Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/2832 KARAR NO : 2022/3105 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : SAMSUN 3.ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2021/770 ESAS, 2022/309 KARAR DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (TBK.19.-İİK 277 ve Devamı) KARAR : Samsun 3.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/770 esas, 2022/309 karar sayılı dava dosyasında verilen tasarrufun iptali (TBK.19....

ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/317 Esas KARAR NO : 2022/1122 DAVA : Tapu İptali ve Tescil (TBK 19.maddesi uyarınca) DAVA TARİHİ : 12/02/2018 KARAR TARİHİ : 14/12/2022 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 29/12/2022 Mahkememizde görülmekte olan Tapu İptali Ve Tescil(TBK 19.maddesi uyarınca) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı müvekkili firma ile davalı tüzel kişi arasında yapılan 14/12/2017 tarihli emlak alım satım sözleşmesi gereği İstanbul İli .... İlçesi, .......

    Tasarrufun iptali davalarında karar ilam harcı takip konusu alacak miktarı ile iptali istenen tasarrufun, tasarruf tarihindeki değeri karşılaştırılarak düşük olan değer üzerinden nispi olarak hesaplanır. Yani tasarrufun iptali davalarında dava değerini, takip konusu alacak ile iptali istenilen şeyin değerinden hangisi az ise o değer oluşturmaktadır. Harç kamu düzenine ilişkin olduğundan temyiz edenlerin sıfatına bakılmaksızın res'en incelenmelidir. (Yargıtay 17. H.D.nin 2017/5442 E.2019/11339 K.)...

    Gerek İİK'nin 277 vd. maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali davalarında gerekse muvazaa hukuki olgusuna dayanılarak açılan tasarrufun iptali davalarında, davacının borçludan gerçek bir alacağının var olması dava şartlarındandır....

    BK'nın 18. maddesine göre dava açılabilmesi için davacının İİK'nın 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davasından farklı olarak davacının kesinleşmiş bir alacağa dayalı olarak kesinleşmiş icra takibi ve aciz belgesi varlığı da ön koşul değildir. Ancak davacının bu davayı açmakta hukukî yararı olması için davalıdan bir alacağının olması ve muvazaalı işlemin alacağının ödenmesini önlemek amacıyla yapılmış bulunması gerekir. (Yargıtay HGK'nun 15.06.2022 gün ve 2020/(17)4- 370 E. 2022/951 K. sayılı ilamı.)...

    Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, davalı borçlu ... aleyhine icra takibi yaptıklarını, borcu karşılayacak malı bulunamadığını ileri sürerek borçlunun, dava konusu taşınmazlarını davalı ...’e satışına ilişkin tasarrufun iptalini talep ve dava etmiştir. Davalılar davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davacı tarafça aciz belgesi sunulmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava İİK’nın 277 vd. maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. İİK'nun 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali davalarında davacı alacaklı tarafından kesin veya geçici aciz belgesinin ibraz edilmesi gerekir....

      Mahkemece, tasarrufun iptali davasının görülebilmesi için ön koşul olan aciz belgesinin olmadığı, borçlunun ev adresinde bulunamadığı ve üzerine kayıtlı araçları olduğundan bahisle tasarrufun iptali davasının reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili temyiz edilmiştir. Dava İİK’nın 277 vd. maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde ve değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve banka borcunun 12.567,08 TL olup borçlu adına kayıtlı ticari minübüs ve dava konusu dışında taşınmazının bulunmasına dosya kapsamı ile aciz durumunun bulunmamasına göre davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanunun uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda dökümü yazılı 0,90 TL kalan onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına 04.12.2014 günü oybirliğiyle karar verilmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TASARRUFUN İPTALİ -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava; İİK.' nun 277.maddesine dayalı tapu iptali ve tescil, tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 24.01.2014 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 29.01.2014 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2014 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 17.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE,12.3.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          Dava, TBK 19 maddesinden kaynaklanan muvazaaya dayalı tasarrufun iptali davası olup, bu tür davalar sonucu verilen hüküm ve kararları inceleme görevi, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi, Hukuk Daireleri arasındaki iş bölümünü belirleyen ve 01/09/2021 tarihinden itibaren uygulanması gereken, Hakimler ve Savcılar Kurulu'nun 02/06/2021 tarih ve 431 sayılı kararı uyarınca, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi, 1. Hukuk Dairesi'nin görev alanına girdiği anlaşıldığından, aşağıdaki şekilde görevsizlik kararı verilmiştir. HÜKÜM:Yukarıda Gerekçesi Açıklandığı üzere; Tire 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 04/11/2021 tarih ve 2019/365 Esas 2021/430 Karar sayılı kararına yönelik istinaf incelemesinin, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi, 1.Hukuk Dairesine ait olduğundan, dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE, dosyanın görevli daireye GÖNDERİLMESİNE, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK'nın 352. maddesi gereğince kesin olarak, oy birliği ile karar verildi....

          Dava, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu (İİK)’nun 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali ile terditli olarak BK 19. Maddeye göre muvazaaya dayalı tasarrufun iptal istemine ilişkindir. 1- Davalının yetki itirazının değerlendirilmesi: Tasarrufun İptali davaları için yasada özel bir düzenleme öngörülmediğinden davanın HMK'nun 6.maddesi gereğince davalının davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesinde açılması gerekir. Aynı Yasanın 7/1. maddesi gereğince de davalı birden fazla ise dava bunlardan birinin yerleşim yeri mahkemesinde açılabilir. İptal davaları ayni hakka değil kişisel hakka dayanan davalardan olduğundan davanın konusu taşınmaz bile olsa HMK'nun 12. maddesinin uygulanma imkanı yoktur. İİK'nun 282 maddesi gereğince davalı borçlu ile borçlu ile doğrudan veya dolaylı işlem yapan 3. kişiler arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunduğundan ve zorunlu dava arkadaşları usul işlemlerini birlikte yapmak zorundadırlar....

          UYAP Entegrasyonu