Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu açıklamalar ışığında, yalnızca haksız yere yakalanan ya da tutuklanan kişinin çektiği acının karşılığı olarak manevi zarar ödenmesi gerektiği, haksız el koyma nedeniyle manevi tazminat şartlarının oluşmayacağı gözetilerek, manevi tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, davacı lehine el koyma nedeniyle 1000 TL manevi tazminata hükmedilmesi, Kanuna aykırı olup, davalı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 12/02/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    b)Davacının nakdi tazminat ödemesini gerektiren haksız eylem 21/08/2007 günü gerçekleşmiş, davacı idare ise daha sonra alınan Nakdi Tazminat Komisyonu kararı ile 2330 sayılı Yasa gereğince yaralanan dava dışı görevlilere nakdi tazminat ödemiştir. Haksız eylem nedeniyle oluşan zarar olay gününde gerçekleşmiş olduğundan, haksız eylem sorumlusunun sorumlu tutulacağı tazminat tutarı da olay günündeki verilere göre belirlenmelidir. 2330 sayılı Yasa'nın 3. maddesinde yaralanan görevlilere ödenecek tazminatın karar günündeki en yüksek devlet memuru aylığı esas alınarak hesaplanacağı belirtilmekte ise de, buna göre hesaplanıp ödenen nakdi tazminatın tamamı haksız eylem sorumlusuna rücu edilemez. Davacı idarenin, haksız eylem sorumlusundan kaynaklanmayan nedenlerle daha geç nakdi tazminat ödemesi, bu yüzden artan tazminat tutarından haksız eylem sorumlusunun sorumlu tutulmasını gerektirmez....

      Ceza dosyası ve tüm dosya kapsamından; davalı ... ile dava dışı ..., ..., ... ve ...’in 07/08/2011 günü davacıyı basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek nitelikte yaraladıkları, yaralama eyleminin davalı dışında diğer dava dışı sanıklarla birlikte gerçekleştirildiği ve zararlı neticenin bu şekilde oluştuğu, yapılan yargılama sonucunda davalı ... ve dava dışı haksız eylem sorumlularından ..., ...’in davacıya yönelik basit yaralama eylemi nedeniyle adli para cezası ile cezalandırılmalarına ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, dava dışı haksız eylem sorumlusu ...’in davacıya yönelik basit yaralama eylemi nedeniyle adli para cezası ile cezalandırılmasına ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, yine dava dışı haksız eylem sorumlusu...’nun ise davacıya yönelik basit yaralama eylemi nedenile adli para cezası ile cezalandırılmasına kesin olarak karar verildiği, davacının ayrıca UYAP sistemi üzerinden yapılan sorgulama neticesi tespit edilen 2014/453, 2014/454, 2014/455, 2014/457...

        Bu açıklamalar ışığında, yalnızca haksız yere yakalanan ya da tutuklanan kişinin çektiği acının karşılığı olarak manevi zarar ödenmesi gerektiği, haksız el koyma nedeniyle manevi tazminat şartlarının oluşmayacağı gözetilerek, manevi tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, davacı lehine el koyma nedeniyle 5.000 TL manevi tazminata hükmedilmesi, Kanuna aykırı olup, davalı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 27/11/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          Zarar görenler isterse, doğrudan kişisel kusurlarından dolayı haksız eylemi gerçekleştiren kamu görevlisine karşı tazminat davası açabilecekleri gibi, isterlerse Devlete karşı da dava açabilirler. Somut olayda davacı, davalıların kişisel kusuruna dayanarak dava açtığından pasif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesinin doğru olmadığı düşüncesiyle değerli çoğunluğun kararına katılmıyorum. 25/05/2016...

            AŞ aleyhine 21/03/2014 gününde verilen dilekçe ile haksız ihtiyati hacze dayalı maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine yapılan yargılama sonunda; Mahkemece maddi tazminat isteminin kabulüne dair verilen 10/05/2016 günlü kararın Yargıtay'ca duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili, duruşmasız olarak incelenmesi de davacı tarafından istenilmekle, daha önceden belirlenen 08/10/2019 duruşma günü için yapılan tebligat üzerine taraflardan kimsenin gelmediği görüldü, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosyanın görüşülmesine geçildi. Tetkik hâkimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kâğıtlar incelenerek gereği düşünüldü. Dava, haksız ihtiyati haciz nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulü şeklinde hüküm kurulmuş; karar, taraflarca temyiz edilmiştir....

              "İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat Hüküm : Davanın kısmen kabulü ile 4.989,60 TL maddi, 10.000 TL manevi tazminatın davalı Hazineden alınarak davacıya verilmesine Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili ve davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Yapılan incelemeye, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre, davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak; 1-Manevi tazminat davaları kişilik hakkını koruyan, haksız tecavüzün doğurmuş olduğu olumsuz sonuçları, yani zararın giderilmesini, telafi edilmesini amaçlamaktadır. Manevi tazminat davası için, kişilik haklarının ihlal edilmesi özellikle sosyal ve duygusal kişilik değerlerinin ihlali ve hukuka aykırı bir fiilin bulunması gerekir....

                Haksız fiilden kaynaklanan tazminat davalarında kural olarak gerçek zarar ilkesi geçerlidir. Zarar gören ancak haksız fiil sebebiyle uğradığı gerçek zararını haksız fiil sorumlularından isteyebilir. Haksız fiillerde haksız fiil failinin sorumlu tutulacağı bedelin belirlenmesinde, haksız fiil nedeniyle davacı tarafın elde ettiği ve elde etmeyi ihmal ettiği yada yapmaktan kurtulduğu giderlerin zarardan düşülerek denkleştirme yapılması ve belirlenecek gerçek zarara hükmedilmesi gerekir. Aynı zamanda haksız fiil nedeniyle tazminat istemleri olay tarihine göre değerlendirilmelidir. Somut olaya gelince; davacı taraf, kendisinin ruhsat sahibi olduğu alanda davalı tarafından haksız olarak çıkartılan kömür nedeniyle zarara uğradığını öne sürmüştür....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 20/05/2015 gününde verilen dilekçe ile haksız eylem nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; mahkemenin yetkisizliğine dair verilen 16/11/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, haksız eylem nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece yetkisizlik nedeni ile dava dilekçesinin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili, davalının ... ....

                    ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/162 Esas KARAR NO : 2021/273 DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 04/03/2021 KARAR TARİHİ : 02/04/2021 Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı sunmuş olduğu 04/03/2021 tarihli dava dilekçesinde özetle; ...'...

                      UYAP Entegrasyonu