Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat Hüküm : Davanın reddine Davacının tazminat talebinin reddine ilişkin hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Gerekçeli karar başlığında "Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat" olan dava türünün, "Haksız Elkoyma - Arama ve Yakalama Nedeni ile Tazminat Talebi" olarak yazılması mahallinde düzeltilebilir yazım yanlışı olarak kabul edilmiştir. Akşehir Cumhuriyet Başsavcılığının 2015/3965 soruşturma numaralı dosyasında soruşturmanın tarafı olarak yer almayan davacının yanında çalışan personelleri olan ... ve ...'...

    İSTANBUL 4.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/22 Esas KARAR NO : 2022/132 DAVA : Haksız İhtiyati Tedbirden Kaynaklanan Maddi ve Manevi TazminatDAVA TARİHİ : 13/01/2017 KARAR TARİHİ : 04/11/2022 Mahkememizde görülmekte bulunan Haksız İhtiyati Tedbirden Kaynaklanan Maddi ve Manevi Tazminat davasının yapılan açık yargılamasının sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ... 2....

      ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/806 Esas KARAR NO : 2022/888 DAVA : Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 09.12.2021 KARAR TARİHİ : 01.12.2022 Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davalı şirketin ------ forması verileceğine dair ifadeler kullanıldığını, kampanyalarında görsel olarak-----ait-----ve------ tescilli renklerinin kullanıldığını, söz konusu ihlalin giderilmesi için davalı şirkete ihtarname gönderilmesine rağmen reklam kampanyalarının kullanılmaya devam edildiğini, davalının reklam kampanyası ile sponsorluk ücreti ödemeden sponsorluk hizmetinden yararlandığını iddia ederek, davalı tarafından yapılan ve haksız rekabet teşkil eden reklam nedeniyle müvekkili ------ zarar ve ziyanın tazmini için ıslah ve fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000 TL maddi ve 10.000 TL manevi tazminata hükmedilmesini,...

        Davalı; olayın, davacının haksız tahriki nedeniyle meydana geldiğini, ceza aldığını, ailesini zor geçindirdiğini, dava nedeniyle mağdur olacağını, haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.Mahkemece, davalının davacıya karşı haksız tahrik altında kalarak kasten insan öldürmeye teşebbüs suçunu işlediğini, ceza mahkemesindeki eylemlerin kesinleştiğini, bilirkişi raporu esas alınarak maddi tazminat davasının kısmen kabulü ile manevi tazminat davasının ise kabulüne karar verilmiştir.Dosyanın incelenmesinde; davacı vekili yargılama sırasında sunduğu 28/11/2014 tarihli ıslah dilekçesinde, dava dilekçesinde istenilen maddi tazminat miktarı için dava tarihinden, ıslahla artırılan 4.000,00-TL’lik maddi tazminat miktarı için ıslah tarihinden itibaren faiz talebinde bulunduğuna göre; mahkemece talep aşılarak maddi tazminatlara olay tarihinden itibaren faiz uygulanması doğru değildir....

          Gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan hak sahibinin, hak sahibi olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarihli ve 22/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır. Bu nedenle, haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklinde oluşan ve kullanmadan kaynaklanan olumlu zarar ile malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (olumsuz zarar) ecrimisilin kapsamını belirler. Haksız işgal, haksız eylem niteliğindedir....

            Davaya konu edilen olayda; davacı, başka bir mahkemede açılan haksız azil nedeniyle vekalet ücreti talepli dava dilekçesinde davalı sıfatında olduğunu ve sözü edilen dava dilekçesinde davacı vekili olan davalı tarafından "Davalının ....psikolojik olarak takıntılı, iki kanun maddesini okuyunca avukattan daha iyi bildiği saplantısı olan bir kişilik yapısı vardır." şeklinde ibareler kullanılarak kişilik haklarına saldırıda bulunulduğunu belirterek manevi tazminat talep etmiş ve mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Oysa ki davacı, sözü edilen dava dilekçesinde davacı olan dava dışı 3.kişi aleyhine aynı ibareler nedeniyle kişilik haklarına saldırıda bulunulduğu gerekçesiyle manevi tazminat davası açmış ve ... 1.Sulh Hukuk Mahkemesinin 2010/216 Esas, 2010/649 Karar sayılı kararı ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, karar onanarak kesinleşmiştir. Kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse, manevi tazminata hükmedilmesini isteyebilir....

