Davacı, 15.02.2014 tarihinde satın aldığı telefonun kamera camında çizik olması nedeniyle ayıplı malın bedelinin iadesi istemiyle eldeki davayı açmıştır. Uyuşmazlık, yetkili servisin bedel iadesine ilişkin davada sorumlu olup olmadığı hususundadır. Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 4'üncü maddesine göre ayıplı mal ve hizmetlerden kimin sorumlu olacağı düzenlenmiştir. Buna göre imalatçı, üretici, satıcı, bayi, acente, ithalatçı ve kredi veren ayıplı maldan ve tüketicinin bu maddede yer alan seçimlik haklarından dolayı müteselsilen sorumludur. Yetkili servisin sorumlu olacağına dair hiçbir düzenleme mevcut degildir. Görüldüğü gibi satın alınan malın yetkili servisi, maldaki ayıptan dolayı tüketiciye karşı yasal olarak sorumlu tutulmamıştır. Somut olayımızda davalı yetkili servis olup satıcı veya acente değildir. Yasal olarak ayıplı maldan dolayı sorumluluğu yoktur....
Mahkemece aldırılan 21.1.2013 ve müteakip tarihli teknik bilirkişi ek raporlarında; araçtaki arızaların üretim hatası olduğu ve maldan yararlanmayı engellediği ve gizli ayıplı olduğu ve garanti süresinden sonra da aracın aynı arızayı tekrarlaması nedeni ile araçtaki arızanın giderilemediği açıklanmış, yine akabinde aldırılan meslek yüksek okulu öğretim görevlilerinden alınan ikinci 31.10.2013 ve devamındaki ek raporlarda da, aracın üretimden kaynaklı gizli ayıp bulunduğu, aracın hali hazırda bir probleminin bulunmadığı açıklanmıştır. Mahkemece, araçtaki arızanın tamiratla tamamen giderildiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir....
Sulh Hukuk Mahkemesi 2021/54 D.İş sayılı dosya ile tespit davası açtıklarını ve bu davada da bilirkişi raporunda aracın ayıplı mal olduğunun belirlendiğini, tespit ettirilen tüm ayıpların yaklaşık olarak 3 ay süren bir tamir süreci sonunda ancak giderilebildiğini, aracın alındığından bugüne kadar ki geçen süreçte müvekkil aldığı üründen beklenen faydayı sağlayamadığı gibi üzerine yüklü miktarda da masraf yapmak zorunda kaldığını beyanla müvekkilinin araçtan beklenen faydayı sağlamak bir yana aldığı andan itibaren serviste bulunan aracına ilişkin yapmış olduğu masrafların satış bedelinden düşülerek müvekkilime ayıplı maldan kaynaklı olarak ödenmesini talep ve dava etmiştir. İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiş, bu karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İddianın ileri sürülüş biçimine ve dosya kapsamına göre, dava, alım-satım akdine dayalı hukuki ayıptan kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir....
nin yetkili servis olarak ayıplı hizmet sunduğunu ileri sürerek aracın davalılara iadesi ile satış bedelin faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini dilemiştir. Mahkemece 6502 sy 9.maddesi kapsamında her üç davalının ayıplı maldan birlikte sorumlu oldukları davalı ... Otomotiv ltd şti'nin diğer davalı ... motorlu araçlar ltd şti ile birlikte hareket ederek dava konusu aracı alıp davacıya satmış olduğu gerekçesiyle 38.628,48-TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Hüküm davalı davalı .... tarafından temyiz edilmiştir. Somut olayımızda, davalı yetkili servis olup satıcı veya acente değildir. Yasal olarak ayıplı maldan dolayı sorumluluğu yoktur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar vekillerince emyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili; müvekkili tarafından 11/01/2011 tarihinde satın alınan ... marka minibüsün gizli ayıplı olduğunu, aracın teslim alınmasından sonra yıkanması sırasında camlardan içeriye su sızdığının tespit edildiğini, aracın birçok kez servise götürülmesine rağmen arızanın giderilemediğini ve halen su almaya devam ettiğini, bu durumun maldan yararlanmayı engellediğini belirterek aracın geri alınarak ayıpsız misliyle değiştirilmesine, bu mümkün değilse araç bedelinin ticari faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ... Oto Servis Tic. Ltd....
ekpertiz hizmetinden kaynaklanan kusurdan dolayı müvekkilinin maddi zarara uğradığını belirterek davalı tarafından sağlanan ayıplı hizmet bedeli olan 300-TL ile ayıplı hizmetin ifasından kaynaklı olarak müvekkilinin uğradığı şimdilik 11.050-TL zararın davalıdan alınıp faizi ile birlikte, müvekkiline verilmesini talep ve dava etmiştir....
