Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Fiil ehliyetine sahip bulunmayan küçükler tarafından haksız eylem işlenmesi durumunda sorumluluk iki çeşittir. Haksız eylem nedeniyle tazminat istenmesi durumunda husumet, BK.nun 41. maddesi gereğince haksız eylemin faili olan küçüğe yöneltilir. Böyle bir davada küçüğün yaşı nedeniyle taraf ehliyeti bulunmadığından onu kanuni temsilcisi olan velisi temsil eder. Burada veli, davalı durumunda bulunmayıp, temsilci durumundadır. Davalı olan sadece çocuktur ve tazminat çocuğun malvarlığından tahsil edilecektir. Aynı olaydan kaynaklanan diğer sorumluluk ise, aile reisinin sorumluluğudur. MK.nun 369. maddesinde düzenlenen bu sorumlulukta aile reisi, küçüğün haksız eylemi nedeniyle zarar görene karşı sorumlu olmaktadır. Böyle bir davada ise, davalı durumunda olan aile başkanıdır ve tazminat aile başkanının malvarlığından tahsil edilecektir. Açıklanan her iki sorumluluk, birbirinden farklı hukuki nedenlere dayanmaktadır....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı BOTAŞ vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve ... aleyhine 02/12/2014 gününde verilen dilekçe ile haksız eylem nedeniyle maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 13/06/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalılar ... tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, haksız eylem nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılardan ... tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalılar tarafından Botaş Dörtyol İşletme Müdürlüğü işletmesinde bulunan Batman-Dörtyol Ham Petrol Boru Hattına hırsızlık amacıyla vana takmak suretiyle gerçekleştirdikleri eylem neticesinde yakalandıklarını belirterek uğradığı zararın giderilmesini istemiştir....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 05/11/2007 gününde verilen dilekçe ile tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; mahkemenin yetkisizliğine dair verilen 23/02/2012 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, haksız eylem nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Yerel mahkemece, mahkemenin yetkisizliği nedeniyle dava dilekçesi reddedilmiş; karar, davacı tarafından temyiz edilmiştir....

        Manevi tazminatın koşullarını düzenleyen Türk Borçlar Kanunu 58. maddesine göre davalının haksız eylemi kişinin sosyal, fiziki ve kişilik değerlerine saldırı oluşturacak nitelikte bir eylem olarak benimsenemez. Mahkemece açıklanan yönler gözetilerek, davacıların manevi tazminat isteminin tümden reddine karar verilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçeyle yazılı biçimde karar verilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir. b-Yerel mahkemece benimsenen 27/10/2015 günlü, haksız eylem nedeni ile uğranılan maddi zararı hesaplayan bilirkişi raporunda, tazminat tutarları davacıların dosyaya sundukları verilere göre hesaplanmış ve yerel mahkemece de bu rapor doğrultusunda maddi tazminata hükmedilmiştir. Ancak gerek ceza gerekse işbu hukuk yargılamasında taraflar, davaya konu haksız eylem nedeniyle uğranılan zararın tazmini açısından 8.000 TL’nin davalı tarafça ödendiğini ifade etmişlerdir....

          a velayeten kendi adına asaleten ... vekilleri ...Avukat ... tarafından, davalı-karşı davacılar ... vd aleyhine 13/11/2008 gününde verilen dilekçe ile haksız eylem nedeniyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine ve davalı-karşı davacılar ... vd vekilleri Avukat ... tarafından davacı-karşı davalılar ... vd aleyhine 04/12/2008 gününde verilen dilekçe ile haksız eylem nedeniyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; asıl davanın kısmen kabulüne, karşı davanın reddine dair verilen 20/12/2012 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava ve karşı dava, haksız eylem nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir....

            tarafından, davalılar ... ve diğerleri aleyhine 29/05/2012 gününde verilen dilekçe ile haksız şikayet ve haksız eylem nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 30/06/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve davalılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, haksız şikayet ve haksız eylem nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalılar tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, apartman görevlisi olduğunu, davalıların apartmana taşınması ile süregelen hakaret ve suçlamalarına maruz kaldığını, hakkında asılsız şikayetlerde bulunduklarını, davalılardan ... ve ...'ın hakaret ettiğini belirterek uğradığı manevi zararın giderilmesini istemiştir....

