Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İlk derece mahkemesince karara bağlanan uyuşmazlığın hukuki dayanağının sebepsiz zenginleşme olduğu açıktır. Zira davacı, davalılara daha önce ödediğini belirttiği toplam 4.594.031,50 TL’nin davalılardan geri alınarak tarafına verilmesini talep etmektedir. Uyuşmazlık; kamulaştırma bedelinin ne olması gerektiğine ve tesbitine dair olmadığı gibi, idare aleyhinde açılmış bulunan bir el atma nedenine dayalı tazminat davası da mevcut değildir. HSK'nın iş bölümüne ilişkin 13/02/2018 tarih ve 208 sayılı kararı uyarınca "Kararı veren mahkemenin sıfatına, nitelendirmesine ve sözleşme ilişkisi bulunup bulunmadığına bakılmaksızın, geçersiz sözleşmeden kaynaklanan (sebepsiz zenginleşmeden) (TBK m. 77 ila 82) davalar" sonucu verilen hüküm ve kararlara ilişkin istinaf incelemesi yapma görevi Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi'ne ait olup dairemizin görev alanı dışındadır....

Sebepsiz zenginleşmede ise; sadece mal varlığındaki eksilmenin giderilmesinin talep edilmesi sözkonusudur. Sebepsiz zenginleşme alacaklıya 2.derecede (tali nitelikte) bir dava hakkı temin eder. Malvarlığındaki azalmanın başka asli nitelikteki davalarla önlenmesi mümkün ise, sebepsiz zenginleşme davası gündeme gelemez. Bunun bir sonucu olarak da, sözleşmeden doğan bir hukuki ilişkinin bulunduğu hallerde tarafların sebepsiz zenginleşmeye dayanan bir talepte bulunması olanaklı değildir. Nitekim, aynı ilkeler HGK. 13.06.2007 tarih, 2007/18-330 E. 2007/350 K.ve 17.02.2010 tarih, 2010/13-93 E. 2010/88 K.sayılı kararlarında da benimsenilmiştir. TBK.nun 146.maddesinde (818 sayılı BK md.125) sözleşmeye dayanan alacakların, başka türlü hüküm mevcut olmadığı takdirde 10 yıllık zamanaşımına tabi olduğu hükme bağlanmıştır....

    Taraflar verdiklerini sebepsiz zenginleşme kurallarına göre geri isteyebilir. Sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için, bir taraf zenginleşirken diğerinin fakirleşmesi, zenginleşme ve fakirleşme arasında uygun nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olması gerekir. Sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan veya tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı geri verme borcu altındadır. Somut olayda; davacı ile bir kısım davalılar murisi ... arasında 06.10.2006 tarihinde yapılan sözleşmeden 128 ada 35 nolu parselin muris tarafından davacıya 10.000 Euro karşılığında satıldığı, parasının peşin alındığı anlaşılmaktadır....

      Sebepsiz zenginleşen taraf, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı asgari geri verme borcu altındadır. Sebepsiz zenginleşme alacaklıya ikinci derecede (tabi nitelikte) bir dava hakkı temin eder. Mal varlığındaki azalmanın başka asli nitelikteki davalarla önlenmesi mümkün ise, sebepsiz zenginleşme davası gündeme gelmez. Sözleşmeden doğan bir hukuksal ilişkinin bulunduğu hâllerde tarafların sebepsiz zenginleşmeye dayanan bir talepte bulunması söz konusu değildir (HGK. 2007/18- 330 E-350 Karar., 2010/13- 93 E- 2010/88 Karar). Sebepsiz zenginleşme ancak sözleşmenin geçersiz veya iptal edilmiş olduğu durumlarda ya da sözleşmeden geçmişe etkili dönme üzerine söz konusu olan bu durumlarda ise, sözleşmeden doğan bir borçtan söz edilemez.(Öğreti ve uygulamada sebepsiz zenginleşme Yrd. Doç.Dr. M. Turgut Öz)....

      Bu kapsamda, davacının gönderilen paranın iadesi talebi sözleşmesel yükümlülük değil sebepsiz zenginleşme kapsamında kalmaktadır. Zira Bir hukuki işlemin borç doğurmasının nedeni irade açıklamasıdır. Sebepsiz zenginleşmenin borç doğurmasının nedeni ise kişinin iradesi dışında malvarlığında bir eksilmenin meydana gelmesidir. Taraflar arasında malvarlıklarının değişimi bir sözleşmeye dayanır ise sebepsiz zenginleşmeden söz edilemez. Hukuki işlemlerden ve bunun en yaygın türü olan sözleşmeden doğan borçlarda borçlunun borcunu anlaşmaya uygun bir şekilde yerine getirmesi gerekir. Borçlu anlaşmaya uygun davranmazsa alacaklı borca aykırılık hükümlerini işletir ve mümkün ise borcun aynen ifasını, değilse doğan zararının giderilmesini talep eder. Sebepsiz zenginleşmede ise; sadece mal varlığındaki eksilmenin giderilmesinin talep edilmesi söz konusudur. Sebepsiz zenginleşme alacaklıya 2.derecede (tali nitelikte) bir dava hakkı temin eder....

        Bunun sonucu olarak, taraflar arasında malvarlıkları arasındaki değişim bir sözleşmeye, tarafların açıkladıkları iradeye dayanırsa, sebepsizlikten ve sebepsiz zenginleşmeden sözedilemez. Hukuki işlemlerden ve bunun en yaygın türü olan sözleşmeden doğan borçlarda, borçlunun borcunu anlaşmaya uygun olarak yerine getirmesi gerekir. Borçlu anlaşmaya uygun hareket etmezse, alacaklı borca aykırılık hükümlerini işletir ve mümkün ise borcun aynen ifasını, değilse doğan zararının giderilmesini talep eder. Bütün bu açıklamalara göre, sebepsiz zenginleşme alacaklıya, ikinci derecede (tali nitelikte) bir dava hakkı temin eder. Malvarlığındaki azalmanın başka asli nitelikteki davalarla önlenmesi mümkün ise, sebepsiz zenginleşme davası gündeme gelemez. Nitekim, sözleşmeden doğan bir hukuki ilişkinin bulunduğu hallerde taraflar sebepsiz zenginleşmeye dayanan bir talepte bulunamazlar....

          ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Dava, 2330 sayılı Nakdi Tazminat Yasasından kaynaklanan alacak talebine ilişkin olup; mahkeme kararının gerekçesinde de "sebepsiz zenginleşme" hukuki nitelemesi bulunmamaktadır. Davanın niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 4.Hukuk Dairesinindir. Ancak, anılan daire dosyayı dairemize göndermiş olduğundan; dosyanın Hukuk Başkanlar Kurulunca temyiz incelemesini yapacak daire belirtilmek üzere dosyanın Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilmesine, 23.09.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Şahıs adına tapuda kayıtlı olan taşınmazın noter huzurunda satışından kaynaklandığından ve davacıda bu davasında sözleşmeden dönüp ödediği bedeli sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre iadesini talep ettiğinden kararın temyizen incelnmesi görevi Yargıtay 3 Hukuk Dairesinindir. SONUÇ; Dosyanın görevli Yargıtay 3 Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 17.9.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi KARAR Dava, taraflar arasında tapulu taşınmazın satışına ilişkin geçersiz sözleşmeden kaynaklanmakta olup, davalı ödediği miktara ilişkin olarak verilen teminat senedini icraya koymuş olmakla ödediğini sebepsiz zenginleşme kuralları uyarınca istediğinden, kararın temyizen incelenmesi görevi Yargıtay 3.Hukuk Dairesinindir. SONUÇ: Dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 3.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 8.10.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                Sebepsiz zenginleşme, haklı bir neden olmaksızın bir kimsenin malvarlığının başka bir kimsenin malvarlığı aleyhine çoğalmasıdır. Sebepsiz zenginleşme davası, haksız olarak başkasının mal varlığından veya emeğinden zenginleşen kimsenin, bu zenginleşmeyi geri vermesi amacını taşır. Bu şekilde, hukuki değerler arasında bozulmuş olan denge yeniden tesis edilmiş olur. Sebepsiz zenginleşme 6098 sayılı TBK 77-82. maddeleri arasında düzenlenmiştir. TBK'nin 77/I maddesinde “Haklı bir sebep olmaksızın, bir başkasının malvarlığından veya emeğinden zenginleşen, bu zenginleşmeyi geri vermekle yükümlü olacağı” ifade edilmiştir. Zenginleşen kimsenin malvarlığının, herhangi bir mal edinmeden de artış göstermesi ve malvarlığının azalması gerekirken haklı bir sebebe dayanmadan azalmayıp mevcut durumunu muhafaza ettirmesi de madde hükmünde ifade edildiği üzere sebepsiz zenginleşme sayılmaktadır....

                  UYAP Entegrasyonu