Buna göre imalatçı, üretici, satıcı, bayi, acente, ithalatçı ve ... veren ayıplı maldan ve tüketicinin bu maddede yer alan seçimlik haklarından dolayı müteselsilen sorumludur. Yetkili servisin sorumlu olacağına dair hiçbir düzenleme mevcut degildir. Yine 6502 sayılı yasa 9. maddesi de servis hizmeti verenin ayıplı maldan sorumluluğuna dair bir düzenleme içermemektedir. Görüldüğü gibi satın alınan malın yetkili servisi, maldaki ayıptan dolayı tüketiciye karşı yasal olarak sorumlu tutulmamıştır. Somut olayımızda davalı yetkili servis olup satıcı veya acente değildir. Yasal olarak ayıplı maldan dolayı sorumluluğu yoktur. Temyiz eden bu davalı aleyhine açılan davanın husumet nedeniyle reddi gerekirken, davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. Kabule göre de; davacı, sıfır km satın aldığı araçtaki üretimden kaynaklanan hata ve arızalar nedeniyle sözleşmeden dönerek bedel iadesi talebi ile eldeki davayı açmıştır....
un evinde satın almış olduğu makinelerle temizlik yaptığı sırada müşteriye ait ev eşyalarında buhar makinesinden kaynaklı yanık izlerinin oluştuğunu, oluşan zarara binaen müşteriye 6.100,00-TL ödenmek durumunda kalındığını, zararın davalıdan satın alınan makinenin ayıplı olmasından kaynaklandığını, müvekkilinin bu aşama sonrasında makineyi kullanmasının mümkün olmadığını ileri sürerek ayıplı buharlı yıkama makinesinin davalıya iadesiyle makine için ödenen 9.499,00-TL, ayıplı makinenin oluşturduğu zarar uyarınca müşteriye ödenen 6.100,00-TL ve müvekkilinin manevi zararına binaen 7.000,00-TL toplamı 22.600,00-TL'nin olay tarihinden itibaren en yüksek mevduat faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu makinenin ayıplı olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir....
Dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillerle, usul ve yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle; mahkemece yapılan yargılama sırasında alınan bilirkişi raporunun somut olaya uygun, taraf ve yargı denetimine açık olmasına, bilirkişi raporu uyarınca dava konusu makinenin ayıplı olduğunun sabit bulunmasına, TBK'nun 227 ve 229. maddeleri uyarınca alıcının satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme hakkına ve ayrıca ayıplı maldan doğan zararlara ilişkin olarak genel hükümler uyarınca tazminat isteme hakkına sahip bulunmasına göre, davalı vekilinin sair istinaf itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; TBK'nun 229. maddesi uyarınca satış sözleşmesinden dönen alıcı, satılanı, ondan elde ettiği yararları ile birlikte satıcıya geri vermekle yükümlüdür....
Dava konusu aracın ikinci el olarak 13/01/2011 tarihinde satın alındığı, bu tarihte 4077 sayılı yasanın yürürlükte olduğu ancak mahkemece, 6502 sayılı yasa hükümleri esas alınarak değerlendirme yapıldığı görülmüştür. 4077 sayılı yasanın 4.maddesinde, ayıplı malın tanımı ile tüketicinin seçimlik hakları ile ayıplı maldan kimlerin ne şekilde sorumlu olacağı düzenlenmiştir. 4077 sayılı yasanın 4/3 maddesinde imalatçı - üretici, satıcı, bayii, acente, ithalatçı ve 10.madde kapsamında kredi veren ayıplı maldan ve tüketicinin bu maddede yer alan seçimlik haklarından dolayı müteselsilen sorumlu oldukları düzenlenmiştir. Bu nedenlerle husumet yönünden yapılan itiraz yerinde görülmemiştir. 4077 sayılı yasanın 4.maddesinin son cümlesinde satılan malın ayıbı tüketiciden satıcının ağır kusuru ve hilesiyle gizlenmiş ise zamanaşımı süresinden yararlanılamayacağı hususu yer almaktadır....