BANKA KARTLARI VE KREDİ KARTLARI KANUNU [ Geçici Madde 5 ] 5915 S. BANKA KARTLARI VE KREDİ KARTLARI KANUNUNDA DEĞİ... [ Madde 2 ] 1086 S. HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNU(MÜLGA) [ Madde 429 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki "itirazın iptali " davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Karaman 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nce davanın kısmen kabulüne dair verilen 10.3.2010 tarih ve 2009/130 E.ve 2010/29 K sayılı kararın incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay Yüksek 19.Hukuk Dairesinin 12.07.2010 tarih ve 2010/6053 ES., 8799 K. sayılı ilamı ile; (... Davacı vekili, davalıların müvekkili banka ile davalılar arasında imzalanan Kredi Kartı Üyelik Sözleşmesinden kaynaklanan borçları ödememeleri üzerine hesabın kat edilerek, kat ihtarnamesinin davalılara gönderilmesine rağmen borcun ödenmemesi nedeniyle başlattıkları takibin davalıların itirazı üzerine durduğunu bildirerek itirazın kesin olarak kaldırılmasına, asıl alacak miktarı olan 12.770....
Yüklenicinin teklif mektubunun ikinci sahifesinde yapılacak standın en az sekiz fuar kullanımına uygun olduğu garanti edilmiştir. Standın garanti edilen bu vasıflarına uygun olmaması, eksik ve kusurlu imal edilmiş olması halinde eser sözleşme ve iş sahibinin ondan beklediği amaca uygun olarak yapılmış sayılamayacağından yüklenicinin iş bedelinin tamamına hak kazandığını kabul etmek mümkün olmayacaktır. Bu durumda dava konusu fuar standının garanti edildiği gibi sekiz fuar kullanımına uygun yapılıp yapılmadığı, var olduğu belirlenen hasarların imalat hatası, kullanım hatası veya harici etkiler sonucu oluşup oluşmadığı iş sahibinin BK. 360. maddesine göre bedelde indirim ve tazminat hakkı olup olmadığı ve miktarının bilirkişiler kurulundan alınacak ek raporla saptanarak sonucuna uygun bir karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar üzerinde durulmadan eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış kararın bozulması gerekmiştir....
Mahkemece yapılan yargılama sonunda davalı banka ile dava dışı borçlu arasında imzalanan kredi sözleşmesinde davacı ...’ ın garanti eden, diğer davacının ise kefil sıfatı ile imzalarının bulunduğu, ancak davacı ...’ ın verdiği teminatın kefalet ilişkisi kapsamında kabul edilmesi gerektiği, sözleşmede davacı kefillerin sorumlu oldukları miktarın gösterilmediği, sözleşmenin 20. maddesinde kredi miktarına yapılan atfın B.K.’nun 484. maddesine uygun bir atıf olmadığı bu nedenle de davacı kefillerin davalı bankaya sorumlulukları bulunmadığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı banka vekillerince temyiz edilmiştir. Taraflar arasında akdedilen 01/11/1999 tarihli sözleşmesinde davacı ...’ ın garanti eden, diğer davacı ...’ in ise kefil sıfatı ile imzaları bulunmaktadır. Mahkemece garanti sözleşmesinin kefalet olarak kabulünde isabetsizlik bulunmamaktadır....
[TBK m. 128] maddesinde sözü edilen üçüncü şahsın fiilini taahhüt niteliğinde bir garanti akdi olduğu…” hüküm altına alınmıştır (11.06.1969 gün ve 1969/4 E., 1969/6 K. sayılı İBK.). Teminat mektupları ile ilgili sözleşme, üçüncü şahsın belli bir fiilini ya da fiillerini Türk Borçlar Kanunu’nun (TBK) 128’inci maddesi kapsamında taahhüt niteliğinde bir garanti sözleşmesidir ve banka borcu ancak riskin doğması ile ortaya çıkar (Reisoğlu. S.: Banka Teminat Mektupları ve Kontrgarantiler, 4.b., Ankara 2003). Teminat mektuplarında banka ile muhatap arasındaki garanti sözleşmesi soyut borç ikrarı niteliğinde değildir ve bankanın ödeme mükellefiyetinin doğumu için, garanti sözleşmesi kapsamında kalan riskin gerçekleştiğinin muhatap tarafından ispat edilmesi gerekir (Doğan, V.: Banka Teminat Mektupları, 2.b., s. 177). 3....