              Davalı, taraflar arasında görülen boşanma davasında da aynı nedenden tazminat istendiğini ve hüküm altına alındığını, dosyanın Yargıtay'da olduğunu aynı konuda derdest dava bulunduğunu savunmuştur. Yerel mehkeme, maddi tazminat istemini feragat nedeniyle ret, manevi tazminat istemini kısmen kabul etmiştir. Dosyadaki belgelerden, davalı kocanın davacı karısını tahrik altında basit tıbbi müdahale ile giderilemez ve uzuv tatili oluşturacak biçimde yaraladığı bu eylem nedeniyle ceza mahkemesinde mahkum olduğu, davalının davacı aleyhine açtığı boşanma davasında davacının aynı eylem nedeniyle manevi tazminat istediği ve kısmen hüküm altına alındığı anlaşılmaktadır. Şu durumda dava konusu tazminatın TMK 174. maddesi gereğince boşanmaya sebep olan olaylardan kaynaklandığı, davalının bu kusurlu eylemi nedeniyle boşanma davasında manevi tazminata hükmolunduğu eldeki davada ise mükerrer olarak tazminata hükmolunduğu sonucuna varılmaktadır....

                Davalının nakdi tazminat ödemesini gerektiren haksız eylem 09/05/2005 gününde gerçekleşmiş, davacı idare ise 29/01/2009 günlü Nakdi Tazminat Komisyonu kararı ile 2330 sayılı Yasa gereğince yaralanan dava dışı görevliye nakdi tazminat ödemiştir. Haksız eylem nedeniyle oluşan zarar, olay gününde gerçekleşmiş olduğundan, davalının sorumlu tutulacağı tazminat tutarı da olay günündeki verilere göre belirlenmelidir. 2330 sayılı Yasa'nın 3.maddesinde yaralanan görevliye ödenecek tazminatın karar günündeki en yüksek Devlet memuru aylığı esas alınarak hesaplanacağı belirtilmekte ise de, buna göre hesaplanıp ödenen nakdi tazminatın tamamı davalıya rücu edilemez. Davacı idarenin, davalıdan kaynaklanmayan nedenlerle daha geç nakdi tazminat ödemesi, bu yüzden artan tazminat tutarından davalının sorumlu tutulmasını gerektirmez....

                  Ceza dosyası ve tüm dosya kapsamından; davalı ... ile dava dışı ... ... ...ve ...’nun 07/08/2011 günü davacıyı basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek nitelikte yaraladıkları, yaralama eyleminin davalı dışında diğer dava dışı sanıklarla birlikte gerçekleştirildiği ve zararlı neticenin bu şekilde oluştuğu, yapılan yargılama sonucunda davalının davacıya yönelik silahla kasten yaralama eylemi nedeniyle adli para cezası ile cezalandırılmasına ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, dava dışı haksız eylem sorumlularından... ... ...’in davacıya yönelik basit yaralama eylemi nedeniyle adli para cezası ile cezalandırılmasına ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve yine dava dışı haksız eylem sorumlusu ...’nun ise davacıya yönelik basit yaralama eylemi nedeniyle adli para cezası ile cezalandırılmasına kesin olarak karar verildiği, davacının dosyada bulunan UYAP dosya sorgulama raporu ve karar örneklerine göre her bir haksız eylem failine yönelik olarak aynı mahkemede 2014/447 esas...

                    Mağdurun manevi tazminat talep edebileceği birden fazla kimse bulunması halinde, bunlardan birinden manevi tazminat adı altında tazminat almış olması, başka bir anlatımla hükmedilen manevi tazminatı tahsil etmiş olması, manevi tazminatın bölünmezliği ve tekliği ilkesi gözetilerek, diğerlerinin sorumluluğunu ortadan kaldırır. Borcun ödenmesine dair bir mahkeme kararı olsa dahi, borç ödenmedikçe (ifa gerçekleşmedikçe), alacaklı diğer borçlulara da müracaat edebilir. Bu taktirde tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla ödetmeye karar verilmesi gerekir.Yukarıdaki açıklamalar ışığında, davalı haksız eylem faili, ortaya çıkan zarardan sorumludur. Dava dışı haksız eylem sorumluları aleyhine tazminata hükmedilmiş olması, davalıyı sorumluluktan kurtarmaz....

                      UYAP Entegrasyonu