"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: 1-Kimliği hakkında yalan beyanda bulunma suçuna dair hükmün incelenmesinde, Sanığa yüklenen kimliği hakkında yalan beyanda suçunun gerektirdiği cezanın, türü ve süresine göre 765 sayılı TCK’nın 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen 7 yıl 6 aylık zamanaşımının suç tarihi olan 03.01.2004 gününden inceleme tarihine kadar geçmiş bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ...’in temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, bozma sebebi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddesi uyarınca sanık hakkında açılan kamu davasının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE 2-Hırsızlık suçuna dair hükmün incelenmesinde, Dosya ve duruşma tutanakları...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanmak HÜKÜM : Mahkumiyet Gereği görüşülüp düşünüldü: Sanığa atılı “Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması” suçunun oluşabilmesi için, failin işlemiş olduğu bir suç nedeniyle kendisi hakkında soruşturma veya kovuşturma yapılmasını engellemek amacıyla hareket etmesi gerektiği, suç soruşturma veya kovuşturması için düzenlenenler dışındaki diğer resmi belgelerin düzenlenmesi aşamasında görevlilere kimliği ile ilgili yalan beyanda bulunma eyleminin TCK.nın 206/1. maddesinde öngörülen suçu oluşturacağı, somut olayda, sanığın katılanın kimlik bilgilerini kullandığı olayda müşteki olarak bilgi sahibi sıfatıyla beyanda bulunması şeklindeki eylemin TCK.nın 206. maddesinde tanımlanan “Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan” suçunu oluşturacağı gözetilmeden, suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması, Kabule göre; Gerekçeli karar başlığında...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Kişi hüviyet veya sıfatına ilişkin yalan beyanda bulunma HÜKÜM : 765 s.TCK'nın 343/2,59 mad.ge. 1 yıl 3 ay hapis cezasına ilişkin. 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükmü karşısında; sanığa yüklenen "resmi belgenin düzenlenmesinde memura yalan beyanda bulunmak" suçunun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCK’nun 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, suçun işlendiği 07.07.2003 tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken, 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi SUÇ : Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan HÜKÜM : Beraat Avrupa Yakası Posta İşleme Merkez Müdürlüğü’nde şoför dağıtıcı olarak görev yapan sanığın, çalıştığı kurumuna kızı Ceyda (Sakarya) Yılmaz'ın evli olmasına rağmen 25.01.2006 tarihinde vermiş olduğu "tedavi yardım beyannamesi"nde bu yardımdan faydalanacaklar arasında göstermesi şeklinde gerçekleşen eyleminde; dosya içerisinde mevcut nüfus kayıt örneğinden ve diğer belgelerden gerçeğe aykırı beyanda bulunulduğu iddia olunan kızının 21.02.2006 tarihinde yani sanığın çalıştığı kuruma beyannameyi verdiği tarihten sonraki tarihte evlendiği, ayrıca evlendikten sonra sağlık karnesini kullanmadığı, karnenin en son 31.08.2005 tarihinde kullanılmış olması nedeniyle sanığın hileli bir hareket veya zarar doğuracak bir eylemi bulunmadığı gibi beyanname tarihi itibariyle kızının evli olmadığı gözetildiğinde yalan beyanda bulunma suçunun da gerçekleşmediğine dair mahkemenin kabul...
"İçtihat Metni"Mahkemesi : Ağır Ceza Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma, başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması, resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma Hüküm : 1- TCK'nın 188/3, 62, 52/2, 53, 63, 54. maddeleri uyarınca mahkumiyet 2- Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçu bakımından; beraat 3- Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma suçu bakımından; TCK'nın 206/1, 62, 53. maddeleri uyarınca mahkumiyet, CMK'nın 231/5. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılması Dosya incelenerek gereği düşünüldü: 1- Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma suçundan kurulan karara yönelik yapılan incelemede; Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararlar 5271 sayılı CMK'nın 231/12. maddesi gereğince itiraza tabi olup temyiz kabiliyeti bulunmadığından, temyiz incelemesine yer olmadığına, gereğinin merciince yerine getirilmesine...
Delillerle iddia ve savunma, duruşma göz önünde tutularak tahlil ve takdir edilmiş sübutu kabul olunan fiilin unsurlarına uygun şekilde tavsif ve tatbikatı yapılmış bulunduğundan, yerinde görülmeyen sanık müdafiin temyiz itirazlarının reddiyle kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan mahkûmiyet hükmünün ONANMASINA, Sanık hakkında resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma suçundan kurulan hükme yönelik temyiz incelemesine gelince; Sanığa isnat olunan resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma suçunun 765 sayılı TCK.nın 343/2. maddesinde öngörülen cezasının üst sınırı itibarıyla aynı Kanunun 102/4 ve 104/2. maddelerinde belirlenen 7 yıl 6 aylık asli ve ilave zamanaşımına tâbi olduğu, suç tarihi olan 28.04.2002 ile inceleme günü arasında bu sürenin gerçekleştiği anlaşıldığından, 5237 sayılı TCK.nın 7/2 ile 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilmek suretiyle hükmün CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : 6136 sayılı Yasaya aykırılık ve resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma HÜKÜM : -Sanık ... hakkında 6136 sayılı Yasaya aykırılık ve resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma suçlarından; -Sanık ... hakkında resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma suçundan hükümlülük ve müsadere Gereği görüşülüp düşünüldü: Yapılan yargılamaya, dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde gösterilen ve değerlendirilen delillere, oluşa ve mahkemenin soruşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, suçun oluşumuna ve niteliğine uygun kabul ve uygulamasına, hukuka uygun, yasal ve yeterli olarak açıklanan gerekçeye göre sanıkların, yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak: 1- 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, 1. fıkranın (c) bendinde yazılı sanıkların kendi altsoyu üzerindeki velayet hakkından, vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan koşullu...
İCRA MAHKEMESİ Gerçeğe aykırı beyanda bulunmak suçundan sanıklar ..., ... ve ...'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi Gereği görüşülüp düşünüldü: 5237 sayılı TCK.nın 268. maddesinde düzenlenen başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma suçunun oluşabilmesi için işlediği suç nedeniyle kendisi hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılmasını engellemek amacıyla, başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılarak soruşturma ve kovuşturma işlemlerinin kimlik bilgileri verilen mağdur hakkında yapılmasına neden olunması gerekir. Bir adli soruşturma ya da kovuşturma işlemi olmaksızın kimlik bilgilerinin gizlenmesi amacıyla başkalarına ait kimlik bilgilerinin kullanılması ve verilen kimlik bilgilerine göre resmi belge düzenlenmesi halinde TCK.nın 206. maddesinde düzenlenen resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma suçu, bir resmi belge düzenlenmemiş olması halinde 5326 sayılı Kabahatler Kanunu'nun 40/1. maddesinde düzenlenen kimliği bildirmeme kabahati oluşur....
Bir adli soruşturma ya da kovuşturma işlemi olmaksızın kimlik bilgilerinin gizlenmesi amacıyla başkalarına ait kimlik bilgilerinin kullanılması ve verilen kimlik bilgilerine göre resmi belge düzenlenmesi halinde TCK.nın 206. maddesinde düzenlenen resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma suçu oluşur. Somut olayda, sanığa isnat olunan, idari yaptırım gerektiren trafik ceza tutanağı düzenlenmesi sırasında mağdura ait sürücü belgesinin ibraz edilmesinden ibaret eylemin TCK.nın 206. maddesinde düzenlenen resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma suçunu oluşturacağı ve hukuki durumunun buna göre takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması, Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 09.09.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi....