Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi _K A R A R_ Dava, 6183 sayılı yasaya dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkin bulunduğundan, 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14.maddesi gereğince temyiz incelemesi 15.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Yukarıda belirtilen nedenle dosyanın görevli sözü edilen Yüksek Daire Başkanlığına gönderilmesine, 29.05.2009 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

    nin kardeşi olan borçlu...nın amme alacağının tahsiline imkan bırakmamak maksadı ile hareket ettiğini bilebilecek kişilerden olması nedeniyle de tasarrufun iptali gerekeceğine (6183 s.K m.30) ve kararda yazılı diğer gerekçelere göre davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile bu yönden hükmün ONANMASINA, 2-Mahkemece davalı ... yönünden davanın reddine karar verilmiş ise de varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Dava 6183 sayılı Kanun’un 24 vd maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. 6183 sayılı Kanun'un 30. maddesi ile malvarlığı borçlarına yetmeyen bir borçlunun, alacaklılarına zarar verme kastı ile yaptığı tüm işlemlerin, borçlunun içinde bulunduğu mali durumun ve zarar verme kastının, işlemin diğer tarafınca bilindiği veya bilinmesini gerektiren açık emarelerin bulunduğu hallerde iptal olunacağı öngörülmektedir. Somut olayda, dava konusu taşınmazın davalı ... tarafından davalı ...'a satışı işleminde davalı ...'...

      nun borçlarını bilebileceği bunun aksinin davalı tarafça ispatlanamadığı, tasarrufun alacaklıdan mal kaçırmaya yönelik olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 6183 sayılı Yasa’nın 24 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davasına ilişkindir. Bu davaların görülebilmesi için diğer genel dava koşullarının yanında davacı alacaklının, davalı borçlu hakkında kesinleşmiş bir takibin bulunması dava koşuludur ve mahkemece resen araştırılması gereken bir husus olup temyiz edenin sıfatına bakılmaksızın bozma nedenidir. Somut olayda, davanın dayanağı alacağın, dava dışı ... Orman Ürn. San. ve Tic. Ltd. Şti.'nin ve ... İletişim Reklam Organizasyon Hizmet Ltd. Şti’nin vergi borcunu oluşturduğu, bu borçtan dolayı davalı ... aleyhine yapılmış ve kesinleşmiş takip bulunmadığı anlaşılmaktadır....

        Dava 6183 sayılı yasanın 24 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali isteğine ilişkindir. Borçlu davalı ... tarafından taşınmazın diğer davalı ...’e satış tarihi 01.02.2000 olup dava ise 27.05.2005 tarihinde açılmıştır. 6183 sayılı yasanın 26. maddesine göre tasarrufun iptali davalarının tasarruf tarihinden itibaren 5 yıllık süre içinde açılması öngörülmüştür. Söz konusu süre hak düşürücü süre olup, mahkemece resen nazara alınması gerekir. Bu durumda mahkemece "davanın süre yönünden reddine" karar vermek gerekirken yazılı olduğu üzere farklı gerekçe ile kanıtlanamayan davanın reddine karar verilmiş olması sonucu itibariyle doğru olduğundan hükmün onanması gerekmiştir. SONUÇ : Yukarda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun hükmün ONANMASINA ve 492 sayılı Harçlar Yasasının 13/J maddesi uyarınca davacıdan harç alınmamasına 7.6.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi. .....

          Davacı vekilinin açıklamalarına göre icra takibinin sonuçsuz kalması nedeniyle borçlunun yaptığı tasarrufun iptali ile neticesinde alacağın tahsili istenilmektedir. Dava niteliği itibariyle 6183 S.K’nın 24 vd. maddelerine dayalı ve borçludan taşınmazı satın alan 3. kişinin malı elinden çıkarması sebebiyle bedele dönüştürülen tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır. Tasarrufun iptali davaları, borçlu ve borçlu ile hukuki muamelede bulunan veya borçlu tarafından kendilerine ödeme yapılan kimseler ile bunların mirasçıları aleyhine açılır. Ayrıca, kötüniyetli üçüncü şahıslar hakkında da iptal davası açılabilir....

            Bir kısım davalı vekili, ...Yapı kooperatifi üyesi olduklarını, borçlu ile bir tasarrufun söz konusu olmadığını ve Çanakkale Sulh Hukuk Mahkemesinin 2004/576 Esas sayılı kesinleşen kararı gereğince taşınmazlara malik olunduğundan davanın reddini istemişleridir. Mahkemece, dava konusu 660 ada 235 parsel nolu taşınmazla iligili olarak borçlu tarafından bir hisse devri ve satış işlemi yapılmadığından bahisle davanın reddine karar verilmiş hüküm davacı idare vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 6183 sayılı Yasa’nın 23-24 maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davasına ilişkindir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki 6183 sayılı Yasa'ya dayalı tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, davalı kamu borçlusu şirket ve ortağı ... hakkında 6183 sayılı Yasa gereğince takip yapıldığını, alacaklılarından mal kaçırmak amacıyla dava konusu taşınmazını 11.01.2013 tarihinde davalı kardeşi ...'a devrettiğinden davalılar arasındaki tasarrufun iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar, davanın reddini talep etmişlerdir. Mahkemenin davanın kabulüne ilişkin kararı, Yargıtay 17.Hukuk Dairesinin 20.03.2018 tarih 2015/13790 Esas 2018/2756 Karar sayılı ilamı ile, davalılar ... ve...'...

                Dava 6183 sayılı Yasa'nın 24. ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davasına ilişkindir. 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillere hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre davacı vekilinin aşağıda yazılı bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-1136 Sayılı Avukatlık Kanunu'nun 168.maddesinde değişiklik yapan 5904 Sayılı Yasa'nın 35.maddesi “6183 sayılı Yasanın uygulanmasından doğan her türlü davalarda vekalet ücreti tutarı maktu olarak belirlenir” hükmü gereğince taraflar yararına maktu vekalet ücreti takdiri gerekirken nispi vekalet ücreti takdiri doğru görülmemiştir. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirir nitelikte görülmediğinden, 6100 Sayılı HMK'nin geçiçi 3/2.maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK'nin 438/7.maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanması gerekmiştir....

                  Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı Hazine vekili, davalı borçlu ...... aleyhine ... takibi yaptıklarını, borcu karşılayacak malı bulunamadığını ileri sürerek borçlunun, dava konusu taşınmazını davalı eşi .......’ya satışına ilişkin tasarrufun iptalini talep etmiştir. Davalı ... vekili ile davalı ... yetki itirazında bulunarak davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın tapu iptali ve tescil olarak açıldığı ve bu nedenle taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinin yetkili olduğu gerekçesi ile yetkisizlik kararı verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava 6183 Sayılı ....’nin ... vd. maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir....

                    Mahkemece, borçlunun dava konusu taşınmazı 09.11.2003 tarihinde sattığı, kamu alacağının 16.01.2006 tarihinde tahakkuk ettirilen vergi borcuna ilişkin olduğu, 6183 sayılı yasanın 27.maddesinde belirtilen geriye doğru iki yıllık sürenin geçtiğinden bahisle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vergi idaresi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 6183 sayılı Yasa’nın 23-24 maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davasına ilişkindir. 6183 sayılı Yasa'nın 37.maddesi 2.fıkrasında, özel kanunlarda ödeme zamanı tesbit edilmemiş amme alacaklarının maliye vekaletince belirlenen usule göre yapılacak tebliğden itibaren 1 ay içinde ödenmesi gerektiği bu ödeme müddetinin son günü amme alacağının vade günü olduğu belirlenmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu