Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

maddesinde düzenlenmiş muvazaa iddiasına dayalı tasarrufun iptal istemine ilişkin davalarda ispat yükü yönünden genel ilkelere uygun olarak uyuşmazlığın çözümlenmesi gerekir. İspat yükü davacıya aittir. Dosyaya yansıyan bilgi, belge ve deliller dikkate alındığında davacı taraf iddiasını ispatlayamamıştır. Bu nedenlerle davacı vekilinin istinaf dilekçesinde ileri sürmüş olduğu hususlar yerinde değildir....

Dava İİK’nın 277 vd. maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Tasarrufun iptali davalarının dinlenebilmesi için borcun, iptali istenen tasarruftan önce doğması dava önkoşulu olup mahkemece res'en araştırılmalıdır. Dava koşulu gerçekleşmediği takdirde işin esası hakkında hüküm kurulamaz. Somut olayda davacının alacağı 31/08/2008, 02/09/2008 ve 20/09/2008 tarihli çeklere dayalı olup iptali istenen ilk tasarrufun yapıldığı tarih 19/02/2008’dir. Takip konusu çeklerin vadeli olarak keşide edilip edilmediği belirlenerek şayet ileriye dönük tarih ile keşide edildiği tespit edilirse davacı ve borçlu arasında bir ticari ilişki bulunup bulunmadığına ilişkin olarak her iki tarafın ticari defterleri üzerinde karşılaştırmalı olarak inceleme yaptırılmalı, davacı alacağının ilk tasarruf tarihinde önce doğup doğmadığı belirlenmeli sonucuna göre bir karar verilmelidir. Açıklanan nedenlerle hükmün bozulması gerekmiştir....

    Mahkemece, toplanan delillere göre uyuşmazlığın B.K’nın 18. maddesinde sözü edilen muvazaaya dayalı tapu iptali ve tescil davası olduğu bu nedenle de taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinin yetkili bulunduğu gerekçesi ile yetkisizlik kararı verilmiş hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı dilerse BK. 18. dilerse İİY. 277. maddelerine göre muvazaa sebebiyle tasarrufun iptali davası açabilir. Dava dilekçesindeki ileri sürülüşe, savunmaya ve yargılama aşamasındaki açıklamalara göre davacının amacı, borçlu tarafından yapılan ve satış suretiyle tezahür eden tasarrufun iptal edilerek icra marifetiyle alacağını tahsil etmektir. Hal böyle olunca davanın tasarrufun iptali davası olduğunun kabulü zorunludur. Tasarrufun iptali davaları şahsi hakka dayalı davalar olduğundan yetkili mahkemenin HUMK’nun 9. maddesine nazaran davalıların ikametgahı mahkemesi olduğunda duraksamamak gerekir. Satış konusu taşınmaz olsa bile sonuca etkili değildir....

      Esas sayılı dosyasından, davacının 25.09.2008 tarihinde noterde düzenlenen sözleşme ile satın aldığı ... plakalı aracın trafik kaydı üzerine haciz konulduğunu belirterek, İİK”nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak istihkak davasının kabulü ile anılan haczin kaldırılmasını istemiştir. Davalı alacaklı vekili, istihkak davasının reddini ve karşılık olarak açtığı tasarrufun iptali davasının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, davacı 3.kişinin davasının kabulüne, davalı alacaklının tasarrufun iptali davasının ise harç yatırılarak usulüne uygun olarak açılmış bir dava bulunmadığından bahisle bu konuda bir karar tesis edilmemiş, hüküm davalı- karşılık davacı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 3.kişinin İİK’nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davası ile alacaklının İİK’nun 97/17 maddesi gereğince açtığı tasarrufun iptali davasına ilişkindir....

        UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR Uyuşmazlık, tasarrufun iptali davasının kabulüne dair ilk derece mahkemesi kararının yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE Dava, tasarrufun İİK 277.madde, olmadığı taktirde TBK 19.madde uyarınca iptali istemini konu almaktadır. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verilmiş, anılan karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuş olmakla, 6100 sayılı Yasanın 355.maddesi uyarınca ileri sürülen istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere ve fakat kamu düzenine ilişkin hususlarda re'sen tekmil dosya kapsamı birlikte incelenip değerlendirilmekle, Dava dayanağı takibe konu alacak miktarı ve dava değeri 23.167,99 TL olup dava açılışında harç yatırılmadığı anlaşılmaktadır. Mahkemece 492 sayılı Harçlar Yasası'nın 30.maddesi gereğince eksik peşin harç ve başvuru harcı ikmal edilmeden yargılamaya devam edilmesi yerinde olmamıştır....

        Mahkemece, tasarrufun iptali davasının ön koşulunun tasarrufun borcun doğumundan sonra yapılmış olması gerektiği, somut olayda boşanma davasının 06.07.2005 tarihinde açıldığı, tasarrufun ise 28.09.2004 tarihinde yapıldığından bahisle tasarrufun iptali davasının reddine karar verilmiş; hüküm, davacı alacaklı vekili temyiz edilmiştir. Dava İİK’nın 277 vd. maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden, borcun doğumunun boşanma davası değil, bu davaya açmayı gerektirir fiillerin başladığı tarih olarak kabulü gerekir. Bu ise boşanma davasında belirlenen 27.07.2004 tarihli müşterek çocuğun doğumunda gerçekleşen haksız fiil tarihi olduğundan borcun doğumu konusundaki mahkeme tesbiti hatalı ise de, bu tarihte dava konusu işyeri davalı 3.kişiye ait olduğundan borcun doğumundan sonra işyerinin devrinden söz edilemez....

          -2- 2012/3410 2012/10286 Uyuşmazlık 3. kişinin İİK.nun 96 ve onu izleyen maddelerine dayalı istihkak davası ile alacaklının İİK. nun 97/17 maddesine dayalı karşılık tasarrufun iptali davasına ilişkindir. 1-) Kural olarak, İİK.nun 277 vd.maddelerine dayalı olarak doğrudan açılan tasarrufun iptali davaları dava konusunun değerine göre genel mahkemelerde görülür. (İİK.md.281) Ancak, 3.kişi hacze dayalı istihkak davası açmışsa (İİK.md.97/6-9) davalı takip alacaklısı geçici veya kesin aciz belgesi sunmak zorunda olmaksızın, bu davaya karşı, karşılık tasarrufun iptali davası açabilir. (İİK.md.97/17) Bu durumda, karşılık tasarrufun iptali davası istihkak davasına bakan icra mahkemesinde incelenerek karara bağlanır. Gerçekten İİK.'...

            Tasarrufun iptali davaları, İİK 277 vd maddelerinde düzenlenmiş olup aynı Kanunun 281.maddesi uyarınca "iptal davaları basit yargılama usulüne tabi" tutulmuştur. Oysa muris muvazaasına dayalı iptal davasının yargılama usulü farklı olup yazılı usule tabi bir davadır ... Hal böyle olunca mahkemece açıklanan hususlar nazara alınarak her iki dava tefrik edilerek ayrı ayrı esaslara kaydedilip görülmesi yerine yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir...” gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda tasarrufun iptali ile muris muvazaasına dayalı davaların tefriki ile ayrı esas kaydedilen muris muvaasına dayalı davada iddianın kanıtlandığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'in raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü....

              ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 08/03/2022 NUMARASI : 2021/350 ESAS- 2022/101 KARAR DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali KARAR : Malatya 3....

              Dava 3.kişinin İİK.nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davası ile alacaklının İİK.nun 97/17 ve İİK.nun 277-280 maddelerine dayalı karşılık dava olarak açtığı tasarrufun iptali davasına ilişkindir. 1- Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı-karşılık davacı alacaklı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Davacı 3.kişinin davasının kabulüne karşı dava olarak açılan tasarrufun iptali davasının reddine karar verildiğine göre, vekil ile temsil edilen davacı 3.kişi yararına alacak miktarı ile hacizli malın değerinden hangisi daha düşük ise o değer üzerinedn nisbi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken fazla vekalet ücretine hükmedilmesi usul ve yasaya aykırıdır....

                UYAP Entegrasyonu