Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

nun temyiz itirazlarının incelenmesinde; Dava; evlilik birliği devam ederken üçüncü kişiyle birlikte olma iddiasına ve tehdit, hakaret iddiasına dayalı manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece evlilik birliği devam ederken üçüncü kişiyle birlikte olma iddiasına dayalı manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne; hakaret ve tehdit eylemine dayalı manevi tazminat isteminin ise kabulüne karar verilmiş; hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili; davalılardan ...'nun müvekkilin eşi olduğunu ve eşinin diğer davalı ... ile gayri meşru ilişki yaşadıklarını, birlikte oturduklarını ; ayrıca davalılardan ... ve ...'ın davalı ...'ın annesi ve kız kardeşi olduğunu, bu davalıların ise müvekkilini eşinden boşanması için tehdit ettiklerini ve müvekkiline hakaret ettiklerini beyan ederek oluşan manevi zararın tazmini isteminde bulunmuştur Davalılar vekili; davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece; davalılardan ...'...

    KARŞI OY Yerel mahkemece sanık hakkında katılana karşı tehdit ve hakaret suçlarından mahkumiyet hükmü kurulmuş, sayın Daire çoğunluk üyeleri, sanığın katılandan alacağı olduğu, istemesine rağmen vermiyorum beyanı üzerine atılı suçu işlediği bu nedenle tehdit ve hakaret suçları yönünden haksız tahrik hükümlerinin uygulanmasının tartışılması gerekçesiyle hükmü bozmuştur. Haksız tahrik, kişinin haksız bir fiilin kendisinde meydana getirdiği hiddet ve şiddetli elemin etkisi altında kalarak suç işlemesi olarak tanımlanmaktadır. Yasa koyucu uğranılan haksız fiil nedeniyle sanığın cezasının indirilmesini, deyim yerinde ise işlenen suçta bir miktar mazur görülebilirlik bulunduğunu kabul etmektedir. Devlet denilen kurumsal yapının ortaya çıkışı bu kurumun değerlendirilmesinde önem taşımaktadır. İlkel toplumlarda haksızlığa uğrayanlar bir üst mercii bulunmadığından haklarını kendi güçleri ile alma yoluna gidiyor güçsüzler ise haklarına kavuşamıyordu....

      Hukuk Dairesinin 2014/16290 Esas, 2015/13306 karar sayılı ilamının bu yönde olduğunu, haksız eylemlerin aşağı yukarı aynı ağırlıkta olduğunu, davacı yana 5.500,00 TL tazminat verilirken müvekkiline 2.500,00 TL verilmiş olmasının eylemler arasındaki orantı değerlendirildiğinde yerinde olmadığını, davacı yararına hükmedilen manevi tazminat tutarında tazminata hükmedilmesi gerektiğini belirterek kararı istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava ve karşı dava haksız fiil nedeniyle manevi tazminat talebine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup karar davacı ve davalı vekili tarafından eylemin varlığı ve tazminat miktarına yönelik olarak istinaf edilmiştir....

      Tehdit,bir kimsenin başkasını,kendisinin veya yakınının hayatına,vücut veya cinsel dokunulmazlığına yönelik bir saldırı gerçekleştireceğini veya malvarlığı itibarıyla büyük bir zarara uğratacağını veya sair bir kötülük edeceğini bildirmesidir. Bu suçta fail, ağır ve haksız bir zarara uğratılacağını mağdura bildirmektedir. Gerçekleşmesi failin iradesine bağlı olan ve gelecekte vuku bulacak bir kötülüğün, gerçekleşecek gibi gösterilmesidir. Tehdit mağdurun karar verme ve serbest hareket etme özgürlüğünü kısıtlamalı iç huzurunu bozmalı ve onu endişeye düşürmelidir. Mağdura yapılan tehdidin,onun iç huzurunu bozmaya,onda korku ve endişe yaratmaya elverişli olması gerekir.Failin tehdit fiilini bilerek ve isteyerek işlemesi,verileceği söylenen zararın haksız olması yeterlidir.Fiilde korkutuculuk, ürkütücülük, ciddiyet yoksa tehdit kastının varlığından bahsedilemez.Mağdur haksız bir zarara uğrayacağı endişesine kapılmamışsa, korkutuculuk oluşmamıştır....

        Failin tehdit fiilini bilerek ve isteyerek işlemesi,verileceği söylenen zararın haksız olması yeterlidir. Fiilde korkutuculuk, ürkütücülük, ciddiyet yoksa tehdit kastının varlığından bahsedilemez. Mağdur haksız bir zarara uğrayacağı endişesine kapılmamışsa, korkutuculuk oluşmamıştır. Tehdit suçunun, bahsedilen yasal unsurlarının gerçekleşip gerçekleşmediği olaysal olarak değerlendirilmeli, fail ile mağdurun içinde bulundukları ortam, söylenen sözler, söylenme nedeni ve söylendiği koşullar nazara alınmalıdır. Somut olayda; sanığın, boşandığı eşine ait koltukları işyerinde komşusu olan katılanın alıp işyerine alıp koyması üzerine sinirlenip katılana hakaret ve tehditler ederek koltukları alarak yaktığı şeklinde gerçekleşen eyleminin mala zarar verme, hakaret ve tehdit suçlarını oluşturduğuna dair mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir....

          Bu suçta fail, ağır ve haksız bir zarara uğratılacağını mağdura bildirmektedir. Gerçekleşmesi failin iradesine bağlı olan ve gelecekte vuku bulacak bir kötülüğün, gerçekleşecek gibi gösterilmesidir. Tehdit mağdurun karar verme ve serbest hareket etme özgürlüğünü kısıtlamalı iç huzurunu bozmalı ve onu endişeye düşürmelidir. Mağdura yapılan tehdidin,onun iç huzurunu bozmaya, onda korku ve endişe yaratmaya elverişli olması gerekir. Failin tehdit fiilini bilerek ve isteyerek işlemesi, verileceği söylenen zararın haksız olması yeterlidir. Fiilde korkutuculuk, ürkütücülük, ciddiyet yoksa tehdit kastının varlığından bahsedilemez. Mağdur haksız bir zarara uğrayacağı endişesine kapılmamışsa, korkutuculuk oluşmamıştır. Tehdit suçunun, bahsedilen yasal unsurlarının gerçekleşip gerçekleşmediği olaysal olarak değerlendirilmeli, fail ile mağdurun içinde bulundukları ortam, söylenen sözler, söylenme nedeni ve söylendiği koşullar nazara alınmalıdır....

            Somut uyuşmazlıkta, davacı tarafından davalı aleyhine açılan davada boşanma aşamasında olduğu davalı Betül'den kişisel münasebet kurmak üzere icra marifeti ile teslim aldığı müşterek çocuklarını yeniden davalıya teslim etmek üzere davalının ikametine gittiği sırada davalıların kendisine alenen hakaret ve tehdit ettiğini belirterek davalılardan manevi tazminat isteminde bulunmuştur. Davacı tarafından, haksız fiil teşkil eden kusurdan kaynaklı olarak davalılar aleyhine manevi tazminat davası açılmıştır. Haksız fiilden kaynaklanan tazminat davalarında görevli mahkeme, genel hukuk mahkemesi olan asliye hukuk mahkemesidir. Buna göre mahkemece işin esasına girilerek tarafları iddia ve savunmaları kapsamında esas hakkında karar verilmesi gerektiği halde görevsizlik kararı verilerek, aile mahkemelerinin görevli olduğu yönündeki tespiti yerinde olmamıştır....

            Allahınızı kitabınızı sinkaf edeceğim sizi burada yaşatmayacağım" diyerek hakaret ve tehdit etmesi şeklinde gerçekleşen olayda; mala zarar verme, hakaret ve tehdit suşlarının oluştuğuna dair mahkeme kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA, 26.04.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              Aleniyet, belirsiz sayıda kişilerin hakaret oluşturan sözü duymalarına olanak sağlamak suretiyle suçun işlenmesini ifade eder. Failin, hakaret oluşturan sözün duyulması olanağını yaratmış olması yeterlidir. Söylenen sözün fiilen duyulmuş olup olmaması önemli değildir. Tehdit, bir kimsenin başkasını, kendisinin veya yakınının hayatına, vücut veya cinsel dokunulmazlığına yönelik bir saldırı gerçekleştireceğini veya malvarlığı itibarıyla büyük bir zarara uğratacağını veya sair bir kötülük edeceğini bildirmesidir. Bu suçta fail, ağır ve haksız bir zarara uğratılacağını mağdura bildirmektedir. Gerçekleşmesi failin iradesine bağlı olan ve gelecekte vuku bulacak bir kötülüğün, gerçekleşecek gibi gösterilmesidir. Tehdit mağdurun karar verme ve serbest hareket etme özgürlüğünü kısıtlamalı iç huzurunu bozmalı ve onu endişeye düşürmelidir....

                Tehdit, bir kimsenin başkasını, kendisinin veya yakınının hayatına, vücut veya cinsel dokunulmazlığına yönelik bir saldırı gerçekleştireceğini veya malvarlığı itibarıyla büyük bir zarara uğratacağını veya sair bir kötülük edeceğini bildirmesidir. Bu suçta fail, ağır ve haksız bir zarara uğratılacağını mağdura bildirmektedir. Gerçekleşmesi failin iradesine bağlı olan ve gelecekte vuku bulacak bir kötülüğün, gerçekleşecek gibi gösterilmesidir. Tehdit mağdurun karar verme ve serbest hareket etme özgürlüğünü kısıtlamalı iç huzurunu bozmalı ve onu endişeye düşürmelidir. Mağdura yapılan tehdidin, onun iç huzurunu bozmaya, onda korku ve endişe yaratmaya elverişli olması gerekir. Failin tehdit fiilini bilerek ve isteyerek işlemesi,verileceği söylenen zararın haksız olması yeterlidir. Fiilde korkutuculuk, ürkütücülük, ciddiyet yoksa tehdit kastının varlığından bahsedilemez. Mağdur haksız bir zarara uğrayacağı endişesine kapılmamışsa, korkutuculuk oluşmamıştır....

                  UYAP Entegrasyonu