Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanmadan Sonra Açılan Maddi ve Manevi Tazminat Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosya içerisinde bulunan Kaman Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/115 esas, 2013/15 karar sayılı dosyası fotokopi şeklinde olup, dosya içindeki bir takım belgelerin eksik olduğu anlaşılmaktadır. İncelenmesi gerekli görülen bu dosyanın aslının eklenerek gönderilmesi için dosyanın mahalli mahkemesine İADESİNE, oybirliğiyle karar verildi.20.11.2014(Prş.) ....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Katkı Payı, Katılma Alacağı, Boşanmadan Sonra Açılan Maddi ve Manevi Tazminat K A R A R Dava konusu 6591 parsel 1 nolu bağımsız bölümün tapu kaydının ilk oluşturulduğu günden itibaren tescillerine esas belgelerin tüm intikallerini gösterir biçimde ve tedavüllü tapu kayıtları atlanmaksızın noksansız bir biçimde ilgili tapu müdürlüklerinden getirtilerek dosyaya eklenmesi, ondan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere Dairemiz'e gönderilmesi için dosyanın Yerel Mahkeme’ye GERİ ÇEVRİLMESİNE, 10.10.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanmadan Sonra Açılan Maddi ve Manevi Tazminat Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı ... tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Eksik yatırılan 591.82 TL temyiz nispi başvuru harcının Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 434/3. maddesinde gösterilen prosedür uygulanarak temyiz eden davalı ...'den tahsili ile tahsilat makbuzunun eklenerek gönderilmek üzere dosyanın mahalli mahkemesine İADESİNE oybirliğiyle karar verildi. 17.06.2013 (Pzt.)...

        Aile Mahkemesi'nin 05.09.2018 tarihli ve 2018/801 Esas, 2018/712 karar sayılı kararı ile anlaşmalı olarak boşandıkları, boşanma ile birlikte ortak çocuğun velâyetinin davalı anneye verildiği ve davacı baba ile ortak çocuk arasında her ayın 1. ve 3. Günü Cumartesi günü saat 10.00'dan akşam 18.00'e kadar, dini bayramların 1. Günü saat 10.00'dan akşam saat 18.00'e kadar kişisel ilişki kurulmasına karar verildiği, davacının sonradan Ukrayna uyruklu bir kadınla evlendiği, bu evliliğinden bir çocuğunun olduğu, davalının boşanmadan sonra yeniden evlenmediği, düzenli olarak çalıştığı, davalı anne işe gittiğinde ortak çocuğa birlikte yaşadığı annesinin baktığı, ortak çocuğun konuşma güçlüğü çektiği, uzman raporunda belirtildiği üzere sorulan sorulara verdiği cevapların tam olarak anlaşılamadığı, ortak çocuğu ...'...

          Dava; anlaşmalı boşanma protokolünden kaynaklı edimlerin yerine getirilmesi olmadığı takdirde alacağa hükmedilmesi istemine ilişkindir. Tarafların 19.08.2014 tarihinde kesinleşen ilamla Türk Medeni Kanununun 166/3 maddesi uyarınca boşandıkları, taraflar arasında görülen anlaşmalı boşanma davasında imzalanan ve hakim tarafından kararın eki sayılmasına karar verilen protokol ile davalının dava dışı Nobili Tur. San. Tic. Ltd. Şti'de bulunan neticede toplam 3.000 adet hissesini şirket ortağı olan davacıya devredeceği, davacının şirketteki hissesinin %25'e çıkartılacağı, davalı adına kayıtlı İzmir ili, Konak ilçesi, Kahramanlar Mahallesi, 1898 ada, 30 parsel ile İzmir ili, Balçova ilçesi, 198 ada, 21 parselde kayıtlı taşınmazlardaki hisselerinin tamamının ilgili şirkete ayni sermaye olarak konulacağının kararlaştırıldığı anlaşılmaktadır....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı kadın tarafından reddedilen maddi ve manevi tazminat talepleri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkemece taraflarca karşılıklı açılan boşanma davasının yapılan yargılaması sonucundu erkeğin ağır kusurlu olduğundan bahisle erkeğin boşanma davasının reddine, kadının boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiş, kadının maddi ve manevi tazminat talebi ise daha önce anlaşmalı boşanma davasında erkek tarafından protokol gereği çocukların hesabına yatırılan paranın tazminat talebi niteliğinde olduğu, her ne kadar anlaşmalı boşanma davası reddedilmiş ise de yeniden talep edilmesinin hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğundan bahisle reddine karar verildiği görülmüştür....

            Aile Mahkemesi'nin 2016/746 Esas - 2016/655 Karar sayılı dosyası ile 06/09/2016 tarihli Boşanma Protokolü doğrultusunda tarafların boşandığını, 07/10/2016 tarihinde iş bu kararın kesinleştiğini, Boşanma protokolünü kendi serbest iradesiyle imzaladığına dair beyanda bulunduğunu, imzasının da alındığını ve iş bu kararın kesinleştiğini, davanın usulden reddinin gerektiğini, davacı tarafından iddia edilen olayların gerçeği yansıtmadığını, hukuki dayanaktan yoksun ve mesnetsiz davayı kabul etmediklerini, davacının boşanmadan sonra boşanma sebebiyle artık manevi tazminat talep etmesinin mümkün olmadığını, böyle bir durumda tarafların boşanmanın mali sonuçlarına ilişkin aralarındaki ihtilafı nihai olarak çözdükleri ve ilişkilerini tasfiye ettikleri kabul edildiğinden davanın reddinin gerektiğini, aksi bir durum kabul edilirse her anlaşmalı boşanan tarafın belirli hakları elde ettikten sonra, kimi iddiaları ileri sürerek yeniden tazminat talep etmesinin; kanuna, usule ve de hukuğun temel ilkelerine...

            Mahkemece; davalının, boşanmadan sonra aylık gelirinde meydana gelen artışın, boşanmadan önceki alıştığı yaşam tarzı ve standardı dikkate alındığında davalıyı yoksulluğa düşmekten kurtarmaya yetmeyeceği gerekçesi ile davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Somut olayda; boşanma davası 16.10.2009 tarihinde açılmış, 02.11.2010 tarihli ilam ile tarafların boşanmalarına karar verilmiş; davacı koca vekilinin kararı nafaka, tazminat ve ziynet eşyaları yönünden temyiz etmesi üzerine Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 29.12.2011 tarihli kararı ile Yerel Mahkeme kararını onamış, hüküm; 05.04.2012 tarihinde kesinleşmiştir.Davacı vekili işbu nafaka kaldırım davasını 09.03.2011 tarihinde henüz yoksulluk nafakasına ilişkin Yerel Mahkeme kararı kesinleşmeden açmıştır. Karar kesinleşmeden önceki nafaka yoksulluk değil; tedbir nafakası mahiyetindedir....

              Kısaca, kurum tarafından muris sigortalıdan bağlanan ölüm aylığının kesilebilmesi için; 1) Boşanma anlaşmalı, yetim aylığına hak kazanmak için yapılmalı, hakkın kötüye kullanıldığı belirlenmeli, 2) Birlikte fiilen yaşama olgusu anlaşmalı boşanmaya bağlı olarak maddi ve somut vakıalara dayandırılmalı 3) Bu konudaki kurum denetim raporu ciddi olmalıdır. Ayrıca denetim raporu üzerine sosyal güvenlik ile ilgili kamu düzeninden olan bu davada mahkemece yapılacak araştırma sonucunda verilecek karar, yaklaşık ispata göre değil, tüm delillerin incelenmesi sonrası tam ispata göre oluşturulmalıdır. Davacı boşandığında baba halen yaşamaktadır. Bir kişinin ilerde ölecek babasından aylık almak için önceden boşandığını, kabul etmek saiklerle hareket etmek demektir....

                Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı ile müvekkilinin anlaşmalı boşandıklarını; tarafların müşterek ... çocuğunun velayetinin davalı anneye verildiğini; çocuklar için aylık 750,00'şer TL'den toplam ....500,00 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini; boşanmadan sonra müvekkilinin mali sıkıntı içine girdiğini ve davalı annenin de işe girerek düzgün bir gelir sahibi olduğunu belirterek; toplam ....500,00 TL olan iştirak nafakasının aylık 750,00 TL'ye indirilmesini talep etmiştir. Davalı vekili davanın reddini savunmuştur. Mahkemece; davanın kısmen kabulü cihetine gidilerek 750,00'şer TL olan iştirak nafakasının dava tarihinden geçerli olmak üzere her bir çocuk için 400,00'şer TL'ye indirilmesine karar verilmiş; hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava; iştirak nafakasının indirilmesi talebine ilişkindir....

                  UYAP Entegrasyonu