              Şti. hakkındaki maddi tazminat isteminin reddine, manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne dair verilen 21/12/2009 günlü kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir. 2-Diğer temyiz itirazlarına gelince; dava, haksız dava açılması nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Yerel mahkemece davalılardan A.... İ..... Hizmetleri AŞ hakkındaki istemin tümü ile diğer davalı A...... D...... M..... Ltd Şti hakkındaki maddi tazminat istemi reddedilmiş; A...... D...... M........

                Mahkemece, davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir. Olay tarihinde yürürlükte bulunan 818 Sayılı Borçlar Kanunu'nun 60. maddesi haksız fiil nedeniyle tazminat davasının zararın ve sorumlunun öğrenildiği tarihten itibaren bir yıl, her halde zararı doğuran olayın gerçekleşmesinden itibaren on yıllık sürede zamanaşımına uğrayacağı düzenlenmiştir. Haksız fiil aynı zamanda suç teşkil eden bir eylem ise ve Ceza Kanunu’nda daha uzun zamanaşımı süresi öngörülmüşse haksız fiil sorumluluğunda da bu uzamış ceza zamanaşımı süreleri uygulanır. Haksız fiil nedeniyle zarara uğrayan bir tüzel kişi (özellikle kamu kurumu) ise, BK m.60'daki bir yıllık zamanaşımı süresi, tüzel kişi adına dava açmaya emir vermeye yetkili kişi ya da organının zararı ve tazminat sorumlusunu öğrendiği tarihten itibaren işlemeye başlar....

                  "İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat Hüküm : 1- Davacının uzun sürede yargılama ve makul sürede yargılanmama nedeniyle tazminat talebinin reddine 2- Haksız gözaltı nedeniyle tazminat talebinin kısmen kabulü ile 27.08 TL maddi ve 100 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili ve davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: 1- Davalı vekilinin temyiz isteminin incelenmesinde; Karar tarihi itibariyle temyiz kesinlik sınırının 2.190 TL olduğu ve davacı lehine hükmedilen tazminat miktarının 127,08 TL olması nedeniyle hükmün davalı açısından kesin olduğu görülmekle; Davalı vekilinin temyizinin katılma yolu ile yapılmadığı dikkate alınarak, 6100 sayılı HMK’nın geçici 3. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan ve 21.07.2004 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 5219 sayılı Kanunun 2....

                    Davacı idarenin nakdi tazminat ödemesini gerektiren haksız eylem 24.12.2004 günü gerçekleşmiş, ancak 14.07.2008 günlü Nakdi Tazminat Komisyonu kararı ile 2330 sayılı Yasa gereğince yaralanan dava dışı görevliye nakdi tazminat ödemiştir. Haksız eylem nedeniyle oluşan zarar olay gününde gerçekleşmiş olduğundan, davalının sorumlu tutulacağı tazminat tutarı da olay günündeki verilere göre belirlenmelidir. 2330 sayılı Yasa'nın 3. maddesinde yaralanan görevliye ödenecek tazminatın karar günündeki en yüksek devlet memuru aylığı esas alınarak hesaplanacağı belirtilmekte ise de, buna göre hesaplanıp ödenen nakdi tazminatın tamamı davalıya rücu edilemez. Davacı idarenin, davalıdan kaynaklanmayan nedenlerle daha geç nakdi tazminat ödemesi, bu yüzden artan tazminat tutarından davalının sorumlu tutulmasını gerektirmez....

                      UYAP Entegrasyonu