Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL -KARAR- Dava, elatmanın önlenmesi ve yıkım olmadığı takdirde tazminat isteğine ilişkin olup, mahkemece taşkın yapılaşma nedeniyle oluşan haksız fiilden ötürü tazminata hükmedilmiş, kararda davalılar tarafından temyiz edilmiştir. Davanın açıklanan bu nitelendirmesine göre, 2797 Sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesi uyarınca temyiz incelemesi Yüksek 4.Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına gönderilmesine, 20.01.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ-YIKIM Taraflar arasında birleştirilerek görülen davada; Davacı, kayden paydaş olduğu 8 parsel sayılı taşınmaza komşu parsel maliki davalıların taşkın yapılanmak, beton direk ve kafesli tel çekmek suretiyle haksız elattıklarını ileri sürerek, elatmanın önlenmesi ve yıkım isteğinde bulunmuştur. Davalılar, davanın reddini savunmuşlar, birleşen dava ile taşkın inşaat nedeniyle temliken tescil veya taşan kısım üzerine irtifak hakkı tesisi olmadığı takdirde tazminat talep etmişlerdir. Davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar, önceki araştırma bozmasından sonra, bu kez “kısa kararla gerekçeli kararın çelişkili olduğu” gerekçesiyle bozulmuş; mahkemece bozma ilamına uyulduktan sonra, elatmanın önlenmesi ve yıkım isteğinin kabulüne, karşı davanın reddine, Nemci Karahan yönünden husumetten reddine karar verilmiştir....

      TMK’nın 725. maddesinde bu kuralın istisnalarından birisi düzenlenmiş, böylece muhdesatla arasındaki bağlantı kesilmiş bina sahibine bazı koşulların oluşması halinde ayrılmaz parça niteliğindeki taşkın yapı için üzerinde bulunduğu taşınmaza malik olabilme olanağı tanınmıştır. Bunun için, tapuya kayıtlı özel mülkiyete konu bir taşınmaz üzerinde, temelli kalması amacıyla yapılan binanın ayrılmaz parçası yine tapuda kayıtlı üçüncü kişiye ait taşınmaza taşkın yapılmış olmalıdır. Taşkın inşaat, taşkın yapı ile iki komşu taşınmazı fiilen birleştirmekte, ekonomik bir bütünlük oluşturmaktadır. Bu özelliğinden dolayı taşkın yapıya dayanan temliken tescil isteği taşınmaza bağlı kişisel hak niteliğindedir. Taşılan arazi malikinin devir borcu eşyaya bağlı bir borç olduğundan inşaat maliki hakkını taşılan arazinin her malikine karşı kullanabilir. Yeni malikler de Türk Medeni Kanununun 725. maddesinde belirtilen haklardan yararlanabilecekleri gibi borçlardan da sorumlu olur....

        Şayet, malına haksız olarak elatılmışsa haksız elatmanın önlenmesini dava yolu ile talep edebilir. Temliken tescil savunmasının dayanağı ise, Türk Medeni Kanununun 725.maddesidir. Hemen belirtilmelidir ki, Türk Medeni Kanununun 724.maddesine dayalı haksız yapılanma sebebiyle temliken tescil isteklerinin müstakil bir davaya konu olması gerektiği halde, Türk Medeni Kanununun 725.maddesinden kaynaklanan taşkın yapı sebebiyle müstakilen temliken tescil davasına konu yapılabileceği gibi taşkın inşaatı yapan kişiye karşı açılan elatmanın önlenmesi ve yıkım istekli davalarda savunma yoluyla da istekte bulunulması olanaklıdır. Bilindiği üzere; yasal ayrıcalıklar dışında, TMK’nın 684/1 ve 718/2 maddeleri hükümlerine göre, arazinin mülkiyeti ve buna bağlı olan tasarruf hakkı o arazide kalıcı olmak koşuluyla yapılan şeyleri de kapsar....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ, YIKIM VE TAZMİNAT Taraflar arasında görülen davada; Davacı, 1 parsel sayılı taşınmazda davalı ile 1/2 oranında paydaş olduklarını, açılan ortaklığın giderilmesi davası sonucunda aynen taksime karar verildiğini ve kararın kesinleştiğini, taşınmazının 33,95 m² kısmına davalının taşkın inşaat yapmak suretiyle müdahale ettiğini, bu nedenle yağmur sularının evine zarar verdiğini ileri sürerek, elatmanın önlenmesi ve yıkıma, yıkımın mümkün olmaması halinde ise elatılan yerin bedeli olan 6.790,00.-TL'nin veya bilirkişi tarafından tespit edilecek değerin davalıdan tahsiline, ayrıca taşkın inşaat nedeniyle evinde meydana gelen değer kaybı ve diğer zararlar için fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla maddi ve manevi tazminata karar verilmesi istemiştir. Davalı, evini önceki malikin muvafakati ile yaptığını belirterek, davanın reddini savunmuştur....

