafından kurulduğunu, sonraki yıllarda şirketin gerçekleştireceği --------------------- ----sağlanması bakımından diğer hissedarlarla sözleşmeler akdedildiğini ve buna bağlı olarak hisse devirleri yapıldığını, ancak diğer hissedarların tümü ile kendilerinin kontrolünde bulunan ve de tüm yetkileri kendilerinde bulunan----- ----- yürütümü için gerekli iş ve hizmetlerini akdedilen sözleşmeler kapsamında yerine getirmediklerini, bu durumdan kaynaklı kendilerine gerekli bildirimlerin yapılmadığını...

              ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2018/629 Esas KARAR NO : 2022/136 DAVA :Tazminat (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 09/10/2017 KARAR TARİHİ : 11/02/2022 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH :11.02.2022 Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili firma ile dava dışı ......

                Malik, malını haksız olarak elinde bulunduran kimseye karşı istihkak davası açabileceği gibi, her türlü haksız elatmanın önlenmesini de dava edebilir” hükmü ile mülkiyet hakkının kanunla toplum yararına kısıtlanabileceği temel ilke olarak kabul edilmiştir. Aynı maddenin ikinci fıkrasında, mülkiyet hakkının nasıl korunacağı hükme bağlanmış, 730 ve 737. maddeleriyle de taşınmaz malikinin başkalarına zarar vermesinin önlenmesi hedeflenmiştir. Yapma, kaçınma, katlanma olarak özetlenebilecek bu sınırlamaların önemli bir bölümü TMK’nun "komşu hakkı" başlığı altında, 737 ile 750. maddelerinde düzenlenmiş, 751 ile 761. maddelerinde de yine malikin yapması ve katlanması gereken hususlar belirtilmiştir. Komşuluk hukukundan kaynaklanan tazminat davalarında öncelikle davacının uğramış olduğu zararın miktarının bilirkişi aracılığı ile tespit edilmesi, tazminatın bu zarara göre tayin ve takdir edilmesi gerekir. Hemen belirtmek gerekir ki, tazminat miktarı hiçbir zaman zararı aşamaz....

                  Malik, malını haksız olarak elinde bulunduran kimseye karşı istihkak davası açabileceği gibi, her türlü haksız elatmanın önlenmesini de dava edebilir” hükmü ile mülkiyet hakkının kanunla toplum yararına kısıtlanabileceği temel ilke olarak kabul edilmiştir. Aynı maddenin ikinci fıkrasında, mülkiyet hakkının nasıl korunacağı hükme bağlanmış, 730 ve 737. maddeleriyle de taşınmaz malikinin başkalarına zarar vermesinin önlenmesi hedeflenmiştir. Yapma, kaçınma, katlanma olarak özetlenebilecek bu sınırlamaların önemli bir bölümü TMK’nun "komşu hakkı" başlığı altında, 737 ile 750. maddelerinde düzenlenmiş, 751 ile 761. maddelerinde de yine malikin yapması ve katlanması gereken hususlar belirtilmiştir. Komşuluk hukukundan kaynaklanan tazminat davalarında öncelikle davacının uğramış olduğu zararın miktarının bilirkişi aracılığı ile tespit edilmesi, tazminatın bu zarara göre tayin ve takdir edilmesi gerekir. Hemen belirtmek gerekir ki, tazminat miktarı hiçbir zaman zararı aşamaz....

                    UYAP Entegrasyonu