Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

AŞ aleyhine 18/07/2007 gününde verilen dilekçe ile tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 14/07/2009 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi taraflar vekillerince süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, ayıplı mal nedeniyle uğranılan maddi zararın ödetilmesi istemine ilişkin olup davacı, ikinci el alıcı olarak sahibi olduğu aracın imalat hatasından kaynaklanan arıza yaptığını belirterek, onarım giderinin davalıdan alınmasını istemiştir. Davalı ise, taraflar arasında satış sözleşmesi bulunmadığını; davanın husumet, zamanaşımı ve esas yönlerden reddedilmesi gerektiğini savunmuştur. Yerel mahkemece istemin bir bölümü kabul edilmiş; karar, taraflarca temyiz olunmuştur. Üretim hatasından kaynaklanan ayıplı mal nedeniyle uğranılan zarardan üretici sorumludur....

    . - 2020/260 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, davacı ile davalı arasında tek satıcılık sözleşmesi imzalandığını, ayrıca davacı tarafından davalıya taşınmaz ve balık satımından ayrıca balık boylama, aşılama veterinerlik, tekne kiralama, tesis kurulumu vb. mal ve hizmetlerden kaynaklanan alacağı bulunduğu, davacı tarafından davalıya satılan mal ve hizmet bedelleri ile sözleşme uyarınca davacı tarafından davalıya yapılan ödemelerin mahsuplaşmasından doğan 2007-2011 yıllarına ait cari hesap ilişkisinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine davalının haksız yere borca ve icra dairesinin yetkisine itiraz etttiğini ileri sürerek, itirazın iptalini...

      "İçtihat Metni" Yatağan Asliye Hukuk Mahkemesi Dava, ticari araç satımından kaynaklanan tazminat istemine ilişkin olup, kararın temyizen incelenmesi görevi 19. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ:Dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 19.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 13.6.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        "İçtihat Metni" Asliye Hukuk Mahkemesi KARAR Dava ticari araç satımından kaynaklanan tazminat isteğine ilişkin olup, temyiz inceleme görevi Yargıtay 19.Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ:Dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 19. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 10.11.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          İddianın ileri sürülüş biçimine ve dosya kapsamına göre, dava, ayıplı mal satımından kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Başkanlar Kurulu'nun İş bölümüne ilişkin kararı gereğince "6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunda düzenlenen abonelik, eser, taşıma, sigorta, bankacılık sözleşmeleri dışındaki sözleşmelerden (devre mülk, devre tatil, paket tur, kapıdan satış gibi) kaynaklanan davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar"a karşı istinaf inceleme görevinin 18., 19. veya 46. Hukuk Dairesi'ne ait olduğu belirlendiğinden, dairemizin bu istinaf başvurusunu incelemeye görevli olmadığı anlaşılmakla, aşağıdaki şekilde karar verilmiştir. K A R A R : Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1- Dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE 2- Dava dosyasının İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18. 19. veya 46. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, Dair; HMK'nın 352. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonunda 22/11/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

          Mahkemece toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda; taraflar arasında mal alım satımından kaynaklanan ticari ilişki nedeniyle davacı şirketin davalı şirketten 1.983,73 TL alacaklı olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, koşulları oluştuğundan asıl alacağın %40'ı oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 25.03.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Tüketici ise bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan gerçek yada tüzel kişiyi, Hizmet; bir ücret veya menfaat karşılığında yapılan mal sağlama dışındaki her türlü faaliyeti İmalatçı-Üretici: Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere tüketiciye sunulmuş olan mal veya hizmetleri ya da bu mal veya hizmetlerin hammaddelerini yahut ara mallarını üretenler ile mal üzerine kendi ayırt edici işaretini, ticari markasını veya unvanını koyarak satışa sunanları, ifade eder şeklinde tanımlanmıştır. Yine aynı kanunun 4-A maddesinde ''Sağlayıcı, bayi, acente ve 10 uncu maddenin beşinci fıkrasına göre kredi veren, ayıplı hizmetten ve ayıplı hizmetin neden olduğu her türlü zarardan ve tüketicinin bu maddede yer alan seçimlik haklarından dolayı müteselsilen sorumludur. Sunulan hizmetin ayıplı olduğunun bilinmemesi bu sorumluluğu ortadan kaldırmaz." hükmü düzenlenmiştir....

              - K A R A R - Davacı vekili, davalı yanın müvekkiline mal satımından kaynaklanan bakiye alacağının tahsili amacıyla müvekkili aleyhine takip başlatmış ise de, yanlar arasında ticari bir ilişki bulunmadığını ve müvekkilinin davalıya borcu olmadığını belirterek, borçlu bulunmadığının tespitine, % 40 oranında tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkilinin davacıya 24.646.00 YTL tutarında mal sattığını ve bu malın 14.000.00 YTL bedelli kısmının iki adet çekle ödendiğini ve bakiye alacak için müvekkilinin takibinde haklı olduğunu bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur....

                Dava ayıplı mal satımından kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Davacı taraf davalı firmadan 05/05/2017 tarihinde üreticisi davalı ... Gıda olan ürünleri aldığını, ürünlerde gizli ayıp olduğunu bu nedenle davalı satıcı ve davalı üreticinin sorumluluğunun bulunduğunu iddia etmiştir. Ayıp iddiasının ispat yükü davacı üzerindedir. Ürünlerin ayıplı olup olmadığına ilişkin incelenin bilirkişiler marifetiyle tespiti gerekmektedir. Davacı tarafa bilirkişi incelemesi yapılması için eksik gider avansını yatırmak üzere 2 haftalık kesin süre verilmiştir, verilen kesin süre içerisinde eksik gider avansı yatırılmadığı gibi davacı vekili 5 nolu celsedeki beyanında gider avansının yatırılmayacağını , dosyanın mevcut delil durumuna göre değerlendirilmesini talep etmiştir. Dosyadaki mevcut bilgi ve belgelere göre davacının ürünlerdeki ayıp iddiasını somut deliler ile ispatlayamadığı kanaatine varılmakla davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

                  DAVA TARİHİ : 16/03/2017 KARAR TARİHİ : 10/12/2021 G.K.YAZIM TARİHİ : 30/12/2021 Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali ( Ayıplı Mal Satımından Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde; Müvekkilinin, davalıdan metal malzeme (sac) satın aldığını ve ürün bedelini ödendiğini, taraflarına teslim edilen metal malzemenin yapılan incelemesinde ayıplı olduğunun tespit edildiğini, karşı tarafa durumun bildirildiğini vede ayıplı mallarında iade edildiği, ancak ürün bedelinin kendilerine iade edilmediğini, söz konusu bedelin tahsili amacıyla Ankara ......

                    UYAP Entegrasyonu