Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İDM KARARININ ÖZETİ : İlk Derece Mahkemesince verilen kararda özetle;" davalının herhangi bir haklı gerekçesi olmadan kardeşi olan davacıya duruşma çıkışı sonrasında başkalarının da bulunduğu aleni bir ortamda tehdit ve hakarette bulunduğu, bu haliyle eylemin haksız fiil niteliği taşıdığı, sosyal ve akli bir birey olan insanın; uğradığı bu tehdit ve hakaret içerir sözleri kapsayan haksız fiilden dolayı onur ve gururunun zedeleneceği ve kişilik haklarının saldırıya uğraması nedeniyle manevi zararının oluşacağı hususlarının tartışmasız olduğu, mevcut bu durumda oluşan manevi zarar ile davalının eylemi arasında illiyet bağı koşulunun da gerçekleştiği" gerekçesi ile davanın kısmen kabul ve kısmen reddi ile; Takdiren 2.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan alınıp davacıya verilmesine, fazlaya dair talebin reddine, haksız fiil tarihi olan; 16/10/2014 tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine karar verilmiştir....

Failin, hakaret oluşturan sözün duyulması olanağını yaratmış olması yeterlidir. Söylenen sözün fiilen duyulmuş olup olmaması önemli değildir. Tehdit, bir kimsenin başkasını,kendisinin veya yakınının hayatına, vücut veya cinsel dokunulmazlığına yönelik bir saldırı gerçekleştireceğini veya malvarlığı itibarıyla büyük bir zarara uğratacağını veya sair bir kötülük edeceğini bildirmesidir. Bu suçta fail, ağır ve haksız bir zarara uğratılacağını mağdura bildirmektedir. Gerçekleşmesi failin iradesine bağlı olan ve gelecekte vuku bulacak bir kötülüğün, gerçekleşecek gibi gösterilmesidir. Tehdit mağdurun karar verme ve serbest hareket etme özgürlüğünü kısıtlamalı iç huzurunu bozmalı ve onu endişeye düşürmelidir. Mağdura yapılan tehdidin,onun iç huzurunu bozmaya,onda korku ve endişe yaratmaya elverişli olması gerekir. Failin tehdit fiilini bilerek ve isteyerek işlemesi,verileceği söylenen zararın haksız olması yeterlidir....

    Tehdit, bir kimsenin başkasını, kendisinin veya yakınının hayatına, vücut veya cinsel dokunulmazlığına yönelik bir saldırı gerçekleştireceğini veya malvarlığı itibarıyla büyük bir zarara uğratacağını veya sair bir kötülük edeceğini bildirmesidir. Bu suçta fail, ağır ve haksız bir zarara uğratılacağını mağdura bildirmektedir. Gerçekleşmesi failin iradesine bağlı olan ve gelecekte vuku bulacak bir kötülüğün, gerçekleşecek gibi gösterilmesidir. Tehdit mağdurun karar verme ve serbest hareket etme özgürlüğünü kısıtlamalı iç huzurunu bozmalı ve onu endişeye düşürmelidir. Mağdura yapılan tehdidin, onun iç huzurunu bozmaya,onda korku ve endişe yaratmaya elverişli olması gerekir. Failin tehdit fiilini bilerek ve isteyerek işlemesi, verileceği söylenen zararın haksız olması yeterlidir. Fiilde korkutuculuk, ürkütücülük, ciddiyet yoksa tehdit kastının varlığından bahsedilemez. Mağdur haksız bir zarara uğrayacağı endişesine kapılmamışsa, korkutuculuk oluşmamıştır....

      Tehdit, bir kimsenin başkasını, kendisinin veya yakınının hayatına, vücut veya cinsel dokunulmazlığına yönelik bir saldırı gerçekleştireceğini veya malvarlığı itibarıyla büyük bir zarara uğratacağını veya sair bir kötülük edeceğini bildirmesidir. Bu suçta fail, ağır ve haksız bir zarara uğratılacağını mağdura bildirmektedir. Gerçekleşmesi failin iradesine bağlı olan ve gelecekte vuku bulacak bir kötülüğün, gerçekleşecek gibi gösterilmesidir. Tehdit mağdurun karar verme ve serbest hareket etme özgürlüğünü kısıtlamalı iç huzurunu bozmalı ve onu endişeye düşürmelidir. Mağdura yapılan tehdidin, onun iç huzurunu bozmaya, onda korku ve endişe yaratmaya elverişli olması gerekir. Failin tehdit fiilini bilerek ve isteyerek işlemesi, verileceği söylenen zararın haksız olması yeterlidir. Fiilde korkutuculuk, ürkütücülük, ciddiyet yoksa tehdit kastının varlığından bahsedilemez. Mağdur haksız bir zarara uğrayacağı endişesine kapılmamışsa, korkutuculuk oluşmamıştır....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Haksız fiil nedeniyle veya karşılıklı hakaret, tehdit HÜKÜM : Karşılıklı hakaret suçundan ceza verilmesine yer olmadığı, tehdit suçundan mahkumiyet Gereği görüşülüp düşünüldü: Sanık ... UYAP ortamından alınan nüfus kayıt örneğine göre hükümden sonra 20.05.2017 tarihinde ölmüş olduğunun anlaşılması karşısında, bu husus araştırılarak sanık hakkında açılan kamu davalarının 5237 sayılı TCK.nun 64. maddesi gereğince düşürülmesine karar verilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 31.10.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; söz konusu davaya delil gösterilen ceza dava dosyasında kararın sadece basit yaralama üzerinden verildiğini, tehdit ve hakarete ilişkin kovuşturma yürütülmediğini, müvekkilinin hiç kimseyi tehdit etmediğini, kimseye hakaret etmediğini, karşı tarafın müvekkiline borçlu olduğu için müvekkilini nispet yapar şekilde tahrik ettiğini, müvekkilinin haksız tahrik altında bir tekme savurduğunu, ancak davacıya isabet etmediğini, müvekkilinin davacı taraftan borçlarını alamadığı için muhtelif zamanlarda sürekli rahatsız edildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece; "...Dava: Haksız fiilden kaynaklanan manevi tazminat alacağı istemine ilişkindir. Mahkememizce taraflara delilleri ibraz ettirilmiş, SGK kayıtları ve ceza dosyası celp edilerek incelenmiş, kamera kaydı izlenmiş, sosyal ve ekonomik durum araştırmaları yapılmış, bildirilen deliller toplanmıştır....

