Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, davalının yasal süre içerisinde ayıp ihbarında bulunduğunu ispat edemediği, davalı tarafından gönderilen 4 adet reklamasyon faturasının 3’ünün 8 günlük sürede, diğerinin ise bu süre geçtikten sonra iade edildiği, kesilen faturaların gerçek anlamda bir reklamasyon faturası olmadığı, davalının davacıdan takas mahsup talebi bulunmadığı, ticari defterlerine göre davacının alacaklı olduğu belirtilerek kısmi itirazın iptaline, alacak likit olmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2- Somut olayda, ticari mal satımından kaynaklanan davacı alacağının likit (bilinebilir) nitelikte olduğu gözetilerek İcra ve İflâs Kanunu'nun 67’nci maddesi hükmü gereğince davacı alacaklı yararına hüküm altına alınan miktar üzerinden %40 oranında...

    Malın ayıplı olmasından kaynaklanan tazminat hukukuna yönelik davada karşılıklı Görevsizlik kararı bulunmadığından yargı yeri belirleme olanağı bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle dava dosyasının bu aşamada yargı yeri belirlenmesi koşulları bulunmadığından mahalline GÖNDERİLMESİNE,21.09.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Dosya kapsamı içerisindeki bilgi ve belgeler, ilk derece mahkeme gerekçesinde dayanılan deliller ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında, mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, taraflar arasında kumaş satımından kaynaklanan ticari ilişki bulunduğu, davalının bir kısım kumaşların ayıplı çıktığını, yurtdışı alıcı firmanın iade faturası düzenlemesi nedeniyle davacıya reklamasyon adı altında fatura düzenlendiğini belirttiği, davacının faturayı iade ettiği, davalının ayıplı mal iddiasına ilişkin olarak ispata yarar delil sunmadığı, davanın miktarı itibariyle tanık dinlenemeyeceği, TBK’nın 89. maddesine göre, para alacaklarında alacaklının yerleşim yerinin yetkili olacağı anlaşıldığından, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesine göre esastan reddine karar verilmiştir....

        Mahkemece toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporu doğrultusunda, davalının zamanaşımına yönelik itirazının yerinde görülmediği, yanlar arasında bayiilik ilişkisi bulunduğu, ayıplı mal satımından dolayı görülen ... 3. Tüketici Mahkemesi'nin 2007/186 sayılı dosyasında davalı şirkete davanın ihbar edildiği, davalı yanca davaya cevap verildiği, savunma hakkının kısıtlanmadığı, davacının talebinde haklı olup, yaptığı ödemeleri davalıdan rücu edebileceği gerekçesiyle davanın kabulüne itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 09.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Dava, ayıplı mal satımından kaynaklanan alacağın tahsili istemine ilişkindir. Davalı vekili, ayıp ihbarının süresinde yapılmadığını, davacının satın aldığı malın bedelini ödemediğini, iflas davasına karşı alacak davası açılamayacağını, talep edilen faiz ile kazanç kaybının fahiş olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, karşı davanın asıl dava olan iflas davasından tefriki suretiyle yapılan yargılamada önceki heyet raporları ile ek raporlarında malın ayıplı olduğunun ve ayıp ihbarının süresinde yapıldığının kabul edilmesine rağmen son heyet raporunda ayıbın kumaşın dokunmasından mı? Yoksa davacı tarafından yıkanarak kimyasal işleme tabi tutulmasından mı?...

            ÇEKİŞMELİ HUSUSLAR, TOPLANAN DELİLLER, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava ayıplı mal satımından kaynaklı tazminat davasıdır. Taraflar arasındaki uyuşmazlığın davalı tarafından davacıya satılan malların ayıplı olup olmadığı buna dayalı ödenen bedellerin ve verilen servis hizmetlerinin davalıdan tahsilinin gerekip gerekmediği hususunda olduğu anlaşılmıştır. Taraflarca bildirilen deliller toplanmış, Konya . ATM'nin ... D.İş sayılı dosyası, faturalar, servis raporları, ihtarnameler, taraf ticari defterleri ve tüm belgeler celbedilmiştir. Dosyada taraf ticari defterleri incelenmek suretiyle rapor alınmıştır. Davalı defterleri incelenmek suretiyle sunulan 04/10/2019 tarihli raporda özetle; Davalı şirketin dava tarihi itibarı ile davacıdan 162,07-TL alacağı olduğu ifade edilmiştir....

              Asliye Ticaret Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 27.06.2019 tarih ve 2016/730-2019/690 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Dava, ayıplı mal satımından kaynaklanan alacağın tahsili istemine ilişkindir. Davalı vekili, ayıp ihbarının süresinde yapılmadığını, davacının satın aldığı malın bedelini ödemediğini savunarak davanın reddini istemiştir....

                İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Müvekkili adına ayıplı mal dolayısıyla açılmış olan davayı Kayseri 1. Tüketici Mahkemesi'nin yetkisizlik nedeniyle reddettiğini, müvekkilinin yerleşim yerinin Kayseri İli olduğunu, yetkisizlik kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, tüm bu nedenlerle mahkeme tarafından verilen kararın ortadan kaldırılmasını, dosyanın yerel mahkemeye iadesine karar verilmesini talep etmiştir. HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: Dava, ayıplı mal/araç satımı iddiasına dayalı ücretsiz onarım, maddi ve manevi tazminat taleplerine ilişkindir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat hukukuna ilişkin davada Şişli 3.Asliye Hukuk ve İstanbul 2.Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, davacının sahibi olduğu devre tatil hakkının satış ve pazarlanmasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Yasa ile tüketiciler ile satıcı ve üretici firma arasındaki mal ve hizmet alım satımından kaynaklanan anlaşmazlıkların çözüme kavuşturulması görevi Tüketici Mahkemelerine verilmiştir. 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Yasa’nın 1. maddesinde Yasa’nın amacı; “... ekonominin gereklerine ve kamu yararına uygun olarak tüketicinin sağlık ve güvenliği ile ekonomik çıkarlarını koruyucu, aydınlatıcı, eğitici, zararlarını tazmin edici, çevresel tehlikelerden korunmasını...

                  Yasanın 3. maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları, hizmet ; bir ücret veya menfaat karşılığında yapılan mal sağlama dışındaki her türlü faaliyeti ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek yada tüzel kişiyi ifade eder şeklinde tanımlanmıştır. Yine anılan yasanın 3/d maddesinde, "hizmet; bir ücret veya menfaat karşılığında yapılan mal sağlama dışındaki her türlü faaliyet" olarak tanımlanmıştır....

                    UYAP Entegrasyonu