            bu durumu çok çok uzun yıllardan beri görmesine bilmesine rağmen bir girişimde bulunmadığını, nitekim bu hususların uydu fotoğraflarınca da sabit olduğunu, davacı taşınmaz sahibi taşmayı öğrendiği 15 gün içinde itiraz etmediğini, Taşan evin bir kısmının yıkılamayacağını, kısmen yıkılması halinde evin tümden zarar göreceğini, Mahkemenin Yargıtay kararları ışığında temliken tescil taleplerinin değerlendirilmediğini, temliken tescil talepleri değerlendirilmeden müdahalenin menine ve kale karar vermiş olduğunu, verilmiş olan bu karar milli servete, ekonomik bütünlüğe ve tarafına son derece fahiş zararlar verdiğini ve vereceğini, ortada taşkın inşaat durumunun söz konusu olduğunu, taşkın inşaat ile haksız inşaat arasında farklar olduğunu, (-taşkın inşaatta, taşan inşaat, taştığı arsanın ayrılmaz parçası olmaz, mülkiyeti inşaat sahibine ait olur. - taşkın inşaata karşı on beş günlük itiraz süresi öngörülmüştür....

            C harfiyle gösterilen davacı taşınmazında 39,10 m2'lik kısmı kalan yapının kalan 7,80 m²'lik kısmı tescil harici yerde kaldığı için yani, taşkın yapı iddiasının dinlenebilmesi için taşkın olarak yapılan yapının, davalıya ait ve tapuya kayıtlı özel mülkiyete konu bir taşınmaz üzerinde yapılması ve de bir kısmının taşması durumu da eldeki dava da bulunmadığı da anlaşıldığından, zaten süresi içinde usulüne uygun bir biçimde ileri sürülmüş taşkın inşaat nedeniyle tescil talebi bulunmadığından, davalının talebini süresinde ileri sürmüş olsaydı bile davalının tescil istediği yapıların ikisi savunma yolu ile ileri sürülebilen taşkın inşaat niteliğinde olmadığında ve taşkın olan yapının da taşkın olmayan kısmı davalı taşınmazında kalmayıp tescil harici yerde kaldığı için davalının aynı hakka dayalı bir talebi olamayacağından, mahkemece davacının taşınmazına davalı tarafından elatıldığı anlaşıldığından elatmanın önlenmesi ve kal davasının kabulüne karar verilmiş olmasında hukuka aykırılık bulunmamaktadır...

            Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi, kal ve ecrimisil istemlerine ilişkindir. Yargılamanın iyi bir şekilde yürütülmesini sağlamak amacıyla ayrı ayrı açılmış olan davalar arasında bağlantı bulunduğunda davaların birleştirilmesine karar verilebilir. Davaların aynı nedenden doğması veya biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması halinde bağlantının varlığı kabul edilir. Somut olayda davacı, taşkın inşaat nedeniyle elatmanın önlenmesi, taşkın kısmın yıkılması ve ecrimisil istemlerinde bulunmuştur. Davalı, yargılamanın devamı sırasında 07.10.2008 tarihli dilekçesi ile savunma yoluyla taşkın kısmın adına tescilini istemiş, eldeki davada hüküm verilmesinden sonra 20.10.2008 tarihinde temliken tescil istemli dava açmıştır. Davalının Mustafakemalpaşa Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2008/1258 esas numarasında açtığı tescil istemli davanın sonucu eldeki dava sonucunu etkileyecek niteliktedir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ, YIKIM VE TAZMİNAT Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, paydaşı oldukları 326 ada, 3 parsel sayılı taşınmazın bir bölümüne davalıların taşkın yapılaşmak suretiyle müdahale ettiklerini, ileri sürerek elatmanın önlenmesi ve yıkım olmadığı taktirde tazminata karar verilmesini istemişlerdir. Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece; elatmanın önlenmesi ve yıkım isteğinin reddine, taşkın inşaat nedeniyle 11.692.-TL tazminatın, dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş davalılar vekili bedelin tahsiline karar verildiği halde elatılan bölümün tescili yönünde bir karar verilmediğini ileri sürüp tavzih istemiştir. Tavzih Talebinin reddine ilişkin karar, davalılar tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hâkimi ...’ın raporu okundu, düşüncesi alındı....

                Hukuk Dairesi kararını temyizi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü: KARAR Davacılar vekili asıl ve birleşen dosyada, taşkın inşaat nedeniyle elatmanın önlenmesine, taşkın kısmın kal’ine, taşan kısım nedeniyle davalı tarafından elde edilen haksız kazanç nedeniyle tazminata karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur....

                  UYAP Entegrasyonu