Görüldüğü üzere taşkın yapının korunmasındaki bireysel ve kamusal yarar nedeniyle “üst toprağa bağlıdır” kuralına ayrıcalık getirilmiş taşkın yapı malikinin komşu taşınmazda inşaat veya irtifak hakkı gibi ayni bir hakkının bulunması hâlinde taşan kısım, taşılan taşınmazın değil, ana yapının bulunduğu taşınmazın tamamlayıcı parçası (mütemmim cüz’ü) sayılmıştır. Hemen belirtmek gerekir ki, taşkın yapıdan inşaat ve imalattan kasıt, taşınmaza sıkı ve devamlı surette bağlı olan esaslı yapılardır. Diğer bir söyleyişle taşan yapının tamamlayıcı parça (mütemmim cüz) niteliğinde olması gerekir. Onun, taşınmazın altında veya üstünde yapılması zeminde veya üstten sınırı aşması, arasında madde hükmünü uygulaması açısından hiçbir fark yoktur. 23. Taşkın inşaat, taşkın yapı ile iki komşu taşınmazı fiilen birleştirmekte, ekonomik bir bütünlük oluşturmaktadır....
bir taşınmaz olduğunu, Araklı ilçesinin merkezinde, arsa vasfında, imarlı alanda, deniz manzaralı, kaymakamlık binasına 200 metre mesafede ve yol üstünde olduğunu, davalıların kadastro görmüş çaplı taşınmaza haklı ve geçerli bir neden olmaksızın taşkın inşaat yapmak suretiyle el attığı açık olduğunu belirterek, taşkın inşaat nedeniyle el atmanın önlenmesi, taşkın yapı kısmının yıkılması ve davalıların haksız kullanımı nedeniyle geriye dönük 2017, 2016, 2015, 2014 ve 2013 yıllarına ilişkin şimdilik 5.000,00....
Ecrimisil talebine ilişkin yapılan incelemede; Bilindiği ve gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarihli 22/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır. Bu nedenle, haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklinde oluşan olumlu zarar ile malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (olumsuz zarar) ecrimisilin kapsamını belirler....
TMK’nın 725. maddesinde bu kuralın istisnalarından birisi düzenlenmiş, böylece muhdesatla arasındaki bağlantı kesilmiş bina sahibine bazı koşulların oluşması halinde ayrılmaz parça niteliğindeki taşkın yapı için üzerinde bulunduğu taşınmaza malik olabilme olanağı tanınmıştır. Bunun için, tapuya kayıtlı özel mülkiyete konu bir taşınmaz üzerinde, temelli kalması amacıyla yapılan binanın ayrılmaz parçası yine tapuda kayıtlı üçüncü kişiye ait taşınmaza taşkın yapılmış olmalıdır. Taşkın inşaat, taşkın yapı ile iki komşu taşınmazı fiilen birleştirmekte, ekonomik bir bütünlük oluşturmaktadır. Bu özelliğinden dolayı taşkın yapıya dayanan temliken tescil isteği taşınmaza bağlı kişisel hak niteliğindedir. Taşılan arazi malikinin devir borcu eşyaya bağlı bir borç olduğundan inşaat maliki hakkını taşılan arazinin her malikine karşı kullanabilir. Yeni malikler de Türk Medeni Kanununun 725. maddesinde belirtilen haklardan yararlanabilecekleri gibi borçlardan da sorumlu olur....
(Objektif koşul) c)Üçüncü koşul ise taşkın inşaat yapanın, taşınmaz malikine bu bedeli ödemesidir. d)Yukarıda değinilen üç koşulun yanısıra, mahkemece iptal ve tescile karar verilebilmesi için taşkın yapının zeminindeki arazi parçasının ana taşınmazdan ifrazının da mümkün olması gereklidir....
Bunlardan bazılarını; malikin, malik olduğu taşınmaza karşı yapılan el atmanın önlenmesi için açılan dava, malikin sahip olduğu malı haksız olarak elinde bulunduran ya da ona saldıran kişiye karşı açılan el atmanın önlenmesi davası, malikin maliki olduğu şeyin doğal ürünlerine karşı yapılmış olan el atmanın önlenmesine karşı açılan dava, malikin karşılaşabileceği sınır tecavüzlerine karşı açabileceği el atmanın önlenmesi davası, malikin arazi kayması nedeniyle vaki el atmalara karşı açabileceği dava, malikin zilyetliğe saldırı olması nedeniyle açabileceği dava ve malikin geçit hakkı sebebiyle el atmalara karşı açabileceği dava, şekilde sıralayabiliriz. Davaların isimleri farklı olsa da hepsinin açılmasının ortak nedeni haksız el atmanın ve tecavüzün ortadan kaldırılmasıdır ve böylece malikin mülkiyet hakkının muhafaza edilmesidir....
Mahkemece; verilen bilirkişi raporları özetlenmek suretiyle elatmanın, mülkiyet hakkının aşırı ve taşkın kullanılması niteliği taşıması gerektiği, elatma objektif ölçülere göre hoşgörü ve tahammül sınırları içerisinde kalmakta ise elatmanın önlenmesi kararı verilemeyeceği, taşkın kullanma yoksa hakimin olaya müdahale edemeyeceği, taşkın yapı için zararın doğması gerektiği, inşaat ve ek raporda belirtildiği gibi davacının 11586 nolu parseli 1.50 m2 alan kaybından dolayı kalan 1476.50 m2 alan ile değer kaybetmeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Hüküm davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir. Dava; elatmanın önlenmesi ve kal’e ilişkindir....
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan), Tapu İptali Ve Tescil (Satın Almaya Dayalı) DAVA TARİHİ : 30/07/2018 KARAR TARİHİ : 11/01/2023 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 21/01/2023 Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan), Tapu İptali Ve Tescil (Satın Almaya Dayalı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İDDİA: Asıl dosyada; Davacı ... Mensucat Sanayi ve Ticaret A.Ş....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ-TAZMİNAT Taraflar arasında görülen davada; Davacı (karşı davalı), adına kayıtlı bulunan 2 parsel sayılı taşınmaza davalının taşkın inşaat yapmak suretiyle elattığını ileri sürerek elatmanın önlenmesine karar verilmesini istemiştir. Davalı (karşı davacı), asıl davanın reddini savunarak, inşaat çalışmasının tedbir yoluyla durdurulmasına karar verildiğini, inşaatın geç teslimi halinde tazminat ödemek durumunda kalacağını ileri sürerek duran faaliyetin getireceği sabit gider, işçilik vb. zararlar için 50.000,00.-TL tazminat talebinde bulunmuştur....
Haksız işgal tazminatı (ecrimisil) ise, gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere; hak sahibinin kötü niyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarihli ve 22/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı ve birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Bu sebeple ecrimisilde karşı tarafı temerrüde düşürmeye gerek yoktur. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira bedeli, en fazlası mahrum kalınan gelir kaybı karşılığı zarardır. Bu nedenle, haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklinde oluşan ve kullanmadan kaynaklanan olumlu zarar ile malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (olumsuz zarar) ecrimisilin kapsamını belirler. 40....