          Fiilde korkutuculuk, ürkütücülük, ciddiyet yoksa tehdit kastının varlığından bahsedilemez. Mağdur haksız bir zarara uğrayacağı endişesine kapılmamışsa, korkutuculuk oluşmamıştır. Tehdit suçunun, bahsedilen yasal unsurlarının gerçekleşip gerçekleşmediği olaysal olarak değerlendirilmeli, fail ile mağdurun içinde bulundukları ortam, söylenen sözler, söylenme nedeni ve söylendiği koşullar nazara alınmalıdır. Hakaret suçunun oluşabilmesi için, bir kimseye onur, şeref ve saygınlığını incitecek ölçüde, somut bir fiil veya olgu isnat etmek yada yakıştırmalarda bulunmak yada sövmek gerekmektedir. Kişiye isnat edilen somut fiil veya olgunun gerçek olup olmamasının bir önemi yoktur. İsnadın ispatın konusu ayrıdır. Somut bir fiil ve olgu isnat etmek; isnat, mağdurun onur şeref ve saygınlığını incitecek nitelikte olacaktır. Mağdura yüklenen fiil ve olgunun belirli olması şarttır. Fiilin somut sayılabilmesi için, şahsa, şekle, konuya, yere ve zamana ilişkin unsurlar gösterilmiş olmalıdır....

            Mahkemece; davalının boşanma davası açılmadan evvel ortak yaşamın sürdüğü eve kapı anahtarını değiştirmek suretiyle davacıyı almamasının haksız eylem niteliğinde bulunduğu gerekçesiyle, maddi tazminat isteminin kabulüne, manevi tazminat isteminin ise kısmen kabulüne karar verilmiştir. TBK'nın 49. maddesine göre, kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Haksız fiile dayalı bir borcun doğabilmesi için, hukuka aykırı bir fiil bulunması, fiili işleyenin kusuru olması, sonuçta bir zarar doğması, zarar ile işlenen fiil arasında da uygun nedensellik bağı bulunması gerekir. Yine TBK'nın 58. maddesi uyarınca "Şahsiyet hakkı hukuka aykırı bir şekilde tecavüze uğrayan kişi, uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat namıyla bir miktar para ödenmesini dava edebilir. Manevi zarar, kişilik değerlerinde oluşan objektif eksilmedir. Duyulan acı, çekilen ızdırap manevi zarar değil onun görüntüsü olarak ortaya çıkabilir....

              Failin tehdit fiilini bilerek ve isteyerek işlemesi,verileceği söylenen zararın haksız olması yeterlidir. Fiilde korkutuculuk, ürkütücülük, ciddiyet yoksa tehdit kastının varlığından bahsedilemez. Mağdur haksız bir zarara uğrayacağı endişesine kapılmamışsa, korkutuculuk oluşmamıştır. Tehdit suçunun, bahsedilen yasal unsurlarının gerçekleşip gerçekleşmediği olaysal olarak değerlendirilmeli, fail ile mağdurun içinde bulundukları ortam, söylenen sözler, söylenme nedeni ve söylendiği koşullar nazara alınmalıdır....

                Tehdit, bir kimsenin başkasını,kendisinin veya yakınının hayatına, vücut veya cinsel dokunulmazlığına yönelik bir saldırı gerçekleştireceğini veya malvarlığı itibarıyla büyük bir zarara uğratacağını veya sair bir kötülük edeceğini bildirmesidir. Bu suçta fail, ağır ve haksız bir zarara uğratılacağını mağdura bildirmektedir. Gerçekleşmesi failin iradesine bağlı olan ve gelecekte vuku bulacak bir kötülüğün, gerçekleşecek gibi gösterilmesidir. Tehdit mağdurun karar verme ve serbest hareket etme özgürlüğünü kısıtlamalı iç huzurunu bozmalı ve onu endişeye düşürmelidir. Mağdura yapılan tehdidin,onun iç huzurunu bozmaya,onda korku ve endişe yaratmaya elverişli olması gerekir. Failin tehdit fiilini bilerek ve isteyerek işlemesi,verileceği söylenen zararın haksız olması yeterlidir. Fiilde korkutuculuk, ürkütücülük, ciddiyet yoksa tehdit kastının varlığından bahsedilemez. Mağdur haksız bir zarara uğrayacağı endişesine kapılmamışsa, korkutuculuk oluşmamıştır....

                  UYAP Entegrasyonu