Garanti Koza Hem Odea Bank kredisini ödeyerek kaptmak için hem de kalan inşaat harcamalarını finanse etmek için müvekkil bankadan yeni bir kredi kullanıldığını, müvekkil banka ile davalı Garanti Koza arasında 23 Eylül 2016 tarihli 1.325,000,00 TL limitli bir genel kredi sözleşmesi ve bu GKS'nin eki ve ayrılmaz bir parçası olan ek protokol imzaladığını, davalı Garanti Koza ile müvekkil banka arasında bir ticari bir kredi ilişkisi bulunduğunu, davacı ile müvekkil banka arasında tüketici ilişkisi veya herhangi bir hukuki ilişki bulunmadığını, ihtilafa konu taşınmaz üzerinde bulunan ve fekki talep edilen ipotek ise müvekkil banka ile davalı Garanti Koza arasındaki Genel Kredi Sözleşmeleri ve Ek protokole dayalı ticari bir kredinin teminatı olduğunu, müvekkil bankanın ne davacı ne de davalı Garanti Koza ile arasında bir tüketici işlemi bulunmadığından görev yönünden itiraz ettiklerini, her türlü dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla mahkemece resen tespit edilecek nedenlerle, öncelikle...
. - 2019/485 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, Romanyada mukim müvekkili banka ile yine Romanya'da mukim dava dışı INCIROM Tekstil arasında kredi ilişkisi kurulduğunu, davalı şirketin 02.12.2008 tarihli garanti taahhüdü imzalayarak müvekkili banka ile INCIROM arasında akdedilen kredi sözleşmesi nedeniyle INCIROM’un müvekkili bankaya karşı olan borçlarını ifa etmemesi halinde kredi sözleşmesinden doğmuş doğacak 300.000 Euro’luk kısmını ödeyeceğini garanti ettiğini, INCIROM firmasının borca batık olduğunu, garanti belgesi gereğince davalı hakkında başlatılan takibin davalının itirazı üzerine durduğunu belirterek, itirazın iptaline karar verilmesini...
. - 2019/485 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, Romanyada mukim müvekkili banka ile yine Romanya'da mukim dava dışı INCIROM Tekstil arasında kredi ilişkisi kurulduğunu, davalı şirketin 02.12.2008 tarihli garanti taahhüdü imzalayarak müvekkili banka ile INCIROM arasında akdedilen kredi sözleşmesi nedeniyle INCIROM’un müvekkili bankaya karşı olan borçlarını ifa etmemesi halinde kredi sözleşmesinden doğmuş doğacak 300.000 Euro’luk kısmını ödeyeceğini garanti ettiğini, INCIROM firmasının borca batık olduğunu, garanti belgesi gereğince davalı hakkında başlatılan takibin davalının itirazı üzerine durduğunu belirterek, itirazın iptaline karar verilmesini...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi -K A R A R- Dosya içeriğine göre dava, davacı-mudi ile davalı banka arasındaki banka kredi sözleşmesinden kaynaklanan zarara ilişkin tazminat davası olup, Başkanlar Kurulu Kararı ve Yargıtay Yasasının 14. maddesine göre temyiz inceleme görevi Yüksek 19.Hukuk Dairesine aittir. Bu nedenlerle dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE 21.5.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Şti, ... ve ... yönünden; icra dosyasına yaptıkları işlemiş faiz miktarına, %94.5 oranındaki temerrüt faizine ve faizin % 5 gider vergisi ile 34 adet çek yaprağı nedeniyle 32.090,00 TL çek garanti tutarından kaynaklanan gayri nakit alacağa yönelik itirazın, davalılardan ... yönünden ise 9 adet çek yaprağı nedeniyle garanti tutarları toplamı 5.965,00 TL gayrı nakit alacağa yönelik itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
SAVUNMA: Davalılardan GARANTİ KOZA A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili banka ile davacı arasında kredinden ve sair nedenden kaynaklı herhangi bir sözleşme, sebepsiz zenginleşme taahhüt, haksız fiil ve sair borç doğuran bir hukuki ilişkinin bulunmadığını, davacı ile müvekkil banka arasında tüketici ilişkisi veya hukuki ilişki bulunmadığını, bu davanın tarafları arasında hukuki ilişki bulunan tek tarafın diğer davalı Garanti koza olduğunu, söz konusu ilişkide müvekkil banka ile adı geçen firma arasında imzalanmış genel kredi sözleşmeleri ve bu sözleşmeden kaynaklı müvekkili bankanın adı geçen firmadan mevcut kredi alacaklarının bulunmasından ibaret olduğunu, ba nedenle davacı ile müvekkili banka arasında tüketici işlemi bulunmadığını, bu nedenle açılan davanın reddini talep etmiştir....